Tarihe tanıklık eden namı diğer öldüren eğlence
Modern dünyada insanların ev ile iş arasına sıkışarak kişiler arası iletişimin minimum seviyeye indiğini dile getiren Tolga Güçlüer, “ Günümüz insanı yoğun iş temposundan arta kalan zamanlarda her ne kadar sosyal medyaya kaydı denilse de dinlenme zamanlarının büyük bir kısmını yine televizyon karşısında geçiriyor” dedi.
“ Yeni nesil teknolojilere kolayca entegre oluyor”
Televizyonların günümüzde ilk yıllarındaki tek yönlü kitle iletişimini sağlamanın yanı sıra birçok işlevi de beraberinde barındırır hale geldiğini dile getiren Güçlüer, “ Televizyon günümüzde sadece seyirciye sunulan yayın akışı içerisindeki içerikleri izleyebileceği sınırlı bir mecra olmaktan çok uzaklaştı. Artık televizyonlarda zamana bağlı yayın akışı kavramı ortadan kalktı.” dedi. Televizyonların uydu aracılığına geçmesiyle birlikte içeriklerin yerel ve ulusal bazdan uluslararası yayıncılığa kayarak içerik yelpazesinin son derece zenginleştiğini dile getiren Güçlüer, “Günümüzde artık sadece sayılı sayıda ulusal kanala mahkûm değiliz. Birçok dilde birçok ülkenin yayınını uydu aracılığıyla takip ederken yayınları kaydetme ve yeniden izleme şansına sahibiz” dedi.
“Televizyon her ne kadar eğlence aracı görülse de eğitim işlevi ağır basıyor”
Televizyonun son yıllarda toplumda eğlence işlevinin öne çıktığı yönündeki görüşlerin gerçeği tam olarak yansıtmadığının altını çizen Güçlüer, “Günümüzde artık yaşam zorlaştı. Günlük çalışma saatleri giderek artmakta hal böyle olunca insanların dinlenme vakitleri de daha az efor gerektiren alanlara kaydı. Bu anlamda televizyon ailede büyük bir boşluğu dolduruyor” dedi. Pandemi döneminde televizyonun adeta bir okul gibi işlev gördüğünün altını çizen Güçlüer, “ Televizyonun eğlenceden başka görevleri de olduğu pandemi döneminde görüldü bildiğiniz gibi. TRT üzerinden gerek ilköğretim gerekse ortaöğretim düzeyinde gerçekleşen dersler sayesinde öğrenciler bu zor dönemi en az hasarla geçirmiş oldular” dedi.>>ÖZEL HABER:EVREN ATCI OGUZHAN ÖZDEMİR
EVREN ATCI