Şenol’dan mülakat açıklaması Türk Eğitim -Sen Şube Başkanı - Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Şenol “mülakatların savunulur yanı yoksa niye sürdürüyorsunuz” diye sordu. Türk Eğitim -Sen Şube Başkanı - Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol’un konuşmalarını Meral Akşener’in konuşmalarına benzeten AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’e Şenol’dan bugün yanıt geldi. Şenol, “Yurdunuseven açıklamamızı ülkenin genel siyasi ahvaliyle ilişkilendiriyor” dedi. Genel siyasi ahvalle ilişkilendiriyorlar Türk Eğitim -Sen Şube Başkanı - Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Nizamettin Şenol “AK Parti İl Başkanının bizim İl Milli Eğitim Müdürlüğünün haksız, hukuksuz uygulamalarına yönelik yaptığımız basın açıklamasına verdiği cevabı ibretle okudum. Kendisi “Bir siyasetçi nasıl davranmamalı?” dersi vermiş. Biz tüm eğitim camiasında bilinen, vicdanlı her eğitim çalışanını rahatsız eden uygulamaları dile getirdik ve dedik ki, ülkenin siyasal sorumluluğunu taşıyan partinin il başkanlığının bilgisi olsun. Fakat Sayın İbrahim Yurdunuseven ya açıklamamızı kendisi okumadı, ya da daha kötüsü anlamadı. Hele hele bizim il düzeyindeki hukuksuzluklarla ilgili yaptığımız açıklamayı ülkenin genel siyasi ahvaliyle ilişkilendirmeye çalışması anlaşılır gibi değil” dedi. Memurlarımızın ortak kaygısı vatandır “Soruşturmalar kişinin sendikasına göre yapılıyor” diyen Şenol, “Soruşturmalarda önerilen cezalar kişinin sendikasına göre uygulanıyor veya uygulanmıyor. Kanun ve yönetmelikler hiçe sayılıyor. Kişiye özel uygulamalar yapılıyor. Ama görüyorum ki; İbrahim Yurdunuseven, bizim eleştirilerimizin doğruluğunu incelemek yerine, bütün bu uygulamalara arka çıkmayı tercih etmiş. Eğer yanlış bilgilendirilmemişse, eğer metal yorgunluğundan muzdarip değilse elini vicdanına koymalı ve eğitim çalışanları için artık kronikleşen sorunlara çözüm aramalıdır. Kendisi bilmelidir ki, Türkiye Kamu-Sen’in paraleli, diki, yamuğu yoktur. Ortak kaygısı vatan olan memurlarımızın teşekkülüdür. Üyeleri arasında bölücü, etnik ayrımcı bulunmayan, ülkemiz ve milletimiz için doğru olanı yapan, tercihleri her zaman bu Aziz Milletin geleceği doğrultusunda olan, bir gün, sözde akil adam olup bölücülüğü övmeyen, bir başka gün vatansever rolüne girip tam tersini yapmayan, bu sebeple geçmişimizle hiç utanmayan, çünkü doğruyu yapan, bölgesel bir ağız kullanarak sendikacılık yapmayan, bölücü ile bölücü, İslamcı ile İslamcı, Atatürkçü ile sözde Atatürkçü olmayan, Türkiye ve Türk Milletinin sevdalısı olan,bağrından çıktığımız, bu Aziz Milletin milli ve manevi değerleri ile bezenen,andımızı okumaktan gocunmayan, Ne mutlu Türk'üm diyene! demekten usanmadan, utanmadan, gurur duyan,Türkiye Kamu Sen'iz. Milli Eğitim Müdürlüğünün haksızlıklarını her eleştirdiğimizde karşımızda yandaş sarı sendikayı, yani Eğitim Bir-Sen’i bulmaya alışmıştık. Bu sefer bu koroya il teşkilatının da katılması sorunların çözülmeyeceğini de göstermektedir. Görülmektedir ki yeni kapı ruhu ,kapı kulu ruhuna dönüşmektedir” diye konuştu. “Madem mülakatın savunulur yanı yok niye sürdürüyorsunuz” Şenol, “İki gün önce yaptığı açıklamayla bütün bunların üstüne tüy diken Sarı Sendikacı Abdullah Çelik mülakatla yönetici atama sisteminin yanlış olduğunu her fırsatta söyledim demiş. Demek ki, kendisi çok fırsat bulamıyor. Milli Eğitim Şurası bunlar, hükümetle pazarlık eden yetkili sendika bunlar ama nedense bunları konuşmak için yerel medyayı seçiyorlar. İçinden konuşan Türkiye değil, konuşan Türkiye istiyoruz başkan. Madem mülakatın savunulacak bir yanı yok, peki neden hala sürdürmekte direniyor ve Milli Eğitim Müdürlüklerine liste veriyorsunuz, demek ki iki yüzlü davranıyorsunuz. Sayısal üstünlüğe gelince, duyuruya çıkılan yöneticilikler için yeterli başvuru olmadı ikinci duyuruya çıkıldı. Bu durum bile yönetici görevlendirmelerini ortaya koymaktadır” diye konuştu. Şenol, Çelik’i hedef aldı
Şenol açıklamasında, “Ülkedeki eğitimin bu halde olmasından yaptığınız “kendine Müslüman” yönlendirmelerle, haksız hukuksuz atamalarla en az iktidar kadar siz de mesulsünüz. Şimdi kalkmış 2014’deki bir programda kapatılan Aktif Eğitim-Sen başkanıyla kendisine yönelik ifadeler kullandığımızı söylüyor. Programda iki başkanın da ilahiyatçı olduklarını, kul hakkını kendilerinin bizden daha iyi bilmeleri gerektiğini kendilerine ifade ediyorum. Yapılan haksızlıkları ve hukuksuzlukları anlatıyorum. Yöneticilikten alınan kendi üyeleri Programdan sonra bana teşekkür edip hakkımızı sen savundun diyorlar. Sarı sendikacı Sayın Abdullah Çelik Aktif Eğitim-Sen başkanı hakkında programda kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor ve şahit olarak da beni gösteriyor. Bunu nasıl izah edeceğiz sayın başkan. Aktif Eğitim-Sen bu paralel sendikanın bağrından çıktı. Üyeleri önceden bunların üyeleriydi. Eğer maarif müfettişlerinin soruşturmaları hilafına kararlar çıkıyorsa, eğer kanun ve yönetmelikler yandaş sarı sendikanın istediğini yapmak için hiçe sayılıyorsa nur topu gibi bir paralel devlet yapılanması vardır. Devletten daha devlet gibi davrananlar vardır. 15 Temmuz’a giden süreç de böyle başlamıştı. Bu konuda ne kadar şaibeli olduklarını görmek isteyen, bugün lanetle andıkları 2010 referandumundaki coşkularına baksın. Bu konuda ne kadar iki yüzlü olduklarını görmek isteyen 2010 KPSS soygununda bu paralel sendikanın gösterdiği tavra baksın.” İfadelerine yer verdi. >>>>Oktay Yüksel
Şenol açıklamasında, “Ülkedeki eğitimin bu halde olmasından yaptığınız “kendine Müslüman” yönlendirmelerle, haksız hukuksuz atamalarla en az iktidar kadar siz de mesulsünüz. Şimdi kalkmış 2014’deki bir programda kapatılan Aktif Eğitim-Sen başkanıyla kendisine yönelik ifadeler kullandığımızı söylüyor. Programda iki başkanın da ilahiyatçı olduklarını, kul hakkını kendilerinin bizden daha iyi bilmeleri gerektiğini kendilerine ifade ediyorum. Yapılan haksızlıkları ve hukuksuzlukları anlatıyorum. Yöneticilikten alınan kendi üyeleri Programdan sonra bana teşekkür edip hakkımızı sen savundun diyorlar. Sarı sendikacı Sayın Abdullah Çelik Aktif Eğitim-Sen başkanı hakkında programda kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor ve şahit olarak da beni gösteriyor. Bunu nasıl izah edeceğiz sayın başkan. Aktif Eğitim-Sen bu paralel sendikanın bağrından çıktı. Üyeleri önceden bunların üyeleriydi. Eğer maarif müfettişlerinin soruşturmaları hilafına kararlar çıkıyorsa, eğer kanun ve yönetmelikler yandaş sarı sendikanın istediğini yapmak için hiçe sayılıyorsa nur topu gibi bir paralel devlet yapılanması vardır. Devletten daha devlet gibi davrananlar vardır. 15 Temmuz’a giden süreç de böyle başlamıştı. Bu konuda ne kadar şaibeli olduklarını görmek isteyen, bugün lanetle andıkları 2010 referandumundaki coşkularına baksın. Bu konuda ne kadar iki yüzlü olduklarını görmek isteyen 2010 KPSS soygununda bu paralel sendikanın gösterdiği tavra baksın.” İfadelerine yer verdi. >>>>Oktay Yüksel