“Sultandağı’nda madene ve kum ocağına karşıyız”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez ilçe İl Genel Meclisi üyesi Mert Efe Aydeniz mecliste devam eden çalışmalar hakkında açıklamalarda bulunarak, Sultandağı’nda kum ocağı ve maden arama faaliyetlerine karşı olduklarını vurguladı. Aydeniz, “Maden aramasının sonucu hep beraber gördük, tüm dünya gördü. Maalesef o bölgeye siyanür girecek ve oradaki tüm doğa katledilecek. Maden arama hususu haricinde kum ocağı açılmaya çalışılıyor. Oradaki kum bir bahanedir. Kum ocağına kesinlikle karşıyız” dedi.
CHP Merkez ilçe İl Genel Meclisi üyesi Mert Efe Aydeniz mecliste devam eden çalışmalar hakkında bilgiler vererek, Afyonkarahisar’ın en ücra köşelerine kadar hizmet götürebilmek adına çalıştıklarını vurguladı. Aydeniz Sultandağı’nda kum ocağı ve maden arama faaliyetlerine karşı olduklarını vurgulayarak hukuki sürecin devam ettiğini ve bölge halkının geçim kaynaklarını yitirmemeleri için sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
“KIRSALDAKİ VATANDAŞLARIMIZIN TALEPLERİNİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIYORUZ”
Kırsaldaki vatandaşların taleplerini çözmek için gayret ettiklerini belirten Aydeniz, “Mecliste çalışmalarımız devam ediyor. Tüm hızla Afyonkarahisar’ın her noktasına ulaşmaya, hizmetleri götürmeye, özellikle kırsaldaki vatandaşlarımızın taleplerini çözmeye çalışıyoruz. Bunları yaparken de malum kamuda bütçe kısıtlamasına gidildi. Elimizdeki mevcut bütçeyi en iyi kullanacak şekilde gereken noktalara gereken hizmetleri ulaştıracağız” dedi.
“KUM BİR BAHANEDİR”
Afyonkarahisar’ın kanayan yarası sözleriyle Sultandağı’ndaki maden arama ve kum ocağı açılmasına karşı çıkan Aydeniz, hukuki sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi. Aydeniz, “Afyonkarahisarımızın şöyle bir kanayan yarası var; geçtiğimiz hafta Çarşamba günü mahkememiz oldu. Malumunuz üzere Sultandağı dünyanın en önemli ihracat noktalarından birisi. Sultandağı kirazı ve burada üretilen kirazdan elde edilen hammaddeler bugün ilaç sektöründe kullanılıyor ve birçok insana şifa olabiliyor. Sultandağı, Eber gibi o bölgedeki vatandaşımızın en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Oradaki halkın ekmeği, rızkı tarım ve hayvancılıktan geçiyor. Eber bölgesinde endemik bir bitkimiz var. ‘Eber Sarısı’ dediğimiz bir bitkimiz var. Unesco tarafından dünya mirasları ile koruma altına alındı. Tüm bu coğrafyamıza maalesef emperyalist güçlerin önderliğinde bir yurt dışı menşeili şirket ile maden araması başlatılıyor. Maden aramasının sonucu hep beraber gördük, tüm dünya gördü. Maalesef o bölgeye siyanür girecek ve oradaki tüm doğa katledilecek. Maden arama hususu haricinde kum ocağı açılmaya çalışılıyor. Oradaki kum bir bahanedir. Kum ocağına kesinlikle karşıyız. Oradaki kum daha sonraki aşamalarda maden aranması için bir ön hazırlık niteliğinde. Ufak bir yağışta dahi bölgemizdeki tarım alanlarına çok ciddi zararlar verildi. Olası gelecekteki yağışlarda kışın çok ciddi zararlar yaşayacağız. Bunların tamamına karşıyız ve hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Şunu unutmayalım; bu topraklar yüz yıl önce emperyalist güçlerden bizim atalarımız tarafından temizlendi. Yine emperyalizm uşaklarının bu topraklara tekrardan saldırıp milli kaynaklarımızı Türkiye Cumhuriyeti devletinin hiçbir faydası olmadan yabancılara peşkeş çekilmesine sonuna kadar karşı çıkacağız ve direneceğiz. Hukuki sürecimiz devam ediyor” sözleriyle konuşmasını noktaladı. >>Özel Haber: Hüseyin ER-Elif Kelem-Hilal Parlak
Yorumlar
Kalan Karakter: