Yaşam döngüsü tamamen üretim sayesinde dengededir Üretmeden yasam mücadelesini kazanmanız mümkün olmadığından ya mal yada hizmet üretmek zorundayız
Kadınlarımız doğası gereği sürekli üreten gerek ailesini gerekse de toplumu ayakta tutan yegane varlıktır Çünkü kadının her faaliyeti üretime doğrudan katkı sunmaktadır.Bu durumda kadını
hem aile yaşamında hem de toplum yaşamında vazgeçilmez kılmaktadır
Acaba biz kadının bu kadar önemli katkılarına rağmen olması gerektiği yere koyabiliyor muyuz?Maalesef ki bu konuda tamamen olumlu cevap veremeyiz Gerek toplumda var olan yanlış değer yargıları gerekse yaşadığımız toplumun milletimizin dışındaki farklı kültürlerini sanki inanç sistemimizin eseri gibi algılamaları bu olumsuz davranış biçimlerini geliştirmektedir Bu bazen kadını hiçe sayma ve degersizlestirme bazen kadına karşı şiddet uygulama bazense onu kölelestirme şeklinde ortaya çıkabilmektedir Bu kısır döngüden kurtulmanın tek bir realitesi vardır ki bu da kadınlarımızın eğitilmesi ve ekonomik özgürlüklerine kavuşturulması sonucu gerçekleşecektir.
Kısacası kalkınmış ve müreffeh bir toplum olmamızı sağlayacak olmazsa olmazımiz Kadınlarımızı eğitmek ve üretim döngüsünde ki yerini almasıni ve toplumdaki değerini ona vermemizle gerçekleşecektir