Bir Milleti Millet yapan dini ve milli değerler ve bağlar vardır. Bu topraklar üzerinde yaşayan insanları bir arada tutmayı sağlayan değerlerimizdir. Bu değerlerimizin başında şanlı Türk bayrağımız gelmektedir. Bayrak bir milletin bağımsızlığını temsil eder. Bu nedenle her millet bayrağını namusu ve şerefi bilerek canından çok sever. Şanlı bayrağımız rengini şehitlerimizin kanından almıştır.
Cumhuriyet döneminde kullanılan bayrağımız, 29 Mayıs 1936 da 2994 sayılı Türk Bayrağı kanunu ile kanunlaşmış, 22 Eylül 1983 te 2893 sayılı Türk Bayrağı kanunu ile Bayrak ölçüleri belirlenip son şeklini almıştır. Türk Bayrağı Türk Milletinin gurur kaynağıdır. Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değerleri zedeleyecek şekliyle kullanılamaz. Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle hakaret edilemez. Saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yakılamaz, yırtılamaz, yere atılamaz. Bayrak Türk Milletinin manevi değeridir. Düğünlerimizde evlere bayrak asılarak düğün evi belirlenir. Türk toplumunda yemin Kur'an, bayrak ve kılıç üçlüsü üzerine yapılır. Cenazelerimizde bayrağımız şehitlerimizin üzerine örtülür. Al bayrağımız şairlerimize ilham kaynağı olmu, merhum şairimiz Arif Nihat Asya Bayrağa yazdığı şiirle bayrak şairi unvanını almıştır. Asya bayrak şiirinde; Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, kız kardeşimin gelinliği şehidimin son örtüsü derken, sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım. Seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım, tarihim şerefim, şiirim, her şeyim, yeryüzünde yer beğen, nereye dikilmek istersen, söyle, seni oraya dikeyim" diyerek bayrak sevgisini dile getirmiştir. Diğer bir şairimiz "Çırpınırdı Karadeniz, bakıp Türkün Bayrağına, ah ölmeden bir görseydim, düşebilsem toprağına" diyerek bayrağa olan sevgisini anlatmıştır. Bir türküsünde Esat KABAKLI "Malazgirtte Alpaslanın dilinde, Surlarda Ulubatlı'nın elinde, Çanakkale cihanın yılında, zemin kan kırmızı ay yıldızı ak, 0 mübarek bayrak işte bu bayrak" diyerek dünyaya bayrak sevgisini haykırıyordu.
Sevgili okurlar Türk milletinde bayrak sevgisi, vatan sevgisi en üst seviyede bulunmaktadır. Bildiğimiz kadarıyla en yüksek Ankara Cebecideki 5O.yıl parkında, 300 metrekare büyüklüğündeki Türk Bayrağının direk uzunluğu 110 metredir. En büyüğü ise Mersinin Toros Belediyesince, yaklaşık 5 ton boya kullanılarak Toros dağlarının kente bakan yüzünde işlenen 4.532.metrekare alanı kaplayan Türk Bayrağıdır. Bayrak bizim kanımız, bayrak bizim canımızdır.
Sevgili okurlar geçen hafta bağımsızlığımızın sembolü olan al Bayrağımızı ırkçı Yunan Milletvekili LOANNİS LAGOS tarafından Avrupa parlamentosunda yırtma cüretini gösterdi. Bu sefil Milletvekili geçmişi unutmuş, tarihinden ders almamış gözüküyor. Dedelerini denize döktüğümüzü unutmuş olsa da, Kıbrıs'ta Türk bayrağına yapılan saygısızlığı tek kurşunla canından olarak direkten düşürülen yunandan da mı ders almadı acaba. Bizim güzel bir ata sözümüz vardır "Eceli gelen köpek cami duvarına işer" diye. Biz her halükarda bayrağımıza karşı son derece duyarlıyız. Bayrağımıza göz dikenin ve saygısızlık yapanın gözünü oyarız. Biz nasıl kendi bayrağımıza saygı bekliyor isek bizde diğer ülkelerin bayrağına son derece saygılıyız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk,10 Eylül 1922 de önüne serilen Yunan bayrağını çiğnememiş, Yunan kralı KOSTANTİN'in aşağıların aşağısı durumuna düşmemişti ve demişti ki "Bayrak bir milletin onurudur. Ne olursa olsun yerlere serilemez ve çiğnenemez" demiştir.
Kısaca sevgili okurlarım. Bayrağımızı anlatmaya ne dilimiz, ne de sütunlarımız yetmez. Biz sadece ellerimizi mevlaya kaldırıp "Yarabbi Devletimizi böldürtme, Bayrağımızı indirtme islamın son kalesi ve mazlum ülkelerin hamisi, Türk devletini sonsuza kadar, mansur ve muzaffer eyle. Dışardaki ve içerdeki Türk düşmanlarına fırsat verme, şanlı bayrağımızın gölgesi altında yaşamayı nasip eyle, şehitlerimize de Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum" deyip yazımı noktalıyorum..