Mahkemenin Anayasa Mahkemesi’nin kararını uygulamaması üzerine sosyal medya hesabından bir açıklama yapan Meriç Demir Kahraman, kızı Vera'ya ne söyleyeceğini bilmediğini ve içinde bulunduğu ruh halini şu sözlerle ifade etti:
"Bugün sabah Silivri'de Tayfun ile görüştük, karardan habersiz, umutla birbirimize sarıldık. Şu an gerçekten çok üzgünüm. Vera'yı okuldan alacağım ve ona ne diyeceğimi bilmiyorum... Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmadığında ne yapılır bilmiyorum. Biz kimseye zarar vermedik, biz hayatımız boyunca kimseye kötülük etmedik, şimdi bize bunları neden yaşatıyorlar anlamıyorum. Hayatım boyunca hayal dahi edemeyeceğim bir zulmün hedefi olmanın ağırlığını kelimeye dökemiyorum. Umutlu olmak istiyorum, zorlanıyorum. Göz göre göre, masum olduğumuz halde ailemize çile çektirilirken ne denir, ne yapılır cidden bilmiyorum. Kimsenin buna engel olamamasının çaresizliğini tarif edemiyorum. Perişan haldeyiz."

Yargılamanın Yenilenmesi Kararı Bekleniyordu
Gezi Parkı davasının sanığı Tayfun Kahraman hakkında, Anayasa Mahkemesi 16 Ekim 2025 tarihinde, adil yargılanma hakkı ihlali olduğuna karar vermişti. Yüksek Mahkeme, Gezi Parkı olaylarında Tayfun Kahraman’a uygulanan yargılama sürecinde "Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkı" güvencelerinin ihlal edildiğini vurgulamıştı. AYM'nin bu kararının ardından, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılamayı yenilemesi bekleniyordu.

Ancak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği hak ihlali kararına uymayarak yeniden yargılama talebini reddetti. Mahkeme, AYM'yi "yetki gaspı" yapmakla suçladı ve şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa Mahkemesi somut olayda bireysel başvuru incelemesi sonucu hak ihlali kararı verirken adeta temyiz makamı gibi hareket etmiş, oluşturmuş olduğu gerekçede hem Anayasa'ya hem de kanunun emredici hükmüne açıkça aykırı hareket ederek 'Yetki Gaspı'nda bulunmuştur."

Tayfun Kahraman’ın Avukatı: "Bu Bir Yargı Krizidir"
Mahkemeden çıkan kararın ardından, Tayfun Kahraman’ın avukatı Cansu Çiftçi de bir açıklama yaptı. Çiftçi, Anayasa Mahkemesi'nin kararının bağlayıcı olduğunu ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin anayasal ilkelere aykırı bir tutum sergilediğini belirtti. Çiftçi, Kahraman’ın hakkındaki hak ihlali kararının giderilmesinin engellendiğini ifade ederek, bunun sadece Tayfun Kahraman için değil, tüm ülke için endişe verici bir yargı krizi olduğunu vurguladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: