GÜNDEM SİYASET VE CHP.
Önümüzdeki ilk yapılacak olan seçim, yani yerel seçimler...
Bakalım nasıl sonuçlanacak?
O da zamanında yapılacak olursa tabii.
Ama yakın günlerde bu takvimi belirleyecek olan siyasi liderler de var!
Hiç de belli olmaz hani.
Bakarsınız Sayın Bahçeli birden baklayı ağzından çıkartıverir!
Al sana seçim takvimi!
Kim ne diyebilir ki?
Odlumu işte böyle olacaksın!
Sanki hükümet ortağı gibi, istediğini yaptıracaksın.
Aslında gibisi fazla!
***
Her neyse…
Gelelim CHP’ye:
İl yönetimi kendince haklı gördüğü sebeplerden dolayı topluca istifasını verdi.
Eh hayırlı olsun, başka diyecek bir şey yok.
Yok ama akabinde yorumlar da başladı.
Hem de ne yorumlar?
Hem yerel, hem de genel, sanki yansımış gibi.
Ama dikkatimi ve ilgimi çeken de bir basın mensubunun yazdığı/ yaptığı yorumlardı!
Ne demek istiyorsa?
Özünde ben bunun peşindeyim.
Yoksa ilimizde yapılan yorumlar veya bakışlar bizi pek fazla ilgilendirmiyor.
Bu saatten sonra birbirlerini ağırlayıp/yağlayıp dursunlar.
Çizgi de belli, yol da belli, yöntem de belli.
Ayrıca alnı terlemediklerin yaptığı yorumların peşinde de değiliz!
Çünkü benim bahsi konu ettiğim olay ise ciddi bir olay!
Gelecek, erk, iktidar olma, siyaseten ayakta kalma, rejim!
İşte bu.
Var mı buna bakan, yorum yapacak olan veya öneride bulunacak olan?
Mesele burada.
Yok, çocuğum işe girecekmiş, yok beklentim varmış gibi yandaş olma dalgaları artık bizi ilgilendirmiyor.
Hem borazancılar başladı bile.
Her kesin yolu kendine ama biz burayı geçeceğiz.
Şimdi soracağım, daha doğrusu bir basın mensubunun yönelttiği soruyu dillendirmeye çalışacağım…
Ne demek istiyor ve neyi kastediyorsa, onu açığa çıkarmak ve bunu hep birlikte öğrenmek?
Ne diyor?
“Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’nun iki rakibi daha var. Biri Mustafa Kemal Atatürk, biri de Hz. Ali taraftarları!
Ama bu durumda bile buna karşı hiç kimse, yani Kılıçdaroğlu’na karşı yapılacak olan kurultayda karşısına aday olan her kim olursa olsun seçim kazanması mümkün değildir”!
Vay be?
Acaba bu söylemle ne demek istiyor dersiniz?
Yoksa bizim aramızda sessizce değerlendirip de, suskun kaldığımız konulardan biri mi?
Yoksa hani partide erk adına örgütlenme meselesi falan gibi bir durum mu?
Belli değil.
Ama her zaman tepinip/tepişip duruyoruz ya?
Bunu derken, ben değil, hepimiz, bu olaylardan şikâyetçi olan milyonlarca insan/seçmen, içerde olup da sesini çıkaramayan vekiller!
“ Acaba bu parti babalarından miras falan mı kaldı yoksa” diye dillendirip duruyoruz ya?
Acaba bu mesele mi?
Acaba ne demek istiyor bu beyefendi?
Akla takılan da bu.
Çünkü evvela işe gelen tüzük maddesi değişiyor, istenilen vekil yapılıyor, istenmeyen atılıyor, istediğini ceza evine gönderecek yol açılıyor, akli ve sağlığı yerinde olmayanlara vefa borcu için son görev vekilliği veriliyor…
Tartışmasız başkan adayı bul, sonra da tıpış/tıpış sandık başına gönder...
Partide sanki aday bulunmazmış gibi Sayın Gül’ün adaylığı konusunda sessizce kulisini yap…
Sonra Sayın inceyi çıkar…
Atadığın, daha doğrusu listeni yap dediğin vekiller de kafasına göre liste yapsın, Sayın İnce’ye karşı olsun!
Bana intikal eden o kadar çok kulis veya sesli söylem var ki…
Acaba bu gazeteci arkadaş neyi söylemek istedi mesele bu?
Bilen veya duyan varsa lütfen bana iletsin.
İletsin ki bunları şayet varsa hepimiz bilelim/paylaşalım ve üzerimize düşen görevi yapmaya çalışalım.
Meselâ başta değişim gibi falan!
Bu arada bu seçim sonuçları da ne olur onu da bilelim?
Çünkü biz yaşça da, siyaseten de miyadımızı doldurduk, bundan sonra yanlışa/yanlış…
Doğruya/doğru, ne seçmenimizi, ne de halkımızı yanıltmayalım!
Bundan böyle görevimiz bu.
Her şey ülkemizin ve insanlarımızın yararı için olsun.
Saygı bizden.
 
                     
                 
                 
         
                                 
                                 
                                 
                                 
                                 
        
Yorumlar
Kalan Karakter: