Yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği genel seçiminde cumhur ittifakının büyük ortağı merhum Başbuğ Alpaslan Türkeş’in kurduğu milliyetçi harekât partisinden kısaca bahsetmek istiyorum. Milliyetçi hareket partisi lider, teşkilat ve doktrin ’den oluşan, LİDER: insanların inanarak ve güvenerek takip ettikleri kişi, TEŞKİLAT: insanları milliyetçi fikirle aydınlatma, milletin milli değerlerini yüceltme, DOKTRİN: Bir milletin kendi kültürüyle yönetilmesi ilkesini şiar edinen bir partidir.
Rahmetli Alpaslan TÜRKEŞ Milliyetçi Hareket partisi Genel başkanı iken Sayın Devlet BAHÇELİ üniversitede hocalık yapmaktadır. Türkeş’in daveti üzerine üniversitedeki kariyerini hiç tereddüt etmeden bırakarak, yıllarca Alpaslan Türkeş’in yanında çalışır. Vefatından sonra da MHP genel başkanlığına seçilir. Yıllardır MHP nin Genel Başkanlığını yapan Devlet BAHÇELİ kendini devletine ve milletine adayan son asrın bir ALP Eren’idir. Devlet ve vatan sevgisi dışında bir sevgi tanımamış. Kendi yuvasını dahi kurmak nasip olmamıştır. Prensipli ve varlıklı bir lider olan DEVLET BAHÇELİ Meclisi bir geçim kaynağı olarak görmemiş aldığı maaşının bir kuruşunu dahi yememiş, kurmuş olduğu Bahçeli vakfına bağışlayarak yüzlerce öğrencinin öğrenim görmesine vesile olmuştur. Türk milleti MHP sine tek başına bir iktidar vermemiş olmasına rağmen, MHP Milletine küsmemiş her halükarda devletinin ve milletinin emrinde olmuştur. Nasıl bir elektrik aksamının akımı ayarlamak için bir sigortaya ihtiyacı varsa, bir otobüsün nasıl bir rot balans ayarına ihtiyacı varsa Türkiye’mizin de parlamentonun sigortası olarak Bilge lider Dr. Devlet Bahçeli’ye ve güçlü bir gurupla Milliyetçi harekât partisine ihtiyacı vardır.
Sevgili okurlar bildiğiniz gibi Milliyetçi harekât partisi köklü ve ilkeli bir parti olduğundan zaman zaman ayrılıp parti kuranlar ve başka partiye giren arkadaşlarımız oldu. Kulakları çınlasın. Afyon Eğitim Enstitüsünde okurken hocalarımız “siz değil mi ki buradasınız. Bundan sonra hiçbir parti size inanmaz. Davanıza sahip çıkın” demişlerdi. Vallahi çok doğru söylemişler. Bir zamanlar, komünistleri Moskova’ya kanımız aksa da zafer İslam’ın, Ne mutlu türküm diyene, Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir diye tempo tuttuğumuz çok sevdiğimiz dostlarımız çok sevdikleri partilerini bırakarak başka partilere gittiler. MHP sayesinde bakan olan, milletvekili, Belediye başkanı, parti başkanı olanlar sıralamaya dahi konulmadılar. Demek ki onlara yeni partileri de inanmadı. Kardeşlerim gittiğiniz parti de size ülkücülüğün Üsünü bile yaşatmazlar. Ülkücülük MHP’de yaşanır. Ve yaşatılır.
Sevgili ülkücü dostlarım. Her ailede ufak tefek kırgınlıklar, küskünlükler, dargınlıklar olabilir. Kol kırılır yen içinde kalır demiş atalarımız. Bu gün gittiğiniz yerlerde mutlumusunuz. Her gün kandilden bir emir geliyor. Hiç mi biz nereye gittik diyerek üzüntü duymuyorsunuz. Sevgili dostlar biz beş bin şehit ahirete yakanıza yapışıp “biz devleti böldürmemek için şehit olduk. Biz bu vatan için canımızı verdik. Siz bu davaya oyunuzu vermediniz. Size hakkımız haramdır” derlerse haliniz nice olur acaba hiç düşündünüz mü?
Sevgili dostlar. Bir deve 40 yıl sahibine hizmet ederek emekli olur. Sahibiyle helalleşmek ister. Deve sahibine “yiyeceğim yemimi azaltarak verdin, çekemeyeceğim kadar yük yükledin, zaman zaman dövdün, hele doğurduğum yavrumu keserek yedin neyse hepsini unuttum. Ama bir şey var ki asla unutamıyorum. Yolu bildiğim halde beni bir eşeğin arkasına bağlar, arkasında yürütürdün. İşte onu bir türlü içime sindiremiyorum” diyor. Evet Dün Bakan, Milletvekili, Belediye başkanı parti başkanı olanların partiyi terk ederek, PKK ya bakanlıklar teslim edildiğinde Ah dersiniz ama iş işten geçer. Bir pire için yorgan yakmayın. Yuvanıza dönün. Davanıza, vatanınıza sahip çıkın dostlarım.
Kaleminize, yüreğinize sağlık, çok etkilendim. Allah CC razı olsun kiymetli hocam.