Üst yazı: Türkeli Gazetesi yazarı Nail Azbay, sınırın sıfır noktasında Zeytin Dalı Harekatı’nı okuyucularımız için takip ediyor.
Başlık: HALKIN DESTEĞİ ARTIYOR
Evimizin etrafındaki ateşi söndürmek için devlet, millet ve asker kenetlendi.
Hep birlikte ay yıldızın altında saf tuttuk.
Tıpkı Çanakkale, tıpkı Kocatepe’de olduğu gibi üzerimizde kumar oynamaya yeltenenlere karşı yekvücut olduk.
Niyetleri açık ve net.
Türkiye’yi imha etmek…
Bölmek, parçalamak ve yutmak.
15 Temmuz’da denediler.
Bizi içimizden yıkmak istediler.
Şimdide güney sınırımızdaki alevi bize sıçratmak istiyorlar.
Suriye’yi Türkiye’ye taşımak istiyorlar.
Türkiye vatan savunmasındadır.
Bu savunmada herkes mutlaka kenetlenmelidir.
HAREKÂT SÜRÜYOR
“Zeytin Dalı Harekâtı” havadan ve karadan devam ediyor.
Fırtına obüsleri belirlenen hedeflerin üzerine yağıyor.
Savaş uçaklarımız göklerden eksik olmuyor.
Terör yuvalarının üzerine bomba yağdırıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri ben bu satırları kaleme alırken 394 terör mensubunun etkisiz hale getirildiğini açıklamıştı.
ÖNCÜPINAR SINIR KAPISINDA OBÜS SESLERİ
Gün boyu Suriye ile aramızdaki sınır kapısı olan Öncüpınar Sınır Kapısı’nda görev yaptım.
Sınır kapısının yan tarafında konteynır kent kurulmuş onlar için.
Bundan dolayı kapıdaki hareketlilik bir saniye bile eksik olmuyor.
Her an her dakika kapıda yoğunluk hakim.
Kapıdaki gözlemlerimiz esnasında çok sık fırtına obüslerinin atışına tanık olduk.
Sınır kapısının çok yakınında bulunan askeri birlikten fırlatılan fırtına obüsleri, ateşlendiği vakit insanı titretiyor.
Her obüs hedefe ulaştığı vakitlerde Suriye tarafındaki tepelerden dumanlar yükseldi.
Bu dumanı çıplak gözle uzun süre seyrettik.
ULUSLARARASI BASIN MENSUPLARI BÖLGEYE GİRDİ
Bugün Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca’da sınır kapısında basın mensupları için oluşturulan alana geldi.
Kendisine merhaba deme ve tanışma fırsatım oldu.
Onun eşlik ettiği uluslararası basın mensuplarının yer aldığı bir heyet Suriye tarafında yer alan Azez bölgesine geçiş yaptı.
Gazeteciler arasında İngiltere’den Hollanda’ya, Japonya’dan, Arap ülkelerinden gelen gazetecilere kadar geniş bir katılım söz konusuydu.
Bu girişimle bölgede yaşananları bizzat basın mensuplarının çıplak gözle görmesi sağlandı.
Türkiye bu hamlesiyle Zeytin Dalı Harekatı’nın neden yapıldığını dünyaya daha net bir şekilde anlatmaya çalışıyor.
Tabi bir taraftan da PYD ve PKK’ya kimlik kazandırma çabalarını yıkmaya çalışıyor.
Bölgeye giden basın mensupları ve Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca ziyaret esnasında taciz ateşine maruz kaldı.
Geçmiş olsun.
HALKIN DESTEĞİ ARTIYOR
Harekât devam ederken halkında desteği her geçen gün artıyor.
Herkes ne yapabilirse onu yapıyor ve ordusunun, devletinin yanında yer aldığını gösteriyor.
Kadınlarımız sarma dolma yapıp cephedeki Mehmetçiğimize ulaştırıyor.
Yollarda askeri araçlar durdurulup Mehmetçiğe yemek ikramında bulunuluyor.
Sadece Kilis halkı değil.
Bölge halkı…
Öncüpınar Sınır Kapısı’na düğün konvoyuna benzer bir araç yoğunluğu giriş yaptı.
Her birinin üzerinde ay yıldızlı Türk Bayrağı asılıydı.
Hepsi de korna çalarak alana geldi ve sınırda bekleyen Mehmetçiğe yöneldiler.
Kahramanmaraş’tan geldiklerini öğrendiğimiz bu heyet Maraş’ın meşhur çöreğini Mehmetçiğe ikram ettiler.
Buraya gelebilen geliyor, gelemeyen duasını eksik etmiyor.
İşte bunlar Anadolu halkının güzelliğini, temizliğini ortaya koyuyor.
Burada tarihi anlara tanıklık ettiğim için kendimi şanslı görüyorum.
İnsanımızın askerine, devletine bağlılığını gördükçe ülkemin geleceğine karşı umudum güçleniyor.
Şunu net bir şekilde söyleyebilirim.
Zeytin Dalı Harekatı baştan sona bütün Anadolu halkının desteğini almıştır.
Dolayısı ile bu dakikadan sonra zafer kaçınılmazdır.
Çünkü halkın desteğini almayan harekat tam anlamıyla harekat değildir.
ERDOĞAN’IN ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’da önceki gün harekatı yerinde incelemek için sınır birliklerini ziyaret etti.
Burada Mehmetçiklerle buluştu.
Devletin en tepesindeki ismin bizzat harekâtın yapıldığı noktada Mehmetçik ile buluşmasını oldukça önemli buluyorum.
Burada askere seslenen Erdoğan: "Harekat netice alınana kadar sürecek" dedi.
Erdoğan, bu sözleriyle askere kararlılık mesajı vererek onlara moral aşılamıştır.
TARİHİ CAMİDE EZAN SUSTU
Önceki günlerde Afrin’den fırlatılan roket Kilis merkezinde bulunan 400 yıllık tarihi Çalık Cami’ne isabet etmişti.
O vakitte akşam namazını kılmak için camiye gelen cemaat içeride bulunuyordu.
Ne yazık ki o saldırıda 2 kişi hayatını kaybetmişti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş akşam saatlerinde roket saldırısına uğrayan camiyi ziyaret etti.
Saldırının vahşetini yerinde inceledi.
Burada şunları söyledi: “Gerçekten üzüntü içerisindeyim. 400 yıllık bir caminin kubbesinden giren roket camiyi bu hale getirmiş. Allah milletimizi vatanımızı memleketimizi bu tür terör örgütlerinin faaliyetlerden en kısa sürede kurtarsın. Bunun için mücadele ediyoruz. Terörün hedefinde her şey var. Ne cami dinliyor, ne masum insanları dinliyor, ne çocuk dinliyor. Her yönüyle milletimizin birlikte karşı çıkmasını ve vatanımızdan milletimizin kurtuluşu için uzaklaştırmamız gereken örgütler olduğunu bu olay da gösteriyor.”
Bende onunla birlikte caminin o haline ikinci kez şahit oldum.
400 yıldır ezanın susmadığı o camide ezanlar sustu.
Sineye yapılan bu saldırı sonrasında cami tarihinde ilk kez ibadete kapandı.
Secdeye varmak bu camide prangaya vuruldu.
İşte bu vaziyet bile harekâtın ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.
Ezanımızı susturmaya yeltenenleri coğrafyamızdan söküp atmalıyız.
Hem kendi geleceğimize hem de coğrafyamızın geleceğine huzuru, güvenliği ve özgürlüğü getirmeliyiz.
BURAK ORHAN’DAN AFYON’A SELAM VAR
Bir dönem Basın İlan Kurumu’nun Afyonkarahisar Müdürü olarak görev yapan Burak Orhan ile Kilis’te karşılaştım.
Bildiğim kadarıyla oda şu anda Diyanet İşleri Başkanlığı’nda görev yapıyor.
Her ikimizin de vazifesi ve acelesi olduğu için ayak üstü geçmişi yad ederek kısa bir sohbet etme imkanı yakaladık.
Kendisinin Afyonkarahisar’daki tüm dostlara selamı var.
Üzerimde kalmasın.
Yeri gelmişken iletmiş olayım.
ÖZKAN BEYER KİLİS’TE
Bir dönem Anadolu Ajansı’nın Afyonkarahisar muhabirliğini yapan Özkan Beyer’de Kilis’te bulunuyor.
Onunla da burada karşılaşınca kendimi bir an için memlekette hissettim.
Yaşadığım, nefes aldığım şehirden kilometrelerce uzaklarda tandık, bildik simalarla karşılaştığı vakit insan, kendini güvende hissediyor.
ZEYTİN DALI ŞİİRİ
Sosyal medya hesabıma gönderilen bir şiirle bugünkü izlenimlerimize son verelim. Şiir Murat Kazak beyefendiye ait. Buyurun;
Tankların önünde kurban kesti Vefalı yörük ana
Dua ederek sürdü kurbanın kanını yiğitlerin alnına
Yiğitler onun elini öptü o yiğitleri bastı bağrına
Böylesi vefa yeliyle çıkılır elbet kutlu yarına
Zeytin dalı dediler esinlenip şifa yüklü ağaçtan
Yiğitler aşkla sevinçle seslendiler zırhlı araçtan
Düğüne gidiyoruz dediler söz etmediler savaştan
RABBİM onları korusun ateşten oktan taştan
Kimi beni beklemeyin dedi çıkıp tankın üstüne
Kimi üzülme dedi şeker hastası annesine
Yola çıktılar ses vermek için mazlumların sesine
Neşeyle gümbür gümbür gittiler sınır ötesine
Mühim bir hedef verildi gökyüzünde uçan kartala
Vurmakta kararlıydı düşündü nasıl mümkün ola
Alçaldı hedefi vurdu ölüme yirmi kala
Bizim kartallarımız böyle ölümle gezer kolkola
Fedakâr annenin yiğit evlâdında olur cesaret
Tek atımlık kurşunu kalsa cepheden kaçmaz hiç bir mehmet
Yiğit Bayrak için vatan için koşar ölüm olsa nihayet
Yiğidin düğünüdür bayramıdır içtiği şehadet – Murat Kazak
Not: Burada olduğum, hayatta olduğum sürece duyduğum, tanık olduğum hadiseleri bu satırlardan anlatmaya devam edeceğim.
Yorumlar
Kalan Karakter: