RESTORE EDİLEN BEDİÜZZAMAN'IN EVİ ZİYARETÇİLERİNİ AĞIRLIYOR
Bediüzzaman Said Nursi’nin 1948 yılında Afyonkarahisar’da hapis yattıktan sonra kaldığı ev restore edilerek yeniden ziyaretçilerini ağırlıyor.
Yayınlanma :
06.04.2022 08:52
Güncelleme :
06.04.2022 09:40


Bir dönem Emirdağ’da bir konakta sürgün hayatı yaşayan Bediüzzaman Said Nursi 1948 yılında Afyonkarahisar hapishanesinde hapis yattıktan sonra tahliye oldu. Tahliyesinin ardından ilimiz demirciler içinde kaldığı altı dükkân üstü bir odalı evden oluşan yerde yaşayan Said Nursi’nin kaldığı ev restore edildi. Restorasyonun ardından Bediüzzaman Said Nursi’ye gönül verenler zaman zaman evi ziyaret ediyor. Kentet bir gurup tarafından gönüllü olarak her gün açılan evi ziyaret edenlere Said Nursi’nin Afyonkarahisar hatıraları anlatılıyor.
MEDRESE-İ YUSUFİYE YAPTILAR
Emirdağ ilçesinde sürgün olarak ikamet eden Said Nursi, 1948 yılında tekrar tevkif edilerek üçüncü ve son kez Afyon Hapsine alınıyor. Başka bir mahkemenin verdiği beraat kararına rağmen Said Nursi’ye yirmi ay soğuk, tecrit ve zehirlemek dahil zor şartlar ve işkence altında hapse mahkûm eden Afyon Mahkemesi’nin safahatı devam ediyor. Said Nursi ve talebeleri bütün sıkıntılara rağmen cezaevini Medrese-i Yusufiye yaptılar.
GİZLİCE HAPİSHANEDEN TAHLİYE EDİLİYOR
Aha sonra bütün tahliyeler mesai saatinde yapılırken Bediüzzaman’ı karşılamaya hazırlanan halkın kalabalığına mâni olmak için şafak vakti ile sabah namazı arasında hapishaneden gizlice tahliye edildi. İki komiser arasında faytonla eve getirilen Bediüzzaman’ı beklemedikleri bir saatte tahliye olduğunu gören talebeleri Zübeyir Gündüzalp, Mustafa Sungur ve Ziya Arun hemen evden aşağı inerek sırayla Üstadın elini öperek karşılamışlar. Üstad görevli komiserlere talebelerini göstererek: “Bunlar, Türk milletinin medar-ı iftiharıdır.” demiştir. Bediüzzaman Afyon hapsinden tahliye olduktan sonra kaldığı o evde, talebelerinin kendisiyle kalmalarına ilk defa müsaade etmiştir. “Bu tarihe kadar Üstad, evinde geceleri hiç kimseyi bulundurmazdı, akşamdan ta kuşluk vaktine kadar kapısı kilitli olarak kalırdı. Afyon hapsinden sonra ise, sadık talebelerinden bazıları hususî hizmetinde kalırdı. Üstadın odası daima ayrı idi, ancak bir hizmet olduğu vakit yanına gelinebilirdi.”
SAİD NURSİ’NİN KALDIĞI EVİN SAHİBİNİN TORUNU ANLATIYOR
Evin sahibinin torunu Necip Cirit anlatıyor: O evin sahibi Hafız Ahmet Cirit Hoca 1895 doğumlu, 30 sene imamlık vazifesi yapmış, Mısri Camii’nde sabah namazlarını ve Ramazan’da Teravih namazlarını hatimle kıldırmış mübarek bir insandır. Yıllar önce vefat eden Ahmet Cirit hakkında bilgileri veren torunu 1957 doğumlu Necip Cirit’in anlattığına göre: “Dedem, Bediüzzaman Said Nursî’nin oturduğu evden kira almama fikrini hanımı Hacer Hanım’a açtığında, Hacer Ninem: “Biz de fakiriz, hem de okuyan dört çocuğumuz var, kira alsaydın!” demiş. Ertesi günü Bediüzzaman, Dedem H. Ahmet Cirit’i çağırtmış. Evin kira parasını vermiş. Bediüzzaman keramet sahibi olduğundan onların konuşmaları malûm olmuş. Hediye ve yardım kabul etmediği için duyarlı ve titiz davranıp evin kirasını zamanında ödemiş.
SİVİL POLİSLER NÖBETLE EVİN ÇEVRESİNDE DEVRİYE GEZDİ
Bediüzzaman o evde kaldığı sürede evin yanında sivil polisler nöbetleşe beklermiş. Ziyaretin yasak olduğunu söyleyip kimseyi sokmazlarmış. Gelenlerden gizlice ziyarete girenleri yakalayıp karakola götürür, sorguya çekerlermiş. Daha sonra ziyaret edenlere fazla karışmamışlar. Üstad, dedemi çok severmiş. Zaman zaman sohbet ettikleri olmuş. Biz torunları Bediüzzaman’ı ve hizmetleri tanıyoruz, dedemin Said Cirit isminde torunu var. Hepimiz de inançlı, imanlı, ehl-i hizmeti insanlarız…”
BEDİÜZZAMAN’IN ZİYARETÇİLERE DAİR BİR MEKTUBU
Umum dostlarıma, hususan ziyaretçilere dair bir özrümü beyan etmeye mecbur oldum:
Ekser hayatım inzivada geçtiği gibi, otuz kırk senedir tarassut ve taarruza mâruz kaldığımdan, zaruretsiz sohbet etmekten çekinip tevahhuş ediyorum. Hem eskiden beri maddî ve mânevî hediyeler bana ağır geliyordu. Hem şimdi ziyaretçiler, dostlar çoğalmış, hem mânevî mukabele lâzım gelmiş. Şimdi maddî bir lokma hediye beni hasta ettiği gibi, mânevî bir hediye olan ziyaret etmek, görüşmek, hususan başka yerlerden musafaha için zahmet edip gelmek ziyareti dahi, ehemmiyetli bir hediye-i mâneviyedir. Ona mukabele edemiyorum. Hem de ucuz değil. Mânen pahalıdır. Ben kendimi o hürmete lâyık görmüyorum. Mânen mukabele de edemiyorum. Onun için şimdilik aynen maddî hediye gibi bir ihsan olarak bana mânevî hediye gibi olan sohbetten zaruret olmadan men edildim. Bazı beni hasta eder-maddî hediyenin tam mukabilini vermediğim vakit beni hasta ettiği gibi. Onun için hatırınız kırılmasın, gücenmeyiniz.
Risale-i Nur’u okumak, on defa benimle görüşmekten daha kârlıdır. Zaten benimle görüşmek âhiret, iman, Kur’ân hesabınadır. Dünya ile alâkamı kestiğim için, dünya hesabına görüşmek mânâsızdır. Âhiret, iman, Kur’ân için ise, Risale-i Nur daha bana ihtiyaç bırakmamış. Hususan Tarihçe-i Hayattaki mektuplar... Hattâ hizmetimdeki has kardeşlerimle de zaruret olmadan görüşemiyorum. Yalnız bazı Risale-i Nur’un fütuhatına ve neşriyatına ait bazı kimseler için görüşmek istesem, o zaman görüşmek caiz olabilir. Ve bana sıkıntı vermez.
Bu noktayı bilmeyen ziyarete gelenlere haber veriyorum ki, birkaç senedir ceridelerle ilân etmişim ki, benimle görüşmek isteyenleri, hususan uzak yerden gelerek görüşmeden gidenleri hususî dualarıma dâhil ediyorum. Her sabah da dua ediyorum. Onun için de gücenmesinler. SAİD NURSÎ
ÖZEL HABER: HAYATİ KANAT
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar 1
Kalan Karakter: