ŞİFALI TAŞLARIN SIRRINI SİZLER İÇİN ARAŞTIRDIK!
ŞİFA DAĞITAN TAŞLAR NELER?
Al Yazmalım Aksesuar işletmesinin sahibi Hasan Aktürk, kızı Gülşen ve damadı Ahmet Demiratan ile birlikte işlettiği işletmedeki şifalı taşların insan sağlığına katkılarını Türkeli Gazetesi'ne anlattı.
İŞLETMENİN İSMİ AŞK VE BAĞLILIĞI SİMGELİYOR
İşletmesine verdiği “Al Yazmalım” isminin kendisin için manevi bir anlamı olduğunu ifade eden Aktürk, “Eşimle 34 yıldır evliyiz. Evlenince izlediğimiz ilk film ‘Al Yazmalım’dı. Bu film bir sevda değil, sahiplenme filmidir. Eşimi aldım ve 34 yıldır ona toz kondurmadım, o da bana kondurmadı. İşte bu yüzden dükkânımın adını ‘Al Yazmalım’ koydum.” diye konuştu.
“ŞİFA TAŞI GELENEĞİ GÜNÜMÜZE KADAR ULAŞTI”
Şifalı taşların sağlık üzerindeki etkilerini aktaran Aktürk, şu an eczacılık hat safhada, her şeyin bir ilacı olur ama eczacılık tam gelişmeden eskiden şifacılar taşlarla ve otlarla hastalıklarından kurtulurlardı. Doğada yaklaşık altı yüz yedi yüze yakın doğal taş vardır. Taşların içerisinde mineraller ve tuzlar vardır. Bu mineral ve tuzlar insan vücudunda da bulunur. Bir taşı takmaya başladığın zaman taş eksi vücut artı olur aynı mıknatıs etkisinde olduğu gibi. Her taşı kendi hastalığına göre veririz biz. Sağlık durumunu bilerek o hastalığa uygun taş veriyoruz. Ama bazıları ağır taşlardır. Bazı taşlar insana sıkıntı verir, bazıları tek başına takılır, bazılarını karıştırabilirsin. Örneğin sedef taşı. Sedef taşı sedef hastalığına bire birdir ama sedef hastası olmayan insanlara da vesvese verir ve o hastalığı tetikler.” şeklinde konuştu.
“TAŞLARIN ETKİSİNİ GÖRENLER BANA TEŞEKKÜR ETTİLER”
Aktürk, kehribar taşıyla ilgili etkileyici bir deneyimini paylaştı: “Taşların iyileştirici etkilerini deneyimleyen pek çok kişi bana ulaşıp teşekkür etti. Yaşadığım ilginç bir olayı paylaşmak isterim: Bir gün dışarıda taşların faydalarını anlatırken, yanımıza guatr hastası bir kardeşimiz geldi. Boğazında fındık ile ceviz arasında büyüklükte üç nodül bulunuyordu. Bana, “Önerebileceğiniz bir taş var mı?” diye sordu. Guatrı zehirli hale gelmiş ve kanser riski taşıyormuş. Kendisine kehribar taşını önerdim. Taşı taktıktan bir buçuk ay sonra kontrolü vardı ve doktoruyla birlikte yanıma geldiler. Nodülleri küçülmüş, zehirli guatr normal hale dönmüştü. Şifanın etkisini görünce doktor şaşkınlıkla, ‘İnanması zor ama denemeye değer,’ dedi. İkinci bir hastaya da kehribar taşını önerdik. İki ay sonra doktor, her iki hasta ve hasta yakınları ellerinde pasta ile gelip teşekkür ettiler. Doktor ise tüm kehribar taşlarını hastalarına hediye etmek üzere aldı.” dedi
KADIN SIĞINMA EVLERİNE KADAR UZNAN ELLER
Aktürk, ayrıca Afyonkarahisar Valiliği’nin desteğiyle kadın sığınma evlerinde üretilen meyve sabunlarını aldıklarını belirtti. Bu ürünlerin gelir kaynağı olması amacıyla satışını sağladıklarını ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: