Ramazan Ayında Kilo Vermek Mümkün Mü? Diyetisyen Dilara Ünlü’den Önemli Tavsiyeler
Diyetisyen Dilara Ünlü, ramazan ayında dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken açıklamalar yaptı. İftar ve sahurda protein ve sebze ağırlıklı menülerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Ünlü, bu beslenme düzeninin sağlıklı bir Ramazan geçirmek için gerekli olduğuna vurgu yaptı. Türkeli Gazetesine özel değerlendirmelerde bulunan Ünlü, her öğünde farklı besin gruplarının dengeli tüketilmesinin önemine de değindi.
"PROTEİN VE SEBZELERİ DENGELİ BİR ŞEKİLDE DAĞITIN"
Diyetisyen Dilara Ünlü giriş konuşmasında, ramazan ayında haftanın en az 3 günü protein ağırlıklı menüler tercih edilmesi gerektiğine vurgu yaparak, her öğünde farklı besin gruplarının dengelenerek tüketilmesinin önemli olduğunu söyledi.
Ünlü,
"Şimdi bir menü için bir haftalık periyotlara bölün derim. Bir haftalık periyotlarda mutlaka iftar menülerinde protein ve sebzeleri dengeli bir şekilde dağıtın. Yani illa bir menüde biraz sebze, biraz et, biraz çorba olsun gibi ayarlamaya çalışmak yerine haftalık periyotlarda haftanın en az 3 günü protein, 4 günü sebze ağırlıklı tüketime daha çok önem verin." diye konuştu.
"ARKA ARKAYA SIVI ALINMASI MİDEYİ ŞİŞKİNLEŞTİRİYOR"
İftardan sonra su tüketiminin aralıklarla yapılması gerektiğini vurgulayan Ünlü, tuzlu ve idrar söktürücü gıdalardan da uzak durulması gerektiğini belirtti.
Ünlü,
"Şimdi oruç sırasında sıvı alımı neden sıkıntıya giriyor? Öncelikle onun için iftar sırasında turşu gibi böyle çok daha su satıcı, sahurda da aynı şekilde bu tip gıdaları önce bir Ramazan'da emine edelim. Daha sonraki süreçte arka arkaya sıvı alınması da mideyi çok şişkinleştiriyor ve bu da rahatsız ediyor. İftardan yarım saat 40 dakika sonrasında yanınıza 1 litre şişelerle sıvıyı koyup su içinde daha çok böyle arttırabilirsiniz ve aralıklarla kademeli olarak içilmesini tavsiye ederim. Birden mideyi şişirmek de bize zarar verecektir. Bu şekilde dengeyi kesinlikle koyarsınız. Sahurda da başlamadan önce böyle hemen ucu ucuna alarmları kurmayın derim ben. Biraz daha periyodunuzu tutarsanız yemeği hazırlarken gidin yudum yudum suyunuzu için daha sonrasında yemeğiniz hazır olduktan sonra 10-15 dakika sonrasında içmeye dikkat edin. Diğer türlü gerçekten bir de dolgun oluyor ve yemek borusuna kadar rahatsız edip mide yağmalarına sebep olabilir. Sıvı alımı bunlardan dolayı sıkıntıya giriyor." dedi.
"İFTARDA TIKA BASA YEMEK YENİLMEMELİ"
Sahurda sucuk ve hamur işleri yerine yumurta, peynir, ceviz ve az tuzlu zeytin gibi gıdaların tercih edilmesinin daha sağlıklı olduğunu söyleyen Ünlü, iftar vaktinde ise hızlı ve aşırı yemekten kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Ünlü,
"Özellikle Afyon için konuşuyorum. Sahurda sucuk tüketimini denemeyin derim. Çok tuzlu, çok böyle aşırı yağlı ve hamur işi gıdalardan uzak durmasını tavsiye ederim. Daha çok böyle anam babam usulü, yumurtamız, peynirimiz, cevizimiz, zeytinimiz. Zeytinlere de az tuzlu tercih edersek ramazan ayında daha az rahatsız edecektir. Yani daha çok su satmamaya gayret edeceğiz. Bizim maksadımız burada bu. İftar içinde şöyle söyleyeyim. İftarda da gerçekten tıka basa yememek asıl mantık açıkçası gıdadan ziyade." sözlerine yer verdi.
"RAMAZAN AYI VÜCUDUN DEŞARJ SÜRESİ"
Ramazanda iki öğünle beslenmenin vücudu detoks etkisiyle yenileyebildiğine dikkat çeken Ünlü, ramazan ayının kilo vermek isteyenler için bir fırsat olduğunu söyledi.
Ünlü,
"Ramazan ayı aslında bizim çok güzel bir detoks kampına girme ayımız gibi görebiliriz. Daha önce bu şekilde beslenmediğimiz için ramazan ayında iki öğün tipi beslenmeye geçtiğimiz zaman vücudumuz bir hızlandırma programına girer. Tabi ki de uzun vadede bu şekilde beslenmek metabolizmayı yavaşlatacaktır. Kilo vermek isteyenler değerlendirilse eğer kilo da verebilirler. Daha çok sağlığı da düzene koyuyor. Bağırsak sağlığı üzerine genel itibariyle bizleri de toparlıyor ve vücudun deşarj süresi olarak görüyorum ben ramazan ayını." diye söyledi.
"RAMAZANIN SON HAFTASI MİDEYİ RAHATLATACAK SAHUR MENÜSÜ YAPILMALI"
Sahur, iftar ve iftardan iki saat sonrası olmak üzere üç öğün düzenine geçiş yapılabileceğini ifade eden Ünlü, bu geçişin vücudu yeni bir düzene alıştırmak için önemli bir adım olacağını söyledi.
Ünlü,
"Ramazan ayında şu şekilde davranmakta fayda var. Bakın eski yaptığınızda belli bir müddet benzediğiniz zaman farklılık oluşmayacaktır. Vücut her zaman farklılığı sever ve ters tepki vermenizi sever. Şimdi bir süre Ramazan ayının ilk haftası 3 öğün girin derim. Bu şu şekilde; sahurumuz, iftarımız ve iftardan 2 saat sonrası. Diğer haftalarda iki öğüne düşürebilirsiniz. Sonraki haftada eğer ki bunu da belirteyim. Sağlık sorununuz yoksa kronik bir rahatsızlığınız, gebelik ve emzirme gibi durumlar yoksa daha sonrasında hafif bir sahura geçiş yapabilirsiniz. Bir süt, hurma, ceviz gibi. Sadece bu kanaldan gidip çok daha mideyi rahatlatacak bir sahur menüsü de öneririm. Ama bunu ilk haftalar kesinlikle önermiyorum. Üçüncü haftada bu denenebilir. Dördüncü haftada eğer dayanabilirlerse ve dediğim gibi belirttiğim hastalıklar yoksa gebeli risk gruplarını özellikle yaş olarak ilerlemiş durumda değil ve gebe emzikli değilse kronik bir hastalığı yoksa sahuru tutmadan, sahura kalktığında sadece bir su orucu yapıp iftarında da normal bir menü yapıp o bahsettiğimiz tek öğünlük bir listeyi son haftaya saklayabilir bu kişi. Ama bu tavsiyeler geneldir. Dediğim gibi kişi baz alınarak yapılması kesinlikle daha önemli. Her şey herkes için değil." diye vurguladı.
"VÜCUT AÇLIĞA GİRDİĞİ ZAMAN ENERJİ SEVİYESİ YÜKSELİR"
Sahurda protein ağırlıklı bir öğün tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Ünlü, karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerden özellikle hamur işlerinden kaçınılması gerektiğini vurguladı.
Ünlü,
"Açlıktan bu kadar korkmayın. Zaten vücut açlığa girdiği zaman enerji seviyesi otomatik olarak yükselecektir. Çünkü karbonhidratlar sindirildiğinde artık kaslardaki de bu glikojenler sindirilir. Daha sonra vücut artık enerji kaynağını yağlardan sağlamaya başlar. Yani açlığın mekanizması bu. O yüzden uzun süreli topluluğu da sağlamak istiyorsak, karbonhidratı yakıt olarak değil de yağı yakıt olarak kullanmak daha mantıklı. Ama yine de böyle yenik düşüyorsanız, halsiz kalıyorsanız, şunu öneririm, sahur da mutlaka proteinli bir menü olan yumurta, peynir, zeytin, söğüş gibi gıdalarla yapın." şeklinde konuştu.
"ÖĞÜN ATLAMAK TANSİYONU OYNATABİLİR"
İftar sonrası sindirim sorunlarını önlemek için zencefil tüketilebileceğini belirten Ünlü, tansiyon dalgalanmaları ve ani şeker düşüşleri gibi risklerin önlenmesi için de düzenli beslenmenin önemli olduğunu söyledi.
Ünlü,
"Eğer safra rahatsızlığı yoksa kişide, böbrek rahatsızlığı da yoksa beraberinde kesinlikle zencefil tüketmesini öneririm. Zencefili bir bardak maden suyu ve limonla birlikte, limonun suyu ile birlikte kombine kullanırlarsa bu ağırlığı alacaktır ve bunu da iftardan 1-2 saat kadar sonra tüketebilirler. Bayağı faydasını görürler. Ramazan'da öğün atlayabilmemiz için de kesinlikle kişinin bir beslenme planı alması gerekiyor. Ama bu kesinlikle bir uzman tarafından yaptırılmalı. Bu genel olarak hepimiz için söyleyebileceğim bir şey değil. Kişinin durumuna da bağlı olacağı için öğün atlamasını genel itibariyle önermem. Hepimizde ne gibi bir sıkıntı uyandıracağını bilemeyiz. Düzenli bir şekilde sahur, iftar ve 2 saat sonrasında proteinli bir öğün almasında fayda var. Öğün atlamak burada tansiyonla oynayabilir, ani şeker düşmeleriyle oynayabilir gibi gibi birçok altında yatan sebebe bağlı sonuç gözlemleriz." diye belirtti.
"SÜTLÜ TATLILAR TERCİH EDİLMELİ"
Ünlü, şerbetli tatlıların yerine sütlü tatlıların tercih edilmesinin daha sağlıklı olduğunu söyleyerek, tatlı tüketiminin haftada 1-2 gün ile sınırlı olması gerektiğini belirtti.
"İftardan sonra canınız çok tatlı istiyorsa biraz daha böyle sağlıklı, sütlü, hafif, şerbetliler yerine sütlü tatlılar, güllaç olabilir, haftanın bir iki günü olabilir, her gün değil ama yani bu da bir dengelemedir. Ya da kendiniz smoothieler yapabilirsiniz, bir su bardağı süte, bir muz, yarım ya da böyle küçük boy bir muzu, bir yemek kaşığı kakaoyla, blenderize ettikten sonra mesela bunun içeceğini içerseniz de böyle bir puding yiyor hissi verebilir. Bu şekilde böyle sağlıklı tarifler, alternatifler koyabilirsiniz. Ya da dediğim gibi haftanın bir iki günü en azından daha sütlü tercih edip şerbetliyebilirsiniz." ifadelerine yer verdi.
"DOKTOR TAVSİYESİ ÜZERİNE İLERLENMELİ"
Ünlü, diyabet ve hipertansiyon hastalarının ramazan ayında oruç tutma kararı almadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerektiğine vurgu yaptı.
Ünlü,
"Halkımız arasında bir inat etme var. Doktoruyla görüşecekler, hekime önerme sorusu tutmayacaklar. Çünkü diyabet dediğimiz hastalıkta şekerin yüksekliği sıkıntıdır. Ama bunun düşüklüğü insanı komaya sokar. Size böyle özetleyeyim. Yani farkında olamayacağımız sonuçlara sebep olmak yerine hekim tavsiyesi üzerine ilerlemek çok daha sağlıklı. O yüzden ben diyabet ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklardan hekim kontrolüyle birlikte doktor izin verirse oruç tutulması taraftarıyım. Hipertansiyon hastaları için konuşuyorum. Tansiyon düşürücü zencefiller, limon suları ve sirkeler kullanılmayacak. Diyabet hastaları için ise daha lifli, uzun süre tok tutan, şekeri birden yükseltip birden düşüren gıdalar yerine daha uzun süre tok tutan ve kademeli şekeri yükselten besinleri sahurda tüketmek zorundalar." diye ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: