ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü SAYGI VE MİNNETLE ANIYORUZ

Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin üzerinden 86 yıl geçti. 57 yıllık ömrüne, bir ulusun yeniden doğuşunu sığdıran Atatürk, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için verdiği her mücadeleyi askeri ve siyasi dehasıyla zaferle taçlandırdı. Adını, Türk ve dünya tarihine altın harflerle yazdırdı.

"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir,"diyen Atatürk, bir milleti esaretten kurtaran büyük önder olarak Türk milletinin gönlünde her zaman yaşayacaktır.

ATATÜRK'ÜN HAYATINA KISA BİR BAKIŞ

Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selanik'te doğdu. Annesi Zübeyde Hanım’ın isteğiyle ilk öğrenimine Hafız Mehmet Efendi'nin mahalle mektebinde başladı. Ardından babası Ali Rıza Efendi'nin yönlendirmesiyle Selanik Mülkiye Rüştiyesi'ne devam etti, fakat kendi isteğiyle buradan ayrılarak Selanik Askeri Rüştiyesi'ne geçti. Bu okulda, öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi, Atatürk’e üstün yetenekleri nedeniyle "Kemal" ismini verdi.

Selanik Askeri Rüştiyesini tamamladıktan sonra Manastır Askeri İdadisi'nde eğitimini sürdürdü ve burada da ikincilikle mezun oldu. Askeri öğreniminin yanı sıra Fransızca gibi yabancı dillere de ilgi gösterdi. 1899 yılında İstanbul'a gelerek girdiği Harp Okulunu 1902'de, Harp Akademisinden ise 1905'te kurmay yüzbaşı olarak mezun oldu.

ASKERİ BAŞARILAR VE MİLLİ MÜCADELE

Mustafa Kemal, askeri kariyerine 1905'te Şam'da 5. Ordu emrinde kurmaylık stajı yaparak başladı. 1911'de Trablusgarp'a gönderildi, burada başarılar elde etti. Balkan Savaşları’nda gösterdiği üstün başarılar sayesinde dikkatleri üzerine çekti.

Birinci Dünya Savaşı'nın ardından, Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra, İstanbul'dan ayrılarak Samsun'a doğru yola çıktı. 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatma kararını verdi. 22 Haziran 1919’da yayımladığı Amasya Genelgesi'yle, vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu duyurdu ve Sivas Kongresi'ni toplama kararı aldı.

Milli Mücadele'nin simgesi haline gelen Anadolu Ajansı (AA), Atatürk’ün talimatıyla 6 Nisan 1920’de kuruldu ve Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin sesi oldu. Sevr Antlaşması’na karşı çıkan Atatürk, halkın desteğiyle Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandırarak, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi ve ülkenin bağımsızlığını kazandırdı.

CUMHURİYET'İN KURULUŞU VE ATATÜRK’ÜN DEVRİMLERİ

29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi ve Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türkiye'nin modernleşmesi adına büyük devrimler başlattı. 1924’te eğitimde, hukukta, giyimde ve yaşam tarzında köklü değişiklikler gerçekleştirildi. Atatürk, aynı zamanda kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan yasaların çıkarılmasını sağladı.

LOZAN VE TÜRKİYE'NİN BAĞIMSIZLIK BELGESİ

1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye, uluslararası alanda bağımsız bir devlet olarak tanındı. Atatürk, bu antlaşmayı "Türk milletinin aleyhine asırlardan beri hazırlanmış büyük bir suikastın yıkılışını ifade eder" şeklinde değerlendirdi.

ATATÜRK'ÜN SON YILLARI VE EBEDİ İSTİRAHATGAHI

Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı'nda vefat etti. Cenazesi, 16 Kasım’da İstanbul'dan yola çıkarak 19 Kasım’da Ankara'ya getirildi ve burada büyük bir törenle Etnografya Müzesi'nde geçici olarak toprağa verildi. 10 Kasım 1953’te, Atatürk'ün naaşı ebedi istirahatgahı Anıtkabir'e nakledildi. Atatürk, "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diyerek Türk milletine olan sonsuz güvenini vurgulamıştır.

ATATÜRK'ÜN MİRASI

Mustafa Kemal Atatürk, yalnızca Türk milletinin kurtuluşu için savaşan bir komutan değil, aynı zamanda ileri görüşlü bir lider ve devlet adamıdır. Türk milletine miras bıraktığı Cumhuriyet, onun fikirleri ve devrimleriyle şekillenen bir çağdaşlaşma sürecinin temelini atmıştır. Bugün, Atatürk’ün idealleri ışığında, Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, bağımsız ve çağdaş bir devlet olarak varlığını sürdürmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk'ü, 10 Kasım'da, ebediyete intikalinin 86. yılında bir kez daha saygı ve minnetle anıyoruz. Onun fikirleri, Türk milletinin rehberi olmaya devam edecektir.