5 bin yıllık medeniyetiyle yolların, turizmin, lezzetin ve tarihin başkenti Afyonkarahisar her geçen gün ilimize gerek görev icabı, gerekse tatil amaçlı gelen tüm kesimi etkilemeye devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı Maarif Müfettişi Osman Bulut’da bunlardan biri. Edebiyat tutkusuyla bilinen Maarif Müfettişi Bulut, Afyonkarahisar sevgisini ve hayranlığını şiire döktü. Bulut’un yazdığı ve kendine hayran bırakan şiiri şu şekilde:
AFYONKARAHİSAR
Haşhaşlı çöreğin, halis sucuğun,
Hakiki kaymağın diyarı Afyon.
Termal turizmde işler çok yoğun,
Paraya çevirmiş buharı Afyon.
Zenginlik kaynağı; bu kükürtlü su,
Rabbim bağışlamış doğal termosu.
Ne az, ne çok kararında nüfusu,
Yedi yüz otuz bin civarı Afyon.
Varsın soğuk geçsin kış günü hava,
Bu suyla ısınır binlerce yuva.
Her çeşit ağrıya, sızıya deva,
Kurumayan şifa pınarı Afyon.
Sağlık sıhhat varken gez dolaş bir yol,
Tek kazanan sen olursun emin ol.
Gelen giden misafiri zaten bol,
Çok nazlanma sevmez ısrarı Afyon.
Mermer yığmış dağlarına Yaratan,
Söküp almak kula kalmış oradan.
Denizlere ulaştırır karadan,
Almış arkasına rüzgarı Afyon.
İscehisar yüklenmiş bu görevi,
İçte dışta tezyin etmiş her evi.
Bu alanda olmuş bir dünya devi,
Dolaşır yüz küsur pazarı Afyon.
Midas’ın yurdunu ekle geziye,
Çok güvenmiş oyduğu o mevziye.
Niceleri gibi gömmüş maziye,
O merkep kulaklı kibarı Afyon.
Yer yurt bilmiş Frigler bu toprağı,
Yekpare taş tapınağı, konağı.
Çınlar mı bilinmez uzun kulağı,
Dünyaya yaymış o esrarı Afyon.
Üç bin yıllık koca kaya kütlesi,
Demir, kum yoktur ki olsun hilesi.
Hala dimdik o Avdalaz Kalesi
Kim ola ustası, mimarı Afyon?
Gazi meşhur sözü burda söyledi,
Anayurdu düşmana dar eyledi.
Kaçanlar ta Akdenizi boyladı,
Kalanlara kazdı mezarı Afyon.
Hiç kimse düşmemiş o gün gümana
Hangi bent dayanır coşan ummana.
Yirmi Altı Ağustos’ta düşmana
Vurmuş bir Osmanlı şamarı Afyon.
Şükür eski çamlar olmamış bardak,
Korunmuş onlarca tarihi konak.
Bir gül bahçesine dönmüş tüm sokak
Yaşatır dört mevsim baharı Afyon.
Kalesi tam muhkem dört dörtlük kale,
Çıkmak da inmek de büyük mesele.
O türküde tersi söylense bile,
Yıktırmaz O Kara Hisar’ı Afyon.
Yine deprem, yine göz yaşı, figan,
Kimi yaşlı çınar, kimi genç fidan.
1 Ekim Doksan Beş gitti doksan can,
Zannetme unutur Dinar’ı Afyon.
Tam on sekiz ilçe, kırk iki belde,
Bin bereket versin deme sen gel de.
Artık büyükşehir olacak halde,
Bu gün yarın verir kararı Afyon.
Canlı ilin her köşesi kıyısı
Çekmemiş köylüyü şehrin büyüsü,
Eşitlenmis köylü kentli sayısı
Bu çağda bu büyük başarı Afyon.
Üç beş marka sucuğun en gözdesi,
Ucuzunun meçhuldür ham maddesi.
Çiftlik dolu köyü, kenti, beldesi,
Tuttu salmaz malı, davarı Afyon
Hem etliye dokunur, hem sütlüye,
Yiyen değil nankör olan çatlaya.
Koca memleketi boğdu tatlıya,
İş bilen, çalışkan bir arı Afyon.
Hem dağını dolaştık hem ovanı,
Yolcu yolda gerek dizdik kervanı.
Kullandık tertemiz güzel havanı,
Neyse ödeyelim tutarı Afyon.
Gurbete beş on gün yetiyor mecal,
Yap bir hayır beni İstanbul’a sal.
Cennet gibi bir yerdeyim bu ne hal,
Al şu gönlümdeki efkarı Afyon.
Kaymaklı lokumun şifadır cana,
Ara sıra ikram eyle Osman’a.
“Kırk bir kez Maşallah” desin ki, sana
Değmesin kimsenin nazarı Afyon.
>>Hayati Kanat