TÜRKİYE KAMU-SEN, MAAŞ ZAMLARINA REFAH PAYI TALEP ETTİ
Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Mehmet Ali Öztürk, memur ve emekli maaşlarındaki artışın enflasyon ve piyasa gerçekleriyle uyumsuz olduğunu belirterek, maaşlara refah payı eklenmesini ve gelir vergisi diliminin adil bir şekilde düzenlenmesini talep etti.
Türkiye Kamu-Sen'e bağlı memurlar, Zafer Meydanı'nda toplanarak memurlara yapılan düşük maaş zammını protesto etti.
“PASTA BÜYÜYORSA, PAYIMIZ DA BÜYÜMELİ”
Türkiye Kamu-Sen Afyonkarahisar İl Temsilcisi Mehmet Ali Öztürk, 2024 yılı memur ve emekli maaşlarının yüzde 5,75 oranında eridiğini belirtti. Öztürk, “2025 yılının ülkemize bolluk, bereket ve refah getirmesini temenni ediyorum. Ancak enflasyon rakamları ve memur ile emekli maaş zammı açıklamaları, bu umudumuzu zedeledi. 2024 yılı enflasyonu yüzde 44,38 olarak açıklandı, ancak memur ve emekli maaşları son 6 ayda yüzde 5,75 oranında eridi. Geçen yıl kira, gıda, okul, sağlık, haberleşme ve giyim gibi temel harcamalar büyük artışlar gösterdi. 2025 yılı için Merkez Bankası enflasyonu yüzde 21 olarak tahmin ederken, kamu alacaklarına ise yüzde 44 zam yapıldı. Ancak memur ve emekliye yapılan zam, enflasyon karşısında yetersiz kaldı. Alırken cömert, verirken cimri olundu. Maaş zamları piyasa gerçekleriyle uyumlu olmalı ve çalışanların yüzü güldürülmelidir. Ekonomik olumsuzluklar, çalışanlara mal edilmemeli, çünkü sürekli fakirleşen bir toplum gelişemez.” diye konuştu.
“ZAM ORANLARI PİYASA GERÇEKLERİYLE ÖRTÜŞMÜYOR”
Memur ve emekli maaşlarının piyasa gerçekleriyle uyumlu bir şekilde artırılması gerektiğini dile getiren, Öztürk, “Enflasyon farkı, aslında sıfır zam anlamına gelir ve bu, sonradan verilen bir telafiden başka bir şey değildir. Maaş politikasının bu şekilde uygulanması, kamu memuru ve emeklilerine karşı sürekli borçlanma anlamına gelir. Elma ile armudu karşılaştırarak yapılan cüzi artışlar, zam olarak sunulamaz. Milletten alınan oranla, çalışanlara ve emeklilere de aynı oranda zam yapılmalıdır. Adaletsiz bir maaş sistemi refah getiremez, çünkü mutlu olmayan bir memur ve emekli, mutlu bir ülke yaratamaz. Resmi enflasyon hedefi yüzde 17,5 olmasına rağmen, yüzde 6+5'lik zam yapılması, maaşların enflasyona karşı eriyeceği anlamına gelir. Bu, memurun ve emeklinin alım gücünün düşmesi demektir. Biz, 2025 için öngörülen yüzde 11,54'lük artışı ve yüzde 11,3'lük kümülatif zammı gerçek bir zam olarak kabul etmiyoruz. Bütçe açığını, halkın rızkından keserek kapatmak adaletsizdir. Alım gücü zaten düşen halktan daha fazla fedakarlık beklemek doğru değildir. Memur ve emekli, sadece emeğinin karşılığını istemektedir.” ifadelerinde bulundu.
“MAAŞLARA REFAH PAYI EKLENSİN”
Memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına göre güncellenmesini, refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zam yapılmasını talep ettiklerini kaydeden Öztürk, “Hepimiz milletimiz ve devletimiz için her türlü fedakarlığı yaparız, ancak bu fedakarlık adil ve eşit bir şekilde paylaşılmadıkça anlamlı olmaz. Fedakarlık yapanların üzerine basarak yükselenlerin olduğu bir ortamda refahın kimlere gideceği açıktır. Türkiye Kamu-Sen olarak, memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına göre güncellenmesini ve üzerine refah payı eklenerek gerçek bir zam yapılmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı şekilde düzenlenmesini, gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini ve memurların gelir vergisi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesini istiyoruz. Ayrıca, tüm ödemelerin emekli maaşına eklenmesini ve emeklinin yüzünün güldürülmesini bekliyoruz. 3600 ek gösterge vaadinin unutulmamasını vurguluyor, maliye yetkililerinin kamu çalışanlarını sürekli ekonomik kaynak olarak görme alışkanlığından vazgeçmesini talep ediyoruz. Maaş sorununa köklü çözümler üretecek politikalar belirlenmelidir. Aksi takdirde, ek zamsız refah olmaz; bu zamla karın doymaz.” dedi
Yorumlar
Kalan Karakter: