“YABAN HAYATINI KORUMAK ZORUNDAYIZ”
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) ve Gün FM işbirliğinde süren Kampüs programına AKÜ Yaban Hayatını Kurtarma, Rehabilitasyon, Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Emine Hesna Kandır konuk oldu.
Yayınlanma :
17.03.2022 08:55
Güncelleme :
17.03.2022 08:55


Kandır programda merkezin çalışmalarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Ülkemizde Veteriner Fakültelerinde yaban hayatına ilişkin bir eğitim sistemi yoktu ve bu büyük bir eksiklikti” diyen Kandır, “Çünkü son yıllarda insan yaban hayatı çatışması artmış ve yaban hayvanlarının zarar görme ihtimali yükselmişti. 2014 yılında yaban hayatına ilişkin Türkiye’nin ilk anabilim dalını Veteriner Fakültesi olarak üniversitemize kazandırdık. Yaban hayatına dair çalışmalara başlayınca da merkezin eksikliği hissedilmeye başlandı. Hayvan hastanemizde tedavi edilmeye çalışılan yaban hayvanları için barındırma imkânları ve evcil hayvanlar ile aynı ortamda tedavi edilmeleri hastalık bulaşımı açısından uygun değildi. Bu sebeple 2017 yılında AKÜREM’i kurduk. Ülkemizde üniversiteler bünyesinde tesis edilen 3 yaban hayatı merkezinden biri olarak önemli bir ihtiyacı karşılayan merkezimiz son 5 yılda 1600’den fazla yaban hayvanına destek vermiştir. İlk 4 yıl geçici alanımızda, 2021 yılından beri de DKMP Genel Müdürlüğü bütçe desteği ile inşası yapılan, ekipmanları alınan yeni merkez tesislerimizde hem tedavi, hem eğitim hem de araştırma faaliyetlerimize devam ediyoruz. Merkez tesislerimiz ANS kampusünde 16 dönümlük arazi üzerinde yer almakta, iki katlı ana binası ve ayrıca 4 farklı kafes sisteminden oluşmaktadır” diye konuştu.
“DOĞAL KAYNAKLAR ÜLKELERİN EŞSİZ DEĞERLERİDİR”
“İnsan popülasyonunun artması ile birlikte şehirlerin genişlemesi, yaban hayvanlarının yaşam alanlarının daralmasına ve tahrip olmasına yol açtı” bilgisini aktaran Kandır, “Diğer taraftan tarımda kullanılan kimyasallar, kaçak avcılık faaliyetleri, elektrik telleri, araç çarpmaları, kedi-köpek saldırıları ve daha birçok insan faaliyeti yaban hayatını tehdit ederek baskıladı. Bazı türlerin nesli tükenirken bazı türlerin nesli de tehlike altına girdi. Tüm bu sorunların üzerine küresel ısınma, iklim değişikliği ve sulak alanların kurumaya başlaması yaban hayatını daha da olumsuz etkiledi. Doğal kaynaklar ülkelerin eşsiz değerleridir. Biyolojik çeşitlilik de öyle. Ülke olarak zengin olduğumuz biyolojik çeşitliliğimiz bu tehditlerden dolayı tehlike altında. Çözüm üretmek ve yaban hayatını korumak zorundayız. Çünkü insanoğlunun geleceği de yaban hayatının kaderine bağlı. Ya birlikte var olacağız ya da birlikte yok olacağız” şeklinde değerlendirmede bulundu. >>Sefa Nakilcioğlu
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: