Sevgili okurlarım. Bu günkü yazımda siz değerli okurlarıma inanç bakımından insanlar kaça ayrılır ve kısaca bunların açılımından bahsetmek istiyorum. İnşallah yazımız okunduğunda kendini yetiştirmiş gençlerimizi tenzih ederek yeni neslin yaşayışında daha dikkatli davranması gerektiğine inanarak yaşamalarına devam etmeleri gerektiğine inanıyoruz.
Değerli dostlar bildiğiniz gibi inanç bakımından insanlar üç kısma ayrılır.1- MÜMİN, 2-KAFİR 3-MÜNAFIK. Şimdi bunların ne olduklarından, ne manaya geldiklerinden kısaca bahsetmek istiyorum.
1-MÜMİN: Allah’ın birliğine, varlığına peygamberlerine, meleklerine inananlara mümin ve ya Müslüman denir. Müminin dini İslam’dır. Allah u Teala bir ayeti kerimesinde "Allah indinde yegane din İslam’dır" buyurulmaktadır. Bir insanın mümin olduğunu yaşayışından ibadetlerinden velhasılı bütün hareketlerinden anlaya biliriz Allah hepimize Müslüman olarak yaşamayı ve Müslüman’ca ölmeyi nasip etsin inşallah.
2-KAFİR: Allah’ın varlığına birliğine inanmayan, Allah’ın varlığını kabul etmeyen, dinsiz inançsız kimselere kafir denir. Bunları da yaşayışlarından, inanç sisteminden hal ve hareketlerinden tanımak mümkündür. Kimseyi inancı açısından yargılayacak değiliz. Sadece Allah hidayet versin, onlarda İslam’ın tadına varıp dünya ve ahrette mutlu olsunlar diye dua edebiliriz.
3-MÜNAFIK: İnandık iman ettik dedikleri halde kalpten inanmayanlardır. Bunların içi başka dışı başka insanlar olduğu için kafirden de kötüdür. Mümin ve kafir hemen tanındığı halde Münafık kolay kolay tanınmaz. Bu neden Münafığı tanımamız için Peygamber S.A.V. Efendimiz bir hadislerinde Münafıklığın alameti üçtür buyurarak bunlara dikkat etmemizi münafıklıktan korunmamızı ve münafıkları kolayca tanımamızı biz ümmeti Muhammed e bildirmiştir. Bu üç alamet:
1-KONUŞTUĞUNDA YALAN KONUŞMAK: Allah korusun zamanımızda çok yaygın. Neredeyse konuştuğumuz iki kelimeden birisi yalan olmuş Şimdiden sonra yalan konuşurken Allah korusun münafık olabileceğimizi aklımızdan çıkarmayalım. Daha dikkatli olup yalan söylemeyelim.
2-SÖZ VERDİĞİNDE SÖZÜNDE DURMAMAK: Bu da günümüzde çok yaygın bir adet. Adam söz veriyor geleceğim diyor, gelmiyor. Yapacağım diyor yapmıyor. İnsanlar yapabileceklerinin sözünü vermeli ve verdiği sözünü yerine getirmelidir. Ağızdan çıkan söz silahtan çıkan mermi gibidir. Bir daha geri dönmez. Verdiğimiz söz aleyhimize de olsa o sözü yerine getirmek gerekir. Verilen söz zararına da olsa Allah başka yönden mutlaka zararını giderir. Ben bunu yaşayanlardan birisiyim. Geçmişte evimi sattım. Ufak bir kaparo aldım. İki gün sonra konut kredileri çıktı. Evler en az on, on beş bin lira arttı. Bütün çocuk çoluk eş dost sözünden dön, evler pahalandı dedikleri halde Allaha şükür sözümden dönmedim. Allah karşıma bir müteahhit çıkardı istediğimiz köşeden, ve bizi maddi olarak sıkıştırmadan evimizi aldık, sattığımız evden ettiğimiz zararı rabbim bize yeni evimizde kar olarak bize nasip etti.
3-EMANETE HIYANET EDER: Buda zamanımızın hastalığından birisidir. İnsanlar arasında güven çok önemli. Toplu yaşayışlarda birbirimize güvenmek zorundayız. Bir şey emanet edildiğinde onu sonuna kadar korumalı ve sahibi geldiğinde aldığı gibi sahibine iade etmelidir. Eğer verilen emanete bir kişi hıyanetlik ederse Allah korusun bu kişide de Münafıklık alametleri tespit edilmiş olur. Bu nedenle yaşayışımıza dikkat etmeli, ya olduğumuz gibi görünmeli, ya da göründüğümüz gibi olmalıyız Münafıklığı şerrinden bu üç kurala dikkat ederek korunmalıyız. Allah yardımcımız olsun.