Bizde sözel puanla öğrenci alan arkeoloji bölümünü daha yakından tanıyıp, ilgisi olanlara sunabilmek için Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji bölümü mezunu Oya Güldeniz ile Arkeoloji üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.
Arkeoloji genel olarak Antropoloji yani ırk bilimin bir parçası olarak görülür diyen Oya Güldeniz; “Eski medeniyetlerden kalan kültürel verileri inceleyen ve bunu yazının geliştirilmediği yazılı kaynak bulunmayan medeniyetler için görünür kılan bir bilim dalıdır” dedi.
“İYİ BİR ARKEOLOG OLMAK İÇİN KÜLTÜREL KAYNAKLAR ÖNEMLİ”
Güldeniz, “Bir üniversitede profesör olmak isterseniz mutlaka doktora yapmalısınız. Eğer kültürel kaynak yönetimi konusunda bir firmada çalışacaksanız ise lisans yapmanız gerekir. Farklı kariyerler istiyorsanız da buna göre planlamalar yapabilirsiniz” diye belirtti. Sürekli yeni arkadaşlar edinmenin önemli olduğunu ve İngilizce bilmenin ise ilgiyi artırdığını vurgulayan Güldeniz, “Yerel arkeoloji topluluklarına katılmak, eğitimde arkeolojinin önemi anlatan kuruluşların oluşumuna katkı sağlamak hatta bu kuruluşlarda aktif olarak görev almak bu meslekte kariyer sahibi olmaya yardımcı olabilir” diye söyledi.
“ARKEOLOJİ ALANINDA İNGİLTERE ÖNDE GELİYOR”
Arkeologların çalışma yerleri en fazla hangi ülkede ve günümüzde hala arkeoloji alanında iş var mı? Varsa çalışma hayatı süresince ne kadar para kazanabilirsiniz? Bir arkeolog dünyanın her yerinde çalışabilir, bunu ülke olarak sıralarsak Türkiye aşağı sıralarda kalır diyen Güldeniz, “İngiltere’de ana bir dal olarak belirlendiği için mesleğe verilen değer de daha fazla, bunun yanında günümüzde arkeolojiye iş alanı elbette hala var” dedi. Lisans eğitiminin ardından yüksek lisans eğitimine başladığını ifade eden Ünal, ““ Doktora için çalışıyorum; fakat arkeoloji insanın zengin olması için bir imkân sağlamıyor, para kazanmak için tercih edilmemeli, ilgisi olanların ancak zevk alarak yapabileceği bir meslek” diye vurguladı.
“ÇİVİ YAZISI DERSİ ÖNEMLİ BİR DERS”
Bu bölümün eğitimini görürken en ilginç bulduğu dersin ‘Çivi Yazısı’ dersi olduğunu söyleyen Güldeniz; “Hem ilginç hem de eğlenceliydi, çivi yazısında bir alfabe var ve bunları çözümleyip kazılardan elimize geçen tabletlerde neler yazdığını buluyorduk; bunun yanında iki defa Antalya’da kazıya katılma fırsatı buldum. Günde 8 saat çalışıyorduk ve birçok arkeologla çalışma imkânı buldum” diye ekledi. >> ÖZEL HABER: EVREN ATCI
EVREN ATCI