Karar vermeliyiz

Karar vermeliyiz

İlgililer açıklıyor sebzeden, meyveden, ekmekten, giyimden, kuşamdan, mobilyaya uzanan zincirle, müthiş bir israf içindeyiz. Her gün 10 milyon ton sebze-meyve, 6 milyon adet ekmek israf ediliyor, çöpe atıyoruz. İsraf ettiğimiz gıdaların tüm Suriye halkını doyuracağı, 60 tam teşekküllü hastahane, 120 modern okul yapabileceği açıklaması yürekleri yakıyor.

İtiraf edelim dar gelen, kullanma şansı olmayan giysilerimizi bile, artık yardım amaçlı vermede zorlanıyoruz. Çevremizde verecek adam bulamıyoruz.

Yüce dinimiz israfı haram kılıyor. Kuralları uygulamada zorlanıldığını görüyoruz. İleri toplumlarda Almanya’da, ABDevletlerinde insanlar modası geçen giysileri tadilat yapan terziler vasıtasıyla güncelleştiriyorlar ve giymeye devam ediyorlar.

Örneğin; ceketin yakaları eski moda geniş, paçaları ispanyol tarzı olan pantolonları, çeketleri daraltarak yeniliyorlar. Biz de gerçek o ki! Genelde kullanılmayanlar çöpe gidiyor veya dolap bekliyor. İsraf oluyor.

Bu arada 50 yıl öncesi Senirkent’ten ABD’de göç eden, eski giysi tadilatı terzilik yaparak, Californiya’da iş merkezleri sahibi olan, bizi bir ABD iş seyahatimizde misafir eden, Yılmaz Yörük kardeşimizi de çalışkanlıkda, başarıda örnek olarak hayırla anıyoruz.

Dönelim konumuza. Biz ekonomist değiliz. Ama ekonominin her hareketini bire, bir yaşayanlardanız. Milletimizin düşüncelerini yansıttığımızın inancıyla da düşüncelerimizi sizlerle köşemizden paylaşıyoruz. İsrafın yaygınlaşmasında devletimizin izlediği tüketimi teşvik politikası da genel kanı yanlıştır. Yurt içinde üretilen her tür ekonomik değerin, çokca tüketilmesi teşvik ediliyor. İnşaattan, sanayiye, tüm ürün tüketimden, giysiden, otomobile uzanıyor bu zincir.

Ekonomik Politikada inşaat lokomotif olarak kullanılarak, iç tüketimle canlı tutulmaya çalışılıyor. Örneğin mobilya, otomobil vs. lüks sayılanlarda KDV indiriliyor. Kredilendirmede faizler düşük tutuluyor. Çeşitli sanayi dallarında gerekli görülen devlet kaynakları, tüketim lehine seferber ediliyor...

Talebin teşvikle iç ekonomiye sağladığı destek inkar edilemez. Çünkü yatırım, üretim, tüketim dengeleriyle arz - talebi korunmaya çalışılıyor. Örnek evdeki mevcut çamaşır makinasını at, olağanüstü kolaylıklar teşvikler var yenisini al.

Ekonominin canlılığını korumak için tüketim teşvik gerekli, anladık. Peki üretim fazlalığını ihracata, dış pazara açmak, dünya pazarlarında rekabet şansını artırarak yarışmak, geliştirmek ekonominin ana kuralı. İnşaat sektörünün ekonomik seyri de artık görüldüğü kadarıyla güç kaybediyor.

Yazdığımız ekonomik konular uygulaması zor ama, gerçek yapılması gerekenler olarak da karşımızda duruyor. Ekonomik sorumlulukları çözmek, dengelemek kolay değildir. Zor olan tutarlı kararları almak, hızla devreye koymaktır. Yoksa iç tüketimle, israfla, tüketimi teşvikle, inşaat sektörüyle, ekonominin canlı tutulması kararlarına, artık milletimizde şüpheyle bakar olmuştur.