Türk Eğitim-Sen Eğitime Şiddet İçin Yürüdü
“Eğitim Şiddeti Önlemek İçin Artık Eylem Zamanı!”
Eğitimde şiddet eylemine tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yapan Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci, Eğitim çalışanlarına yönelik uygulanan şiddetin geleceğe sıkılan bir kurşun olduğunu söyleyerek, “hukuki koruma sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalı.” dedi.
İstanbul Eyüpsultan'da yabancı uyruklu eski öğrencisi tarafından silahla vurulan İbrahim Oktugan’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle eğitimde şiddet eylemine tepki göstermek amacıyla Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi yürüyüş düzenledi. İmaret Camii önünden başlayan yürüyüş, Zafer Meydanı’nda sona erdi.
“OKULLARDA ÖĞRETMENE ŞİDDET, MOBBİNG VE TACİZ HAD SAFHAYA ULAŞTI”
Yürüyüşün ardından basın açıklaması yapan Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Muhtar Demirci, okullarda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırmaların, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle had safhaya ulaştığını dile getirdi. Demirci, “Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar, ‘eti senin kemiği benim’ şeklindeki güven ve teslimiyet anlayışının çok gerilerde kalması tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır.” diye konuştu.
“EĞİTİMDE ŞİDDETİN ÖNLENMESİ AMACIYLA TBMM’YE İKİ KEZ KANUN TEKLİFİ İLETTİK”
Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirlerin geliştirilmesi amacıyla 2019 ve 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettiklerini kaydeden Demirci, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını istedik. Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılmasını talep ettik. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde olarak bu teklife destek vermesi ve teklifimizin yasalaşması en büyük beklentimizdir. Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi de Türk Eğitim-Sen’in öncelikli taleplerindendir.” ifadelerinde bulundu.
“EĞİTİMCİLERE UYGULANAN ŞİDDET GELECEĞE SIKILAN KURŞUN DEMEKTİR”
Eğitim çalışanlarına yönelik uygulanan şiddetin geleceğe sıkılan kurşun olduğunu söyleyen Demirci, “Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek milli bir ödevdir.” dedi
Şeyda YEŞİLÇAY