Isparta’nın Eğirdir ilçesinde bulunan ve “Yedi Renkli Göl” olarak bilinen Eğirdir Gölü, son yıllarda küresel ısınma, azalan yağışlar ve vahşi sulamanın etkisiyle dramatik şekilde küçüldü. 1950’li yıllarda ortalama 16 metre derinliğe sahip olan göl, günümüzde sadece 3,2 metreye kadar geriledi. Özellikle Hoyran mevkii ile gölü birbirine bağlayan Kemer Boğazı’nda su tamamen çekildi.
Vatandaşlar, gölün ortasındaki kuruyan alanlardan yürüyerek karşıya geçmeye çalışırken, dronla çekilen görüntüler gölün geldiği dramatik durumu gözler önüne serdi.
“Göller Bölgesi, Çöller Bölgesi’ne Dönüşüyor”
Eğirdir Turizm Tanıtma ve Doğa Sporları Derneği (ETUDOSD) Yönetim Kurulu Üyesi ve İl Genel Meclis Üyesi Abdurrahman Sinap, göldeki su kaybını “içler acısı” olarak nitelendirdi. Sinap, küresel ısınma, buharlaşma, vahşi sulama, mermer ocakları ve göl çevresinde kurulan güneş enerji santrallerinin yağış rejimini olumsuz etkilediğini vurguladı.
“Göller Bölgesi adım adım Çöller Bölgesi’ne dönüşüyor. Artık gölümüzün etrafında bu tür tesislere kesinlikle izin verilmemesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Bataklık Kuşlarının Görülmesi, Gölün Can Çekiştiğinin İşareti”
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından “kesin korunacak hassas alan” ilan edilen Eğirdir Gölü için 9 maddelik eylem planı hazırlanmıştı. Ancak Sinap, uygulamaların yetersiz kaldığını belirterek, “Eylem planı kapsamında sadece liman içindeki otlar temizlendi. Oysa otlar kasım-aralık aylarında kendiliğinden çürüyordu. Karşıda bataklık kuşlarının görülmesi bile gölün can çekiştiğinin işareti” dedi.
Balıkçılar: “Teknelerimiz Kıyıya Yanaşamıyor”
Balıkçı Murat Gülyiğit, göldeki çekilmenin son 5-6 ayda hızlandığını belirterek, “Kayıklarımız ve teknelerimiz kıyıya yaklaşamıyor. Ne biz göle açılabiliyoruz ne de tekneler kıyıya yanaşabiliyor. Yağmurların yağmaması durumu daha da kötüleştiriyor. Gölümüz şu an gerçekten çok kötü durumda” ifadelerini kullandı.
“Ağlayan Göl Değil, Çığlık Atan Göl”
Eski dispanser hekimi ve emekli Doç. Dr. Canan Ağırtan, 33 yıl önce gölün farklı renkleriyle büyüleyici bir güzelliğe sahip olduğunu belirterek bugün yaşanan tabloyu şu sözlerle anlattı:
“Abdurrahman abi, yıllar önce buraya ‘Ağlayan Göl’ demişti. Ama bugün artık ‘Çığlık Atan Göl’ denmeli. Çünkü su ve yaşam neredeyse bitmek üzere. Önce su çekilecek, ardından kuşlar, çiçekler, ağaçlar ve insanlar etkilenecek. Bir gün gelecek, su her şeyden daha pahalı olacak.”
Toplumsal Sorumluluk Çağrısı
Uzmanlar ve yerel yetkililer, Eğirdir Gölü’nün korunması için herkesi duyarlı olmaya çağırıyor. Gölün ekosistemini yaşatacak projelerin hayata geçirilmesi gerektiği vurgulanırken, “Bir damla suyun kıymetini bilelim, en değerli varlığımız olan suya sahip çıkalım” mesajı verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: