Yerleşim yerlerinin isimleri bir anlamda yaşanmışlığın belgeleri kabul edilmektedir. O yerleşim yerlerinde dünyaya gelenler böylesine kültürel kaderin paydaşlarından olmakta iken bazıları ondan beslenme karşılığında onu besleme görevi üstlenmektedir. Bu durum ekonomik, sosyal, imar hususlarında olabileceği gibi geçmişi kaleme alma yönünde de mümkün olabilmektedir.
Afyonkarahisar’ın Şuhut Kazası Efe Köyü ya da zaman zaman kullanıldığı üzere Efe Sultan’da1967 yılında dünyaya gelen Araştırmacı-Yazar Fatma Akkoyun, kendi köyünü yani Türklüğün ikinci anavatanı Türkiye’nin binlerce küçük, sakin köylerinden sadece birisi ve köklü bir yerleşim yerini kaleme aldı.
Bir yaşındayken ailesiyle birlikte göç ettiği İzmir’de ilk ve orta tahsilini tamamlayan yazar hayata gözlerini açtığı köyüne dair ilgi ve merakının peşine düşerek gerçekleştirdiği araştırmasında, ulaştığı verilerinin bir kısmını akademik yetkinlikle MAKÜ ve YTSAM tarafından organize edilen hakemli etkinlikler ile kamuoyuna daha önce aktarmıştı. Çalışmalarını Efe Sultan kitabıyla sonuçlandırarak Uluslararası tanınırlığa sahip Paradigma Akademi Yayınları arasında hedef kitlenin ilgisine sunmuştur.
Coğrafyaya uzak diyarlardan araştırmacıların Osmanlıca metinleri “Akka, Efse, Ak Sultan, Efe Seydî, Efe Seyit Sultan, Efe, Efe Köy, Efe Köyü, Efe Sukan” şeklindeki yanlış okumalar tezlere, kitaplara ve arşiv katologlarına yansımıştı.
Araştırma konusunun özelliğine binaen Giriş öncesinde efe sultan araştırmaları ve araştırmacıları arasında dikkat çekenler hem sıralanmış, hem de küçük bazı değerlendirilmelerde bulunulmuştur.
Altı yüz yılı aşan bir yerleşim yeri olarak “Efe Sultan” ismen, köy, stratejik önem bakımından her devirde kaynaklara az-çok yansıyan olaylara sahne olduğundan seyyahların ve yazarların ilgisini çekmiştir. Jean Baptiste Tavernier, Ibn Batuta, Evliya Çelebi gibi Seyyahlar, Osman Attila, Mustafa Akalın, H. Fikri Yazıcıoğlu, Mehmet Gündoğan, Özer Küpeli, Musa Seyirci, Mustafa Çetin, Copcu Mehmet Tokman, Mehmet Saadettin Aygen, Ahmet Sarlık, Yaşar Kalafat, Mustafa Karazeybek, Zelkif Polat, M. Zahit Yıldırım, Mehmet Güneş, Latif Daşdemir, Muzaffer Uyan, Yusuf İlgar, A. Niyazi İplikçioğlu, Mehmet Sarlık, İbrahim Yüksel, Ahmet Tunca, Mehmet Şenkaya, Sırmahan Sezin Dinçkan, Sıtkı Sara, Mehmet Çabuk, Emine Koç, Osman Yurtoğlu, Ali Yonca, Tarık Özaşkın, Habip Akalın, Hasan Özpunar, Ömer Çınar, Ustahasanoğlu, Hakan Yılmaz gibi yazarlar bir miktar değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Bunların önemli bir kısmı Afyonkarahisar merkezli araştırma yapan akademisyenler ve gazetecilerdir.
Vilayetin ve kazanın genel tarihini ele alan Süleyman Hilmi Gönçer, Ömer Fevzi Atabek, Turan Akkoyun ve Muharrem Bayar konuyu kamuoyuna sunmaya özen göstermişlerdir.
“Kültürel akıl” kavramını çağrıştıran Toplumsal hafızayı merkezine alan eserde çardak, köy odaları, çeşmeler, fırınlar, kıraathaneler, bakkallar, sülaleler, muhtarlara kapı aralanırken yerleşim yerine adını veren Efe Hamza Sultan ve köyün meşhurları yanında Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ali İhsan Paşa, Sakallı Nureddin Paşa gibi şahsiyetlere de temas edilmiştir.
Birinci Bölüm “Geçmişten Bugüne Doğru” başlığı altında Türklüğün havaliye ilk gelişleri, yerleşim, sicil kayıtları, tarihi coğrafya, kültürel unsurlar, sosyokültürel yaşam değerlendirilmiştir.
İkinci Bölüm “Toplumsal Hayattan Derlemeler” bünyesinde Efe Sultan Köyünün idari mazisi, lakapları, geçim çabaları, lakapları, şehitleri, eğitim-öğretim hususları, gündelik uğraşıları, beslenme gelenekleri, yemek kültürü, bitkileri, hasatları, giyim-kuşamları, masalları, kadastro faaliyetleri, çocuk oyunları, sivil toplum kuruluşları gibi hususlardaki tespitler sıralanmıştır.
Üçüncü Bölümde “Efe Sultan’a Özgü Kelime, Deyim ve Atasözlerinden Çeşitlemeler” bir araya getirilerek icrası muhtemel ağız çalışmaları ve bilimsel araştırma projeleri için kayıtlı materyallerine dönüştürülmüştür.
Sonuç “Sonsöz Yerine” başlığında verilmiş olup şu hususlara işaret edilmiştir: “Hamit Oğulları, Teke Oğulları, Germiyan Oğulları, Osman Oğulları ile bağlantıları bulunan Efe Hamza’nın doğrudan adıyla tesis edilen yerleşim yeri, oldukça farklı uzak-yakın mıntıkalardan göçlerle beslenen, küçük bir yerleşim yeridir. Türklüğün bağımsızlığını elde ettiği Büyük Taarruz Harekâtı’nın başlamasından bir hafta öncesi ile ilk iki gününde oldukça hassas ve stratejik görevler üstlenerek, kültürel değerini daha da pekiştirmiştir. Zafer sonrası “yaylalara dönüş” misali tekrar kendi kabuğuna çekilerek, yağıyla kavrulan Anadolu insanı ve köyleriyle özdeşleşmiştir.”
Efe Sultan kitabı taşıdığı köyün olduğu kadar Şuhut, Afyonkarahisar, Anadolu, Türkiye, Türk Dünyasına kültürel katkı sağlamaktadır.
OĞUZHAN ÖZDEMİR
Fatma Akkoyun hocamızı tebrik ediyor başarılarının devamını dilyorum