İnsanoğlu bilim ve teknolojide bugün geldiği noktayı; tamamen doğayı ve çevresindeki obje ve olayları taklit etme yeteneğini geliştirmesine borçludur.
Kuşların uçmasını gözlemleyen bilim insanı kendisininde bir şekilde uçma becerisini kazanabileceğini hayal etmesi bugün uçakların insan hayatına girişini sağlamıştır İşte biz bu bilimsel olguya sibernetik diyoruz.Bu sözcüğü tanımlayacak olursak Canlı varlık ve objelerin taklit edilmesi yoluyla yapılan icat ve keşiflere Sibernetik denir.
Sibernetik kavramını pekiştirmek için bir çok örnek verebiliriz Balinaların taklit edilmesi ile denizaltı gemilerinin yapılması yine insan beyninin bilgi depolanmasını taklit edilerek hardisklerin icat edilmesi gibi.
Taklit yapma duygusu insana yaradılışindan itibaren verilmiş çok önemli bir özelliktir Daha küçük bir bebek iken önce çevresindeki görsel ve işitsel varlıkları sezgisel ve bilinçli olarak gözlemlemenin ardından yavaş yavaş taklit yeteneğini ön plana alarak öğrenmesini ilerletmektedir.
Öğrenme taklitle başlar daha sonra merak duygusu gelişen birey araştırma yapma gözlemleme ve deneme yanılma yöntemlerini kullanarak öğrenme yetisini geliştirmektedir.
Bilimde taklit ne denli önemli ise hayal kurmada o denli önemlidir İnsanlığın tekâmülü ve bilimin gelişmesinde hayal kurmak ve kurulan hayali gerçekleştirme çabaları çok önem taşır.
Zeki kavrama yetisi ve sezgisi yüksek olan çocuklar çok hayal kurarlar ve bu hayallerini ebeveynleri ile paylaşırlar zaman zaman bilinçli olmayan bazı ebeveynler çocukları konusunda kaygıya kapılıp onların hayal kurmalarını engellerler Bu durum ileride çocuklarımızın öğrenme ve bilime yönelmelerinin önünde set oluşturur.
Gelişmiş ülkelerin üzerinde bir düzeye ulaşmak istiyorsak eğitim sistemimizi tamamen bilimin ışığında yeniden realist bir biçimde planlayıp en kısa süre içerisinde ülkenin kalkınmasının önünü açmak zorundayız Kurucu liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir"düsturunu kendimize ilke edinmeliyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: