KALENDER AMCA HER ŞEYDEN UZAK YAŞIYOR
Bugün Türkeli Gazetesi ekipleri olarak Erkmen Gölet’inin Güz aylarını nasıl geçirdiğini fotoğraflamak için yola çıktık. Gölün suyu iklim değişiklerinden dolayı biraz çekilmiş akıntı olmadığından da biraz yosunlanmıştı. O sırada tepelerin ardından bir bey amca rahvan atını su içirmek için gölün kenarına getirdi. O an’a kadar bizde öyle sanıyorduk. Sonra atını suyun içine soktu tabii bizde bu sırada bastık deklanşöre…
Manzara o kadar doğal o kadar samimiydi ki sohbet etmek için belki de bir röportaj almak için Amcanın yanına doğru kıyıdan fotoğraf çeke çeke sokulduk.
İsmini sorduk bir şeyler anlatırcasına “boşver” dedi. Yaşını sorduk önce bi iç geçirdi, başını boşluğa çevirdi “çooook” dedi ama çok derken sanki isminden çok daha fazlasını anlatmak istedi. Telefon numaranı ver amca fotoğrafları atalım dedik. “Benimki tuşlu, sen fotoğrafı çekiyorsun ben zaten yaşıyorum.” Dedi. Günümüzün sosyalleşen dünyasında herkesin kendihayatını oluşturduğu belki de göstermek istediği gibi gösterdiği bir çağda böyle doğal böyle samimi manzaralar yüreğimizi okşadı. Kalender amca hayatın olağan akışına kendisini öylece bırakmıştı ki sadece anı yaşıyordu. O sıra vücuduna ‘Carpediem’ dövmesi yaptıran gençler aklıma geldi. Anı yaşamak vücuda yapılan bir gösterişmiydi ?
Anlatsa belki kitap yazılacak. Bu sırada ismini bizim koyduğumuz yağız at suyun içinde debelendi. Eyvah dedik huysuzlaştı herhalde meğerse keyiflenmiş. Atın dizlerini suya sokarak dinlendiriyormuş Kalender amca. At yarış atı olduğundan dolayı buna ihtiyacı varmış. Biraz sohbet ettikten sonra yağız atı sudan çıkardı, yağız at otları yemeye bizde sohbete koyulduk. Gömleğinin cebinden sigarasını çıkardı yeleğinin cebinden muhtar çakmağını belinde bıçağı tam bir Anadolu timsali.
Bir an tüm tekil kişilikler anlamını yitirdi. Dördüncü tekil kişiyle yaşadığımız anı dışarıdan izlemeye başladık. Yavaşça sigarasını yaktı. Anlatmaya başladı gazetemizin eski imtiyaz sahibi Saadettin Aygen’den konu açıldı. Eski Afyon’dan yeni Afyon’a, oradan eski nesilden yeni nesile, kültür karmaşasından kültür kaynaşmasına, örfler adetler ananeler ve neler neler…
Kalender amca “Bana müsaade” dedi kendinden emin ve ağır ağır kalktı atına bindi.
Erkmen ormanlarının arasından kayıplara karıştı gitti. Neye niyet neye kısmet. Güz ayının nasıl geçtiğini görüntülemek için gittiğimiz o yerden yerde yüreğinde güzü yaşayan belkide son yapraklarını dökmüş ama rüzgâra karşı durmuş bir amcayla tanıştık. Bize ismini söylemedi olsun naifliği, tevazuu ve alçak gönüllü fıtratıyla Kalender amca diye hitap etmek istediğimiz bey amca böylelikle gazetemizin arşivinde yerini buldu.>>ÖZEL HABER: OĞUZHAN ÖZDEMİR
Yorumlar
Kalan Karakter: