“Türkiye Cumhuriyeti’nin Kaderi, Başka Ülkelerin Onayına Bağlanamaz”

Hangi Destandan Bahsediyorsunuz?

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmeye ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu. Görüşmenin ardından ortaya çıkan tablonun, Türkiye’nin çıkarlarından uzak, teslimiyetçi ve “milli onuru örseleyen” bir manzara olduğunu vurgulayan Olgun, “2 saat 18 dakika boyunca Amerikalıların çıkarları konuşulmuş, Türkiye’ye sıra dahi gelmemiş” ifadelerini kullandı.

“Liste Uzun, Türkiye Yok”

“2 saat 18 dakika süren bir görüşmeden geriye kalan tabloya bakıyoruz:
Amerikalılardan 2045’e kadar LNG alacağız.
Amerikalılardan 225 yolcu uçağı alacağız.
Amerikalılara nükleer santral yaptıracağız.
Amerikan mallarına gümrük vergilerini daha gitmeden indirmişiz.
Ve ilave bir taahhüt daha… Onu da yaparsak F-35 vereceklermiş!

Yani koca 2 saat 18 dakikalık görüşmeden çıkan özet şu: Amerika kazanıyor, Amerika satıyor, Amerika dayatıyor. Ama bu tabloda Türkiye’nin çıkarlarına, milletimizin ihtiyaçlarına sıra gelmiyor. Buna rağmen görüşme ‘destansı’ olarak sunuluyor. Sormak lazım: Hangi destandan bahsediyorsunuz? Türk milletinin hakkını savunmadan, yalnızca başkalarının çıkarlarını yerine getirmek midir destan? Bu mudur diplomasi başarısı?”

“Övgü Kırıntılarıyla Teselli Arayan İktidar”

Olgun, Trump’ın Erdoğan ve Türk heyeti hakkındaki sözlerini de değerlendirdi:

“Trump, Sayın Erdoğan için ‘muhteşem biri’ demiş. Türk heyeti için ise ‘çok zekiler, keşke bu kadar zeki olmasalardı’ ifadesini kullanmış. Birileri bu sözlerden gurur duymuş olabilir. Oysa bu ifadeler, diplomatik incelik değil, alaycı bir ironidir. Kendi çıkarlarını garantiye aldıktan sonra karşısındakine birkaç cilalı söz söylemek, bağımsız bir ülke için övünülecek bir durum değildir. Türk milletinin onurunu birkaç övgü kırıntısıyla teselli arayan bir iktidar anlayışı, bu ülkeye sadece zarar verir.”

“Meşruiyet Washington’da Aranamaz”

Cumhurbaşkanlığı makamının meşruiyetine dair çarpıcı sözler sarf eden Olgun şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanı meşruiyetini ne Trump’tan alır, ne Beyaz Saray’dan, ne de Washington’un kapısından. Bu makamın tek dayanağı vardır: Türk milletinin iradesi. Meşruiyetin adresi sandıktır, demokrasidir, hür iradedir.
Bugün kendisine ‘yerli ve milli’ diyenlerin, kendi halkına değil de yabancı başkentlere dayanarak meşruiyet araması, utanç vericidir. Bu milletin oyuyla seçilen bir Cumhurbaşkanı, bir yabancı devlet başkanının methiyelerine ihtiyaç duymamalıdır. Çünkü bu ülkenin istikameti Washington’da değil; yalnızca Türk milletinin kararında şekillenir.”

“Atatürk’ün Mirası Teslimiyet Masalarında Çiğnenemez”

Olgun, milli mücadele tarihine atıf yaparak, iktidarın yaklaşımını sert sözlerle eleştirdi:
“Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daha yüz yıl önce bu millete ‘manda ve himaye kabul olunamaz’ diyerek yol göstermiştir. Yedi düveli karşısına almış, imkânsızlıklar içinde bağımsızlık mücadelesi vermiş, bu mücadeleyi Cumhuriyet zaferiyle taçlandırmıştır.
Bugün ise ‘yerli ve milli’ sloganıyla meydanlarda nutuk atanların, yabancı başkentlerde meşruiyet dilenmesi, Atatürk’ün mirasına ihanettir. Bağımsızlığımızı kanıyla, canıyla kazanmış bir milletin emaneti; masalarda pazarlık konusu edilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderi, başka ülkelerin onayına bağlanamaz.”

“Türk Milleti Not Ediyor”

Olgun açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Türkiye’nin istikametini, kaderini, geleceğini yalnızca Türk milleti tayin eder. Bağımsızlığımız, pazarlık masalarında heba edilemez. Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’in onuru, milletimizin iradesi; günübirlik siyasi hesaplara, koltuk uğruna verilen tavizlere asla kurban edilemez. Bu millet, iktidarın teslimiyetçi anlayışını not etmektedir. Gün gelecek, hesap soracaktır.
Biz İYİ Parti olarak; Türk milletinin bağımsızlığını, Cumhuriyetimizin onurunu, Atatürk’ün emanetini korumak için varız. Ve bu yolda asla taviz vermeyeceğiz.”