Efenin biri bağırıyor!
Goman len, vurun gari…
Galmasın, gelmesin, vurun elin cavuruna!
Ne işleri var len bunların ata topraklarımızda?
Ha gızanlarım, ha can yoldaşlarım, acımayın vurun gari!
Evet…
Ege bölgesinde, ülkemizi istilaya kalkışan Yunan birliklerine karşı duran vatansever efelerin bir çatışma anındaki durumu bu!
Kanınız ne derece oynadı bilemem ama benimki oynadı?
Adına ne derseniz deyin, biz bu efelerle her zaman iftihar etmişizdir.
Eh ne de olsa adı efe gali!
Mert, cesur, hem de vatansever cinsinden.
Ne de olsa emperyalistlerle beraber iş birliği yapan ve canımıza/malımıza/yurdumuza/ ırzımıza kast edenlere karşı, özellikle de Yunan’a karşı duran yiğit efelerimiz.
Aslanlarrr!
Toprakları bol olsun. Allah rahmet eylesin. Mekânları cennet olsun.
Bu yeter mi?
Yetmez gali!
O zaman hiç durulur mu?
Durulmaz gali.
Hele söz konusu vatansa?
Etle, tırnakla, orakla, çapayla bile bu yapıya saldıran, bu değerlerini korumak için, kanı ve canı pahasına ırzı, namusu ve bağımsızlığı adına karşı duran Kuvva-i Milliye ruhunu oluşturanları da asla unutmayız, unutturmayız gali!
Onlara da gani/gani rahmet diliyorum.
***
Ne oldu da geldiler gali?
Belli.
Ama Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi de,“geldikleri gibi de gittiler”!
İşte yaşadığımız yakın tarih de bu!
Bu ülke ne acılar, ne sefillikler yaşamıştır ama asla kimseye de boyun bükmemiştir.
Kimseye de bükmezler ve de bükmeyecekler de!
Kore ve Kıbrıs dâhil, Çanakkale’ler, Sakarya’lar, İnönüler, Kocatepe’ler, Dumlupınar’lar ve kısaca İstiklâl savaşı da bunun canlı yaşanan bir örnekleridir!
Hepsinin de manevi huzurlarında saygıyla eğiliyor, Allah’tan rahmet diliyorum.
***
Emperyalist güçler Çanakkale’yi geçememişler ama padişahın bir daveti üzerine İstanbul’a kadar gelmişler, adeta bu ülkenin üzerine de sülük gibi yapışmışlardır!
Bu güzel ülkemizi de parça/parça edecek şekilde de paylaşmışlardır!
Padişah fermanına ve Şeyhülislâm fetvasına binaen; başta M. Kemal Atatürk ve kahraman arkadaşlarıyla birlikte vatansever yurttaşlarla bir Kuvva-i Milliye ordusu kurarak, bu dünyanın şımarık devletlerine gereken dersi vermiş ve geldikleri yere de geri göndermişlerdir.
Çünkü bu millet; dini/dili/kültürü ve rengi ne olursa olsun, bu toprakların “Yüce Türk Milletidir”!
“Yüce Türk Ulusudur”!
Bu konudaki Padişah fermanını ve Şeyhülislâm fetvasını da okumanızı isterim.
Kim içeride, kim dışarı da onu da bilmenizi isterim!
Bu ülkeye, vergi de, asker de verilmez diyenleri de hepimiz bilelim!
***
Şimdi yakında yine yaklaşan seçimler var gali.
Seçim kazanmak adına bu millete, bu vatan evlâtlarına, işlerine gelmedikleri için ad koyanlar, yaftalama yapanlar, benzetme yapanlar…
Her türlü kırıcı ve itici sözleri sarf edenler…
Kesinlikle yanlış yapıyorsunuz ve yanlış hitaplar da bulunup bu milleti üzüyorsunuz, kırıyorsunuz!
Bu vatanda devşirme çoktur ama asla hain ve Yunan yoktur!
Yaklaşık her ailenin bir dedesi, bir ninesi de, bu devletin bekası adına şehit vermiş bu ulusun mensuplarıdır!
Seçim zamanı da olsa, bu ulusa; bu “Yüce Türk Milletine” bu şekilde ithamda bulunmayı vatandaşlar doğru bulmuyor.
Kınıyorum gali.
Bu ülkede düşman, bu ülkede Yunan arıyorsanız onu; “ keşke yunan olsaydı, kazansaydı” diyenlere sorun ve onlarda arayın!
Yazık!
Seçim yaklaştıkça, üç beş oy alacağım adına söylenen o sözlere, o sarf edilen cümlelere bakın.
Ama “korkunun ecele faydası olmaz” derler’
Her şeyin de bir sonu vardır!
İnsan yaşamının bile!
Dilerim ülkemiz adına yakışan olur.
Bu arada, çalışanlara ve de emeklilere yapılan zam da hayırlı olsun.
Ama…
Bu oranların, mutluluğu da, mutsuzluğu da ve bunun takdiri de yine yüce milletimizindir.
Sevgi saygı bizden, sevgili okurlarımız.