Gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü ve 24 Temmuz Basın Bayramı dışında bir günlerinin daha bulunduğunu söyleyen Gazeteci İsmail Akar, “Ülkemizde ve dünyadaki haberleri objektif bir şekilde okuyucularla buluşturan, araştırmayı ve doğru haberin peşinde koşmayı görev edinmiş gazetecilerin üçüncü günü, 21 Ekim'de kutlanıyor. Gazeteciliğe sermaye el atınca bana göre gazetecilik can çekişir oldu. Günümüzde gerçek gazeteciler ile sosyal mecralarda bu işi yapanların farkı anlaşılmalı. Okuyucu bu konuda dikkatli olmalı. Marmaris’te katıldığım Anadolu Basın Çalıştayı’nda haberin kontrolü ve teyidi diye bir konu gündeme geldi. Bu kontrolü gazeteciler kendisi yapmalı. Yalan haber yapanları duyurmak lazım. Bir kontrol mekanizması teyit bölümü oluşturulmalı. Bu arada habercilik objektif olmalı. Yapılan haber akıl ve vicdan süzgecinden geçmeli” diye konuştu.
SOSYAL MEDYADAKİ HER HABER DOĞRU DEĞİL
İsrail’in bombardımanında 15 gazetecinin de hayatını kaybettiğini söyleyen Gazeteci Polat Yılmaz, “Savaş bölgesinde görev yapan gazetecinin derdi savaşı kamuoyuna anlatabilmek. Çok eskiden gazeteciler savaş alanında görev yapmazdı. Bu durum Körfez Savaşında başladı. Bana göre savaş alanlarında görev yapan gazetecilerin kendilerini koruyacak kadar bilgileri olmalı ve tedbir almaları lazım. Gazetecilerin üç kutlama günü olmasını az buluyorum. Bana göre daha fazla olmalı. Çünkü günümüzde herkes gazeteci. İroni bir tarafa kurumsal basın kuruluşlarının daima yaşayacağını düşünüyorum. Haberin arkasındaki kurumsallık ölmez. Sosyal medyada her yazılan doğru değil. Bunun teyit edilmesi önemli. Bunun için de kurumsal gazeteciliğe ihtiyaç var” dedi.
SAVAŞ MUHABİRİ CESUR İNSANDIR
Gazeteciliğin önemli ve saygın bir meslek yaptığını belirten Gazeteci Ahmet Tunca, “Hele ki savaş bölgelerinde görev yapan gazeteciler oldukça cesur insanlar. Bu gazetecilerin can güvenliklerini korumaları çok önemli. Tehlikeli buldukları yerlerden uzak durmalılar. İlimizden yetişen savaş muhabiri arkadaşımız Ata Gündüz Kurşun bağlı bulunduğu haber kuruluşu için şu anda Gazze’de zor şartlar altında görev yapıyor. Kendisini kutluyor, güvenle görevini yapmasını diliyorum. Ayrıca sosyal medyadan yapılan yalan yanlış haberlere itibar edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Eskiden bir gazeteci de dağa çıkıp, kayalara bal dökmüş ve bunu fotoğraflayarak kayalardan bal akıyor diye haber yapmıştı. Bu tarz habercilik hep vardı. Böylelerine itibar edilmemeli” dedi.
GAZETESİZ GAZETECİLİK BAŞLADI
Dünyada gazeteciliğin son günlerini yaşadığını kaydeden Gazeteci Ertuğrul Sevim, “Artık basıl gazete sayısı çok azaldı, dijitale geçiliyor. Tüm gelişmeler sosyal mecralara düşüyor ve hemen paylaşılıyor. Gazetecilik artık isim olarak kaldı. Gazetesiz gazetecilik başladı. Sosyal medyada herkes kendi gazetesini çıkarıyor. Günümüzde facebook kullanıcısı kadar gazeteci var diyebiliriz. Bazı sosyal medya kullanıcıları gazetecilerden daha çok yayın yapıyor. Elle dizilen matbaa makinelerinden bugüne geldik. Her şey çok hızlı gelişiyor. Gündemi artık alternatif medya diyebileceğimiz sosyal medya belirliyor. 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü değil Dünya Medya Günü olarak kutlanmalı” dedi. Programda ayrıca İsrail’in Gazze’de yaptığı vahşet ve yerel seçimlere doğru son gelişmeler de değerlendirildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: