AVRUPA’DA SOKAKTAKİ GENÇLİK
Değerli Gönüldaşlar
Elbette her yazdığım şiirin bir Hikayesi olduğu gibi bu haftada sizlere İKİLİ VEZİN’le kaleme aldığım bir Şiiri Hikayesi AVRUPA DAKİ SOKAKTAKİ GENÇLİK.
Ana Vatanımız Türkiye de geleceğimizin garantisi pırıl pırıl yetişmiş gençlerimiz olduğu gibi,bunun yanında tam tersi bir gençlikde bulabilmek mümkündür zannedersem.
Avrupa’da da aynı adına SORUMSUZ AİLE deyin aslında çocuğunu çok iyi yetiştirmek isteyip de işinin dolayısıyla ilgilenemeyen aile deyin,Boşanan ailelerin çocukları deyin,bölünmüş ailerin çocukları deyin adına ne derseniz deyin sonuçta sokağa atılan bizim çocuklarımız.
Peki bu sorunlara el atıldımı diye sorarsanız Fransa da Türkler için söylemek gerekirse Rabbime şükür Sivil toplum kuruluşları camilere özen göstererek çocukları camilerde ve Türkiye den gelen eğitim neferleri öğretmen lerimizin hocalarımızın sayesinde minimuma indirme başarısı sağlanmış durumda.
Geçenlerde tanıdığım bir POLİS görevlisine yaşadığımız ildeki Türk vatandaşlarının suç oranını sordum elhamdulillah iki dosyanız var dedi.
İkibin beşyüz Türk nüfusuna oranlarsak nerdeyse hiç yok gibi. Gelelim şiirin hikayesine.
Hikaye şu;
Fransada Vatandaşlarımızdan biri bana rica etti komşu ilde Doktor da Randevum var arabam bozuk gitmem lazım beni götürürmüsün bende kabül ettim gittik.
Ona sen Randevu na git ben şu belediye parkında seni bekleyeyim dedim. Beklemek için Parkda bir banka oturdum.
Gerisini ŞİİR DEN DİNLEYİN.
AVRUPA’DA SOKAKTAKİ GENÇLİK
Bir yaz ikindisiydi içim sıkıldı böyle.
Yürüdüm ufak ufak amme Parkına şöyle.
Oturmuştum bir Banka kasaveti salarak.
Düşünmeye başladım kör ufkuma dalarak.
Dallamadan iki genç yanda belirdi birden.
Oturdular yan Banka bonjur bile demeden.
Birinin Pantolonu bin bir yama inanki.
Ötekini sormayın Fesinden düşcek sanki.
Biri Şakülden kaçık aratmıyor Abbazı,
Sakalıyla öbürü sanki Roma Papazı.
Ne kadar anlatsam boş değmez sinek sikleti,
Nerden bulmuş da giymiş o zattirik atleti.
Koltuğunu kaldırdı aman Allahım yaraab.
Devşirseniz örseniz bir eldiven bir Çorap.
Tütününü sararken ağzında bin bir defo. (Küfür)
Bana dönüp sordular eskö vuzave dü Fö. (Ateşiniz varmı)
Ağzıma bile almam işim yok o meretten.
Tavsiyem bırakarak kurtulun bu illetten.
Bana baktı tersinden sen söylersin Baba!
Kusura bakma hani derken uslubum kaba.
Sordum uyruklarını sualimle Gümanım?
Dedi belli değilmi Türküm ve müslümanım.
Keyfi haliniz dedim bon’dur sava mava
( güzel,iyi,miyi) dedi.
Şiir dedim Poem dedim anlamazık Kua dedi.
(Poem: Şiir) (Kua: Ne)
Dedim aileniz falan varmıdır bu mahlede?
Tabii var bir Babamız taş döşüyor kahvede.
Dedim Anneniz falan? Anne günün peşinde.
Bizi pek aramazlar , onlar kendi işinde.
Mösyö dedi dönerek çok soru soruyorsun
( Bay)
Keyfe limon sıkarak bizleri yoruyorsun.
Kalkdım hemen usulca fazla bir şey demeden.
Uzatıpda mevzuyu moruk forsu yemeden.
Anlarsanız dostlarım mesaj net vahim kıssa.
Ahvalimiz işte bu alalım bundan hisse.