Rasulullah (s.a.v) bir gün ashâbıyla beraber sohbet ederken, o sırada Allah Resûlü"nün (s.a.v) huzuruna bir adam gelerek, “Aç ve bitkinim Yâ Resûlallah.” dedi.
Bunun üzerine Allah Resulü önce kendi hanesine başvurdu. Fakat evinden, “Yanımızda sudan başka bir şey yok.” cevabını verdiler.
Hz. Peygamber’in, o gün için misafiri ağırlayacak yiyeceği yoktu. Yine de bir şekilde bu misafir ağırlanmalı, karnı mutlaka doyurulmalı idi.
Ardından ashâbına döndü ve “Bu şahsı kim misafir edebilir?” diye sordu. Ensar’dan Sabit b. Kays..
“Ben misafir edebilirim .” diye cevap verdi .
Sonra da misafiri alıp evine götürdü.
Hanımına, Allah Rasûlü’nün misafirini ağırlamasını söyledi.
Hanımı, “Çocuklarımızın yiyeceğinden başka bir şeyimiz yok.” cevabını verince...
O da hanımına, “Yemeğini hazırla, kandilini yak, çocuklarını da uyut.” dedi.
Eşinin söylediklerini yapan evin hanımı, ardından yanan kandili düzeltiyormuş gibi yaparak kandili söndürüverdi.
Böylece ev sahipleri, aslında yemek yemedikleri hâlde, gecenin karanlığından yararlanarak yiyormuş gibi yaptılar. Misafire de bunu hiç hissettirmediler ve o geceyi aç geçirdiler. Karınları doymasa da Allah Resûlü"nün misafirini ağırlamanın verdiği mutluluk ile gönülleri doymuştu. ( İbni Hacer, Fethu’l-Bârî, VII, 119.)
Ev sahibi olan Sâbit b. Kays sabahleyin Hz. Peygamber'in yanına gitmişti .
Onu gören Allah Resulü o gece misafirlerine yaptıkları ikramdan ötürü, Allah’ın onlardan memnun kaldığını müjdeledi. Bu cömert sahâbî ve eşi hakkında şu ayet nâzil oldu: “Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları (muhacir kardeşlerini) kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr, s. 9.)
Yüce Allah’ın övgüsüne mazhar olan bu aile hem Allah rızasını, hem de Peygamber sevgisini kazanmıştı.
Sahabeden Abdullah b. Selâm anlatıyor:
“Resulullah’a (s.a.v.) Hicret edip Medine’ye geldiğinde insanlar ona doğru koşuştular...
Söylediği ilk sözler şunlardı:
“Ey insanlar! Selâmı yaygınlaştırın, yemek yedirin ve insanlar uykudayken (gece) namaz kılın ki, esenlik içinde cennete giresiniz.’” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 42)
Dikkat ettiniz değil mi?
Selâmı yaygınlaştırın, yemek yedirin ve insanlar uykudayken (gece) namaz kılın.
Devam edecek....
Yorumlar
Kalan Karakter: