İki yeni parti daha kuruldu!
Haydi, hayırlısı bakalım.
Dilerim aynı yumurtanın üçüzleri gibi olmazlar!
Aslında gibisi fazla da…
Yine de acaba mı ki?
Olmazlar diye temennide bulunsak da, yine de inanış vari bir bakışları veya farklılıkları olabilir tabii!
Çünkü bunlar aynı hamurdan yoğrulmuş, aynı bakışla yola çıkmış, biri giderse biri gelir şeklindeki düşüncelerden oluşan siyasi bakışlar veya siyasi yandaş oluşumlardır!
Hani Emevi’ler döneminde olduğu gibi; “kendinden olanlar Müslüman, kendinden olmayanlar Müslüman dahi olsa, kâfir olarak görüldüğü gibi”!
Yani aynı “Osmanlı bankası” gibi!
“Yok, aslında birbirimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız” bakışı gibi!
Hiç kusura bakmayın, çünkü bize soruyorlar, bizde sizlere soracağız ve hatta eleştireceğiz de, hatta ve hatta yorumlayacağız da, doğruyu bilmek/bulmak adına ama ölçüsü dâhilinde tabii ki.
Çünkü bu ülkenin insanlarının ağzı/dili çok yandı!
Şimdi” yoğurdu üfleyerek yemek istiyorlar”!
Çünkü bu ülke bizim, hepimizin ülkesi.
Başka yurt da yok!
***
Birinin adı “GELECEK PARTİSİ”…
Diğerinin adı da “DEVA PARTİSİ”!
Haydi, hayırlısı bakalım, ülkem ve insanları adına da hayırlı uğurlu olsun.
Ama diyeceklerimiz var!
Bu zamana kadar geleceğe yönelik, ülken ve insanlarıyla ilgili önünde ne gibi engelin vardı da; kalkınma/büyüme gibi bir şeyler söyleyip yapmadınız/yapamadınız?
Bir diğeri için de; bu zamana kadar içinde olduğunuz partide “deva” yönüyle ilgili neden bir şeyler yapıp söylemediniz de, şimdi yeni bir oluşumdan sonra millete göz kırparak, adeta gömlek değiştirdiğinizi ima etmeye çalışıyorsunuz?
Bu ana kadar yaşayıp gördüğünüz uygulamalara, benimsemediğiniz ve düşüncelerine katılmadığınız yaptırımlara neden hiç sesinizi çıkarmadınız ki?
Halk bunaldı, sıkıştı, ekonomik anlamda çile çekmeye başladı, bu insanlar arayış içersinde olduğu için mi yeni bir gömlek ve söylemlerle yola çıkıyorsunuz?
Bu zamana kadar bu ülkede, kör/topal da olsa, bir insanlık vardı!
Bir hukuk vardı, hak vardı, bir adalet vardı…
Ya şimdi?
Bunlar yapılmaya, uygulanmaya başlandığında sizler nerelerdeydiniz?
Sesiniz, sedanız neden çıkmıyordu?
Aynı geminin dümeninde değil miydiniz?
Şimdi ne değişti de, neler yapacaksınız ki haktan/ hukuktan/adaletten bahsediyorsunuz?
Nasıl bir hukuk, nasıl bir adalet?
Evet…
Bu millet bunu da yutar mı dersiniz?
Yutacağını bilmeseniz zaten yola çıkmazsınız.
Ama bilin ki bu milletin hiç de umudu yok!
Çünkü bir kayadan kopan taşla, kayanın fiziki olarak hiçbir farkı olamaz!
Aynı öz, aynı yapı, aynı kütle!
Ne değişti de bu millete kendinizi ilaç gibi gösteriyorsunuz?
Hani bir atasözümüz vardır ya?
Teşbihte hata olmaz derler, kusura bakmayın ama “ sarı öküzün yanında duran, ya huyundan ya da suyundan alır” derler!
Bu da aynen böyle olacak.
Ama bir başkası geleceğine, ille de biz gelelim düşüncesi de fena değil hani?
Eh vakit biraz erken!
Bekleyelim bakalım daha neler söylenecek, neler gündeme gelecek?
Başkanlık sistemi mi, denetimli parlamenter sistem mi göreceğiz?
Dilerim söylenenler doğru olur.
Çünkü bu millet bekleyiş ve arayış içersinde, yüz sürecek, yüzünün güleceği bir yer arıyor.
Benden bu kadar gali!
Sürçü lisan ettiysem af ola.
Ama birçok insanda da bu tür düşünceler mevcut hani.
Biri gider, biri gelir, ne fark eder ki diyorlar?
Dilerim düşünülen ve söylenenler gibi olmaz.
Tanrım ülkemi ve insanlarını korusun.
Şimdilik bu kadar!
Bakalım nasıl bir ses çıkacak?
Sevgi/saygı bizden sevgili okurlarımız.