BU ZAMANDA KADIN OLMAK
Bir kadın ayrılınca evinden,
Evler ağlar kadınların ardından.
Bir çocuğun gözleri uzaklara mıhlanır
Anne dönene değin sevmeler öksüz kalır
Bir kadın ayrılınca evinden
Evler ağlar usul usul derinden…” demiş Şair.
Evet nice zamandır dışarda olmayan, evinde oturan, çocuk doğuran kadınların adı cahil oldu.
Kadın İllede dışarı çıkmalı kadın, bütün kapılar sokağa açılmalı, az çocuk doğurmalı, ekonomik özgürlüğü elinde olmalı, kocaya asla güvenmemeli,
Ya bırakırsa,
Ya terk ederse,
Ya ölürse,
Ya boşanırsa
YÂ… Diyerek kadın hep tetikte bekletildi
Sabahın ayazında düşürüldü yollara, çocuğunu bakıcıya yâda kreşe bıraktı.
Kadın, dişini tırnağına taktı, velhasıl erkekleştirildi kadın...
Duraklarda otobüs bekleyen, soğukta tir tir titreyen kadınlar. Çok mu muhtaç, çok mu zor durumdadır? O saatte o kadınları sıcak yuvalarından dışarı çıkaran nedir? Bir kadını haftanın 5 günü yılın en az 10 ayı çalışmaya mecbur eden hangi haldir?
Derdiniz kariyerse, yükselip önemli bir yere gelmekse eviniz size sadece bir otel olur.
Eğer tek maaşla geçinirim.
Orta halli yaşarım,
Lüks istemem, evim 10 yıl sonrada olsa olur, arabam daha vasat da olabilir, evimde otururum, çocuğumu da kimselere bırakmam kendim bakarım, eğitirim derseniz eviniz size saray olur.
Modern köleliğin adına ekonomik özgürlük diyorlar…
Zulmü süsleyip püsleyip kadına olmazsa olmaz gibi gösteriyorlar. Kadının fıtratına ters olan, bedenine ağır gelen işi yapmayanları aşağılıyor, kınıyorlar…
Ama bütün bu olanlara karşılık, Dinimiz kadınlarımıza;
"Evlerinizde oturun", çünkü kadın en çok evine yakışır.
Ahzab Suresi Ayet: 33.
"(Çoğu zaman, vakarla) evlerinizde oturun.
Dışarıya da evvelki câhiliye zamanı/İslâm öncesi kadınlarının çıkışı gibi süslenip kendinizi teşhir ederek çıkmayın. Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah’a ve Resul’üne itaat edin. Allah, sizden ancak kiri (günahı) gidermek ve sizi tertemiz yapmak ister.
Evlerinizde oturmanın sebebi
Zira kadın hassastır,
kadın naziktir,
çabuk incinir,
çabuk kırılır, kolay hırpalanır kadın.
En iyi Rabbi tanır onu.
En çok Rabbi bilir kadının halini…
Mecburiyeti olmadığı halde her gün ardından ağlayan bir evlat bırakmamalı kadın.
Hem kariyer yapıp, hem iyi bir iş kadını,
hem iyi bir anne olmak şüphesiz bir ütopya…
Madem Rabbi kimselere yakıştırmadığı görevi kadına layık görmüş, madem uçsuz bucaksız cenneti annelerin ayaklarının altına sermiş; Bundan daha fazlasını istemek niye?
KADIN
İnsandır; Aziz beşer çeker onca Emar'ı,
Odur Allahtan sonra varlığımın mimarı.
Annedir; Tüm dünyanın çiçeklerini deren,
Sevgisini sormadan sorgulamadan veren.
Abladır; kardeşinin gözetmede kârını,
Sığındığı limandır dağıtmada Tar'ını.
Yardır; Sonsuz saygının bulunmaz emsalidir,
Muhabbette hizmette sadakat timsalidir.
Sevdadır; tutuldunmu akılları durdurur,
Edebiyatla güzel cümleleri kurdurur,
Vefadır; güvendimi şevksiz şartsız inanır,
Yaradanından gayri bir tek erini Tanır.
Öğretmendir; mesela hayatına Yön verir,
Azim’inde duramaz dağların karı erir.
Çiçektir; gıdasını pekâlâ sudan alır,
Kokusunun yanında misk-i Amber az kalır.
Kuştur; Avucunda fazla sıksan boğulur,
Tutmak maharet ister boş çalarsan dağılır.
Rehberdir; incelikte nezaketin yönüdür.
Senede bir gün değil, her gün onun günüdür.
Saygılarımla.