DELİ DUMRUL MİSALİ Mİ?
Yayınlanma :
11.09.2020 01:56
Güncelleme
: 11.09.2020 01:56
Ve bunu da kendimize bir görev olarak görüyorum.
Çünkü her şey, “ vatanın ve milletin bekası adına” yapılması gerekenler içindir!
Aynı bu günlerde yaşadığımız; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda yaşamımızı “askıya alma” gibi girişimde bulunan art düşüncelere karşı, hangi siyasi düşünceye, hangi duruşa sahip olursa olsun, şimdi ülkemizin insanlarının birlik ve beraberlik içersinde olma günüdür gibi.
***
Eğri vardır, yamuk gider, nereye varacağı belli olmaz, her an yönü değişiktir!
Ama doğru vardır, istenilen ve özlem duyulan yere gider, geç olsa da yerini bulur!
İstediğimiz tek doğru da; İnsan hakları çerçevesi içersinde, demokrasiye dayalı siyasi partiler ve seçim yasası değişikliği olmak üzere, seçme/seçilme, düşünce/ söylem özgürlüğü kapsamında… “Laik, çağdaş, sosyal, hukukun üstünlüğü olan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti” olmaktır!
***
Deli Dumrul’a gelince:
Düşüncem; mitolojik yanını bir kenara koyarak, halkımız içersinde bazı olumsuz tutumlara yönelik her zaman dillendirilen, örnek gösterilen, sitem dolu bir yaşamımız olmaması cihetiyle buna benzer bir konuyu ele alarak paylaşmaktır.
Duyumlarımız ve bilgi edinmemiz de halk arasında konuşulanlardır.
Yani halkın sessiz ve ürkek söylemleridir!
Çünkü öyle yaptırımlar yaşıyoruz ki bu konular halk arasında oldukça ağırlık kazanmakta ve de tedirgin edici olmaktadır.
Kısaca örnek; Elektrik faturalarındaki katkı payları!
Banka kredi kartı ücretleri!
Telefon faturaları TRT katkı payları!
Şimdi de bu meşhur köprüler hakkında söylenen ve verilen açıkların halk tarafından tamamlayıcı olarak verilen katkı paylarıdır!
Halk bu yöntemleri doğru bulmamaktadır.
Çünkü halk cebinden çıkana bakar üzülür ve incinir ama sesini de çıkaramaz.
Sanki bu günlerde yapılarak yaşamımıza giren ve körfez köprüsünde de uygulanacakmış gibi, “geçenden beş akçe, geçmeyenden iki akçe alınır” gibi bir imajla!
O nedenle “Deli Dumrul” rivayetini paylaşmak istedim!
***
Kamuoyuna yansıyan ve tedirgin eden; “ körfez köprüsünden geçenler ekonomik yaptırımını şayet tamamlayamazlarsa, bunun zararını da köprüden geçmeyenlerce tamamlanacakmış gibi düşünerek halk şimdi böyle diyor!
Söylentiler bu!
Yani o köprüden geçmeyen vatandaş da bu zararı kapatmaya mecbur edileceklermiş gibi!
Bu yasa ne derece doğrudur bilemiyoruz?
Dilerim yetkililer, “Deli Dumrul” yansımasına benzeyen bu olaya bir açıklık getirir ve bunun doğru olmadığını da kamuoyuna açıklarlar.
***
İşte zamanın berrinde bu tür açıklamaları ve uygulamaları halkın ağzından alıp dillendirmeye çalışmışız.
Belki bize kızanlar olmuştur ama şimdi soruyorum!
Doğru mu, yoksa yanlış mı demişiz?
O zamanki söylemlerimizle, şimdiki uygulananlar arasında bir fark varmı?
Takdir, yüce milletimizindir.
“Çünkü geçmiş zaman olur ki, bazen anılar tazelenir” hesabı!
Sevgi/saygı bizden.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: