Taşoluk’ta Maden Gerginliği Tırmanıyor
Afyonkarahisar'a bağlı Taşoluk Beldesi'nde, beldede kil ocağı açmak isteyen maden firması ile Taşoluk halkı arasında yaşanan gerginlik, maden şirketinin sabaha karşı iş makinelerini bölgeye getirmesiyle yeniden tırmandı.
Yayınlanma :
23.11.2025 16:50
Güncelleme :
23.11.2025 16:50
Taşoluk Belediyesi, maden firmasının bu hareketinin mahkeme sürecini ve yöre halkının iradesini hiçe saydığını belirterek açıklama yaptı.
Belediye adına açıklama yapan Avukat Emre Sagun, maden firmasının faaliyetinin daha önce ruhsattaki eksiklikler nedeniyle Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 3 Eylül 2025 tarihinde durdurulduğunu hatırlattı. Sagun, idari karara karşı açılan davada Afyonkarahisar İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı verildiğini ancak bunun nihai bir karar olmadığını vurguladı.
Mahkeme Süreci Beklenmedi İddiası
Sagun, belediyenin açtığı "ÇED gerekli değildir" ve "ruhsat iptali" konulu davaların devam etmesine rağmen, maden şirketinin davaların neticelerini beklemeksizin 21 Kasım 2025 tarihinde sabaha karşı iş makinelerini Taşoluk'a getirdiğini aktardı.
Sagun, 20 Kasım 2025'te belediye ile firma arasında yapılan görüşmelerde, yöre halkının maden ocağına hâlâ karşı olduğunun ve olası gerginliklerin önüne geçilmesi adına bilgilendirme yapıldığını belirtti. Buna rağmen firmanın adeta "gece baskını" yaparak iş makinelerini bölgeye göndermesini, "yalnızca mahkeme kararının, hukukun ve idarenin değil, yöre halkının iradesinin de açıkça çiğnenmesi" olarak değerlendirdi.
"Onurlu Savunucular"
Maden şirketinin bölgedeki tepkiyi bastırmak için yöre halkını ve bölge milletvekilini provokasyonla suçladığına dikkat çeken Avukat Sagun, bu iddiaların tamamını reddettiklerini kaydetti. Sagun, "Bu toprakların gerçek sahibi olan Taşoluk halkı; provokatör değil, doğasının, geleceğinin ve yaşam alanının onurlu savunucusudur" ifadelerini kullandı.
Proje Tanıtım Dosyası'ndaki Eksiklikler Gündemde
Sagun, hukuksuz girişimin ardında, şirketin hazırladığı Proje Tanıtım Dosyası (PTD)'ndaki çok sayıda ağır eksikliğin bulunduğunu öne sürdü. Şirketin, bu eksiklikler ortaya çıkmasın diye yargı sürecini beklemek yerine gece baskınına yöneldiği iddia edildi.
Açıklamada, PTD'nin bilimsel olmadığı, eksik, yanıltıcı ve çevresel etkileri gizleyen bir çalışma olduğu öne sürülerek şu bilimsel ve çevresel eksiklikler sıralandı:
Çevresel Etkiler: Proje sahasının çevresel etkileri; tarım, hayvancılık, arıcılık, endemik bitkiler ve Büyük Menderes Havzası ekosistemi bakımından analiz edilmedi.
Mesafe Sorunu: PTD'de en yakın konut mesafesi 150 metre olarak gösterildi ancak bunun gerçek duruma aykırı olduğu ve mesafe olduğundan daha uzakta belirtildiği iddia edildi.
Biyoçeşitlilik: Bölgede endemik tavşanak bitkisi bulunduğu, ancak PTD'de flora-fauna değerlendirmesinin olmadığı belirtildi.
Arıcılık Tehdidi: Türkiye polen üretiminin yaklaşık yüzde 75'inin gerçekleştiği alanda, 10 bin 247 adet arılı kovanın bulunduğu beldede arıcılığın stratejik ekonomik faaliyet olduğu vurgulandı. Maden faaliyetinin toz, gürültü ve titreşim etkileriyle arıların yön bulma yeteneklerini zayıflatıp verimi düşüreceği belirtildi.
Su ve Tarım Arazileri: Bölgede 600 hektardan fazla alanın DSİ tarafından sulandığı, çalışma alanı ile sulama göletleri ve tarım arazilerinin iç içe olduğu ifade edildi. Brokoli başta olmak üzere bitkisel ve hayvansal üretimin toz ve su azalması riskiyle olumsuz etkileneceği kaydedildi.
Altyapı Riski: Güzergâhta DSİ'ye ait içme suyu ve kanalizasyon hatlarının mevcut olduğu, ağır tonajlı kamyon geçişlerinin bu hatlarda çökme ve patlama riski oluşturduğu ve milyonlarca liralık sulama tesislerinin zarar görebileceği aktarıldı.
Turizm ve Jeotermal: 2013 yılında Turizm Beldesi olarak tescillenen Taşoluk'ta, belediyenin yürüttüğü jeotermal arama ihalelerinin maden faaliyetinden doğrudan olumsuz etkileneceği ifade edildi.
Kurumlara ve Kamuoyuna Çağrı
Valilik talebi üzerine yapılan incelemelerde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından da doğal floranın tahribi, tozun bitki gelişimini olumsuz etkileyeceği ve arıcılık ile hayvancılıkta ciddi kayıplar yaşanabileceği tespitlerinin yapıldığına dikkat çekildi.
Avukat Emre Sagun, maden şirketi tarafından hazırlanan raporlardaki ağır eksiklikler ortadayken, ruhsatın iptal olup olmayacağına yargının karar vereceğini belirterek, şirketin nihai mahkeme kararını beklemeksizin gece karanlığında Taşoluk’a girmeyi tercih etmesini eleştirdi. Sagun, "Provokasyon yapan tarafın kim olduğunu kamuoyuna bırakıyoruz" diyerek açıklamayı sonlandırdı.
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: