DÜĞÜNLERİMİZ VE KINA GECESİ

Değerli gönüldaşlarım
Yeni nesil pek bilmez eskiden düğünler kışın olurdu.
Kız odası ayrı erkek odası ayrıydı. Kız odasının organizesi gelin tarafının olur, kapısını erkeğin SAĞDICI bekler, erkek sinek dahi sokmaz kuş uçurtmazdı.
İki gece eğlendikten sonra son gece yani KINA GECESİ
Bütün kadın ve kızlar toplanıp büyük bir hazla, Kına karılır geline ve gelinin sağdıç’ına yakılır. Yakıldıktan sonra kaynana hediyesini gelinin avucuna saplar. Ondan sonra Kınalı eller sarılır. Gelinin başına pullu al örtülür.
Tefçi kadın yanık türküyle gelinin
 
Şu gönlümün yarasını
Kimse bilmez orasını
Çağırın kızın Anasını
Kız Anasız gelin olmaz
Olsa bile yüzü gülmez.              
Diyerek kızın Annesini Babasını, bacısını, Kardeşini, amcasını, Halasını, teyzesini, dayısını teker teker çağırır hediyesinin vererek sarılıp hasret giderirler. Sonra BABA kızına sarılır nasihatte bulunur. Buruk bir mutluluk olurdu adeta. Herkes hayır dileklerini dileyerek geceyi bitirirlerdi.
Bende bir ŞAİR kardeşiniz olarak, Şairin ekmeği şiiridir derler ya.
Bendeniz kız Babası olarak kızımın KINA GECESİ inde kızıma nasihati şiirle yaptım.
 
GİT KIZIM
Demek uçma vaktin geldi yuvadan
Dertler senden uzak olsun git kızım
Edeb aldın Asiyeden Havva'dan
Edebini Gönül harcı et kızım.
 
Daha dün beşikte yürek sesimdin
Yaşam umudumdun tek hevesimdin
Gönül sarayımda prensesimdin
Ayrılığın öze çeker set kızım.
 
Hizmette kusretme vardığın kula
Canını can eyle gittiğin yola
Yüreğim seninle git güle güle
Hicranım kabarır kat be kat kızım.
 
Ay Işığım aydınlığım zinnurum
Elif diye giyindiğim Tennurum
Gül kokunu kokladığım Gülnurum
Hiç bir şeyden alamıyorum tat kızım
 
Mekânını gülüşünle gül eyle
Gülistanı dallandırda dal eyle
Melek yüzlüm lisanını bal eyle
Kelamını kırk boğumda tut kızım.
     
Gölge gibi hayalini izlerim.
Dalıp dalıp gül benzini özlerim
Tenkit değil nasihattir sözlerim
Zarar görür isen kaldır at kızım