Türk müziğinin duayen isimlerinden biri olan Selçuk Alagöz, yıllar boyunca sahne performansları, eşsiz besteleri ve güçlü yorumlarıyla hafızalara kazındı. Kardeşi Rana Alagöz ile birlikte 60’lı ve 70’li yıllara damgasını vuran sanatçı, yalnızca müzikal anlamda değil; sosyal sorumluluk projeleriyle de örnek alınan bir figür olmayı başardı. Son dönemde sağlık sorunlarıyla gündeme gelen Alagöz'ün durumu, sanat camiası ve hayranları tarafından yakından takip ediliyor. Peki Selçuk Alagöz kimdir, kaç yaşında, nerelidir ve şu an sağlık durumu nasıl? Gelin bu müzik efsanesinin hayatına yakından bakalım.
Selçuk Alagöz Kimdir?
Selçuk Alagöz, Türk müzik tarihinde iz bırakan, hem sahne performanslarıyla hem de ürettiği bestelerle tanınan usta bir sanatçıdır. 5 Ağustos 1944 tarihinde İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Çocukluk ve gençlik yıllarını müzikle iç içe geçiren Alagöz, ilk olarak Alman Lisesi'nde eğitim görmüş, ardından İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümünü kazanarak üniversite eğitimini burada tamamlamıştır. Eğitiminin ardından turizm işletmeciliği alanında yüksek lisans yapan Selçuk Alagöz, akademik anlamda da kendini geliştirmiştir. Ancak onun gerçek tutkusu müzikti. Bu tutkusu onu 1964 yılında Hürriyet gazetesinin düzenlediği “Altın Mikrofon” yarışmasına katılmaya yönlendirdi. Bu yarışmayla birlikte ismini tüm Türkiye’ye duyurdu. Kısa sürede müziğe olan yatkınlığı ve üretkenliği ile fark yarattı. Kendine ait orkestrasını kurdu ve bu orkestrada solist olarak yer alan kız kardeşi Rana Alagöz ile birlikte sahne almaya başladı. Alagöz kardeşler, 60’lı ve 70’li yılların unutulmaz sahne ikililerinden biri hâline geldiler.
Selçuk Alagöz Kaç Yaşında?
5 Ağustos 1944 doğumlu olan Selçuk Alagöz, 2025 yılı itibarıyla 81 yaşındadır. Hayatını hem sahnelerde hem de müzik stüdyolarında geçiren Alagöz, 80 yaşını geride bırakmasına rağmen müziğe olan ilgisini hiç kaybetmedi. Bu yaşa gelene kadar yüzlerce şarkıya imza attı, sayısız ödül kazandı ve Türkiye’nin müzik mirasına büyük katkılar sundu. Yaşı ilerlemiş olmasına rağmen üretkenliği ve toplumla bağ kurma çabası onu her daim gündemde tuttu. Özellikle de genç kuşaklara ilham kaynağı olan müzikal tarzı, onu nesiller arası köprü kurabilen nadir sanatçılardan biri hâline getirdi. Bu uzun soluklu kariyer, yalnızca sahnede değil; aynı zamanda sivil toplum çalışmalarında da aktif bir şekilde devam etti.
Selçuk Alagöz Hangi Eserlerle Tanındı?
Selçuk Alagöz, kariyeri boyunca hem solo projelerde hem de kardeşleriyle birlikte müthiş bir repertuar geliştirmiştir. “Kemerin Naftaları”, “Kaleden İndir Beni”, “Bahçelere Geldi Bahar”, “Malabadi Köprüsü”, “Edremit Van’a Bakar” ve “Deliyim Seviyorum” gibi eserler, onun müzikteki yetkinliğini ve halkla kurduğu duygusal bağı açıkça ortaya koyar. Bu parçalar, dönemin sosyal yapısını ve Anadolu’nun folklorik dokusunu modern bir müzikle harmanlaması açısından oldukça değerlidir. Alagöz, bu türden eserlerle sadece popüler müzik değil, kültürel hafıza açısından da iz bırakan bir sanatçı profili çizmiştir. Ayrıca bu eserlerde kardeşleri Rana ve Ali Alagöz ile olan iş birliği, aile bağlarını sanata taşımanın güzel bir örneğini sergilemiştir. Ürettikleri şarkılar, hâlâ nostalji programlarında çalınmakta ve yeni nesil dinleyicilerle buluşmaktadır.
Selçuk Alagöz’ün Müzik Dışındaki Çalışmaları Nelerdi?
Müziğin ötesinde Selçuk Alagöz, toplumsal duyarlılığı yüksek bir sanatçı olarak da öne çıkmıştır. Türk Kalp Vakfı’nda İcra Kurulu üyeliği yapmış, sağlık alanında yürütülen kampanyalara aktif destek vermiştir. Bununla da yetinmemiş, müzik sektörünün yapısal sorunlarına dikkat çekmek amacıyla MÜYORBİR (Müzik Yorumcuları Derneği)’in kurucu başkanlığını üstlenmiş ve uzun yıllar bu görevde kalmıştır. Ayrıca POPSAV (Popüler Müzik Sanatçıları Vakfı) başkanlığı gibi görevlerle müzisyenlerin haklarını savunmuş ve sahne sanatçılarına sosyal güvenceler kazandırmak için mücadele etmiştir. Aynı zamanda Sigarayla Savaşanlar Derneği’ni kurarak halk sağlığına dair farkındalık oluşturan önemli kampanyalara öncülük etmiştir. Alagöz'ün müzik dışındaki bu çabaları, onun sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda topluma yön veren bir kanaat önderi olduğunu göstermektedir.
Selçuk Alagöz’ün Son Durumu Ne?
Ne yazık ki 2025 yılı yaz aylarında müzik dünyasından üzücü bir haber geldi. Selçuk Alagöz, yaşadığı ciddi sağlık problemleri nedeniyle Bodrum’da özel bir hastaneye kaldırıldı. Kalp ritim bozukluğu ve yüksek tansiyon şikâyetleriyle başlayan süreç, daha sonra ciddiyet kazanarak yoğun bakım tedavisine dönüştü. Kalbi 8 dakika boyunca duran Alagöz, sağlık ekiplerinin başarılı müdahalesiyle tekrar hayata döndürüldü. Ancak bu süreçte yaşadığı hayati riskler nedeniyle şu an yoğun bakımda ve solunum cihazına bağlı olarak tedavi görmektedir. Ailesi, dostları ve sevenleri, sosyal medya üzerinden dua ve destek mesajları paylaşıyor. Özellikle kardeşi Rana Alagöz, bu zorlu süreci basınla paylaşırken, sanat camiası da büyük üzüntü içinde. Şu anki durumu hassasiyetini korumakta olup, doktorlar tarafından titizlikle izlenmektedir.
Selçuk Alagöz Hangi Kitabı Yazdı?
Selçuk Alagöz, sadece müzik alanında değil, edebiyat dünyasında da iz bırakmak istemiştir. Çocukluk yıllarından beri hayalini kurduğu kitabı, 2010 yılında yayımlanmıştır. “İki Kez Yaşadım” adlı bu kitap, onun hayat yolculuğunu ve müzik kariyerindeki dönüm noktalarını içeren bir anı kitabıdır. Dharma Yayıncılık tarafından basılan bu eser, yalnızca müziğe değil, hayata dair de pek çok içgörü sunmaktadır. Okuyuculara, bir sanatçının sahne arkasındaki duygularını, iniş çıkışlarını ve yaşam felsefesini derinlemesine aktarır. “İki Kez Yaşadım”, bir döneme tanıklık edenlerin yanı sıra genç müzisyenlere de rehber niteliği taşıyan bir kaynak olarak dikkat çekmektedir.
Selçuk Alagöz Hangi Ödülleri Aldı?
Selçuk Alagöz, müzik kariyeri boyunca pek çok önemli ödüle layık görülmüştür. Bunlar arasında en dikkat çekenlerinden biri, 2010 yılında kazandığı Altın Kelebek Özel Ödülü olmuştur. Bu ödül, onun müziğe olan katkılarını ve halkla kurduğu güçlü bağı taçlandıran bir sembol niteliğindedir. Ayrıca 4 kez kazandığı Altın Plak ödülleri, döneminde satış rekorları kıran çalışmalarının halk tarafından da ne kadar benimsendiğini ortaya koymaktadır. Bu ödüller, sadece sanatçının bireysel başarısını değil, aynı zamanda Türk pop müziğinin evrimine olan katkısını da temsil etmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: