“Radyoloji İle erken teşhis Hayat Kurtarıyor”
Radyoloji Uzmanı Doç. Dr. Esra Özgül, Radyolojinin hayatımızdaki yerini ve önemini Türkeli Gazetesi’ne anlattı. Erken tanı ve teşhisin önemine dikkat çeken Özgül, sağlıklı yaşamın sırrının düzenli kontrollerden geçtiğinin altını çizdi.
Radyoloji alanı her geçen gün yeni teknikler ile tedavi yöntemleri ve ileri düzey cihazlar ile gelişmeye devam ediyor. Ciddi tıbbi bir uzmanlık alanı olarak değerlendirilen Radyoloji, günümüzde neredeyse her hastalıkta veya belirti de teşhis koymaya olanak sağlıyor. Hastalığın tanı ve tedavisi amacıyla farklı dallara ayrılan görüntüleme teknikleri sayesinde pek çok hasta erken teşhis ya da düzenli muayene ile sağlına kavuşuyor.
Uzman Radyolog Doç. Dr. Esra Özgül, yüksek ve ileri teknoloji cihazlarla Afyonkarahisar’ın ilk ve tek Radyoloji Kliniği’nde hizmet veriyor. Pek çok insanın günlük hayatın içinde karşılaştığı rahatsızlıklar ve en merak edilen sağlık sorunları hakkında bilinmesi gerekenleri ve mesleğinin zorluklarını ise bizlere anlattı.
- Afyonkarahisar’ın İlk Radyoloji Kliniği Olarak Nasıl İlgi Gördü?
“Nitelikli Hizmet Almış Olmak Onları Mutlu Ediyor”
Doç. Dr. Esra Özgül; Uzun yıllardır takip ettiğim bir hasta portföyü var onun dışında çok yoğun bir ilgiyle karşılaşıyoruz. Tüm hastaların klinikten mutlu bir şekilde ayrılması bizleri de memnun ediyor. Hem bana kolay ulaşmak onlar için çok büyük avantaj, hem de nitelikli hizmet almış olmak onları mutlu ediyor, randevu sistemini bertaraf ettiğimiz için daha hızlı hizmet aldıkları için mutlu oluyorlar.
- Radyoloji Nedir?
“Kanser Dahil Tüm Hastalıkların Tanısını Koyuyoruz”
Doç. Dr. Esra Özgül; Radyoloji tıpta bel kemiği branşlardan bir tanesi; bebek, çocuk, erişkin farketmeksizin tüm hastalık ve yaş gruplarına hitap eden bir branş. Görüntüleme yapıp hastalıkların tanısını koyuyoruz, check up, kontroller, sağlık takipleri, kanser taramaları tüm bunları kapsıyor. Vücutta değerlendiremediğimiz bölge yok. Tetkik anlamında ultrason, tomografi, emar, girişimsel radyoloji gibi alt dallara ayrılıyor. Hepsiyle de farklı özellikleriyle, farklı dokuları ve organları daha net gördüğümüz tetkikler var. Genel anlamda görüntüleme tekniğidir.
- Girişimsel Radyoloji Nedir? Hangi Hastalıkları Kapsar?
“Damar Hastalıkları ve Biyopsilerin Her Türlü Alt Dalıyla İlgilenir”
Doç. Dr. Esra Özgül; Girişimsel Radyoloji ultrason, MR ya da tomografi eşliğinde bir takım girişimsel işlemleri kapsadığı gibi damarlara yönelik anjiyo işlemlerini de kapsar. Vasküler ve nonvasküler diye ikiye ayrılır. Kemoembolizasyon tutun da kanser hücresine karaciğerdeki bir kanser lezyonuna kanserli metastatik lezyona ya da primer lezyona, lezyonu besleyen damara kemoterapötik ajanı direk anjiyo gibi kasıktan girip vermeden tutun ki bütün vücuttaki damarları anjiyo gibi görüntüleme, bir takım damar hastalıklarını tedavi etmekten, biyopsilerin her türlü alt dalları girişimsel radyolojiyi kapsamaktadır. Hem tanı hem tedavi yöntemi diyebiliriz, aslında tanı koyduğu kısım biyopsilerle doku tanısı almak ve bu doku tanısını patoloğa gönderip patolojinin lezyonun doku tanısını koymasını sağlamak. Tedavi aşaması ise bazı damar tıkanıklıklarına ya da damarsal lezyonlara müdahale edip tedavi etme şansı da doğuruyor.
- İyi Bir Radyolog Hangi Özelliklere Sahip Olmalıdır?
“Şüpheci, Detaycı ve Mükemmeliyetçi Olmalı”
Doç. Dr. Esra Özgül; İyi bir Radyolog şüpheci, detaycı ve mükemmeliyetçi olmalı, ince eleyip sık dokumalı aslında. Bazı şeylerde rahat olmalı ama bazı şeylerde de temkinli ilerlemeli, örneğin meme lezyonlarında biraz daha temkinli olması gerekirken, lenf nodlarında duruma göre biraz daha rahat olabiliyoruz, görüntüsü rahatsız edici değilse, takibe alabiliyoruz. Yani hemen her şeye biyopsi yapmamalı hemen her şeye ileri tetkik önermemeli gerektiğinde patolojik tanıya yönlendirmeli ve sürekli kendini güncellemeli. Radyoloji sürekli gelişen yenilenen, teknolojiye bağımlı bir branş, bu nedenle sürekli araştırmalı ve kendini yenilemelidir.
- Bir Radyolog Olarak Hangi Tıbbi Görüntüleme Teknolojilerini Kullanıyorsunuz?
“Teknolojiyle Ne Kadar Barışıksanız O Kadar Başarılı Olabiliyorsunuz”
Doç. Dr. Esra Özgül; Radyoloji her ne kadar tıbbın bir dalı da olsa biraz teknolojiyle iç içe biz cihaz bağımlı bir bölümüz. Ultrason, tomografi, MR gibi bir takım cihazları kullanarak tanı koyuyoruz. Aldığımız eğitime dayanarak bu cihazlardan çıkan görüntüleri yorumluyoruz. Bu durumda teknik donanım gerekiyor, teknolojiyle ne kadar barışıksanız o kadar başarılı olabiliyorsunuz, özellikle cihaz hakimiyeti anlamında. Aslında teknolojiyle iç içe olması doktorlar için daha eğlenceli bir branş.
Radyolojide kullandığımız temel cihazlar; ultrason, tomografi, MR, mamografi cihazı ve tabii ki röntgen cihazı.
Ultrason; kemik, akciğer ve beyin dokusu dışında tüm organlarda tanıda kullanılabiliyor. Damarlarda doppler opsiyonunu kullanıyoruz ya da gebelikte yine bebek beslenmesini görmek için doppler opsiyonunu kullanıyoruz. Boyun, bacak gibi birçok damarı görüntüleyebiliyoruz. Sadece içerisinde hava olan akciğerler ve beyin dokusunu kafatası kemikle kaplı olduğu için ultrason görmede yetersiz kalıyor. Bir tek bebeklerde fontanel - ön fontanel bıngıldak açıkken kafa içine beyni değerlendirebiliyoruz.
Tomografi; her şeyi değerlendirebiliyor, ama özellikle travma hastalarında kanama var mı? Karın içi, beyin içi kanama, akciğer kontüzyon kemik kırığı var mı bunları değerlendirmemizi sağlıyor. Normalde kasıktan giriş olmadan anjiyo yapabiliyoruz, MR ve tomografide sadece damardan ilaç vererek hastanın istediğimiz bölgesinin damarını değerlendirebiliyoruz, bu anjiyo görüntülemelerinde MR’ı da kullanıyoruz BT’yi de kullanıyoruz. Bt anjiyografinin bazı damarlarda tanısal doğruluk anlamında üstünlüğü de var.
Emar; bir yumuşak dokuyu en iyi gösteren tetkik, özellikle beyin dokusunu en iyi MR da görüyoruz. Kas, iskelet sistemini, menüsküs, omuz zedelenmeleri, bağ dokusu gibi hastalıkları görmede yine oldukça üstündür. Gerekli olduğu takdirde ultrasondan sonra kullandığımız tetkiklerden biriside meme MR’ı da çekiliyor.
Mamografi; ise tüm bayanların kırk yaşından sonra iki yılda bir eğer aile de varsa yılda iki kez çektirmesi gereken bir tetkik. Halk arasında maalesef radyasyon içerdiği için mamografi çekilmekten endişe ediliyor. Ultrason daha çok tercih ediliyor fakat ikisi bir puzzle’ın parçaları gibi bir bütün aslında. Mamografiyle birlikte ultrasonu değerlendirdiğimizde biz genel taramada daha iyi sonuçlar alıyoruz. Bu nedenle 40 yaşından sonra ailede meme kanseri var yılda 1 kez, yoksa iki yılda 1 kez mamografi çekilmelidir.
- Hamile Hastalarda Hangi Görüntüleme Teknikleri Kullanılır?
“Ultrason Gebelikte Güvenilirdir”
Doç. Dr. Esra Özgül; Radyolojinin içerisinde radyasyon içeren ve içermeyen tetkikler var. Ultrason hiçbir şekilde radyasyon içermeyen sadece ses dalgalarını kullanarak bize görüntü sağlayan net bir görüntüleme modelidir. Bu nedenle ultrason gebelikte güvenilirdir. Her zaman istedikleri şekilde girebilecekleri bir tetkiktir. MR yine güvenilirdir, fakat biz MR’ı ilk üç ayda tercih etmiyoruz ve zorunlu olmazsak MR çekmiyoruz. İlk üç ay anne karnında bebeğin organogenez dediğimiz organlarının geliştiği safha, MR’ın her ne kadar güvenli olduğunu bilsek dahi bu organogenez aşamasında çok zorunlu olmadığı sürece MR’a almıyoruz. Gebelik sürecinde sonraki trimesterlar da çok zorunlu olduğumuz durumlarda MR’a da girebiliyor. Röntgen ve tomografi kesinlikle gebelerde kullanmadığımız tetkikler, gebe hastaların radyoloji de özellikle radyasyon içeren alanlara girmemeleri gerekiyor. Tomografi ve röntgenden uzak durmaları gerekiyor, çünkü onlar x ışını içeren, ileri radyasyon içeren tetkikler.
- Emziren Annelerde Kontrastlı Görüntüleme Nasıl Yapılır?
“MR’ın Bebeğe ve Anneye Zararı Yok”
Doç. Dr. Esra Özgül; Gadolinium dediğimiz madde bizim MR da kullandığımız kontrast maddedir. MR her zaten ilaçlı çekilmiyor fakat bazı durumlarda ilaçlı çekmek durumundayız, rutin ilaçlı çekilen MR’lar da var. Birde ilaçsız olduğu halde bir şey gördüğümüzde damardan ilaçla kontrast madde verdiğimiz durumlar var. Emziren bir annede ilaçlı MR çekmek gerektiğinde bu MR’ın bebeğe ve anneye zararı yok, belirttiğimiz gibi radyasyon içermiyor ama damardan verdiğimiz kontrast madde, süte geçebileceği için çekimden sonra en az bir gün emzirmemesini hatta o sütü sağıp atmasını tavsiye ediyoruz. Süte bu ilaç geçebileceği için bebeğin almaması adına yapıyoruz.
- Aday Öğrencileri, Bu Bölümü Tercih Ettiklerinde Mesleki Anlamda Neler Bekliyor?
“Ömür Boyu Çalışmayı Gerektiren Yoğun Tempolu Bir Branş”
Doç. Dr. Esra Özgül; Doktorluk çok kutsal bir meslek, şartlar ve koşullar ne olursa olsun. Kendi branşım adına, insanların hastalıkların tanı koyuyorum, çok erken safhada bir kanser yakaladığımda, o hastanın duyduğu minnet benim için o kadar değerli ki yani maddi anlamda asla ölçülemez. Her branş aynı aslında ama doktorluk gerçekten manevi anlamda tatmini yüksek, bir o kadar da fedakarlık isteyen bir meslek. Kolay değil kesinlikle altı sene uzun zorlu bir eğitim, peşinden çok zor bir sınav ve asistanlık yine oldukça meşakkatli bir süreci kapsıyor. Her zaman çalışma koşulları anlamında çok çalışmamız gerekiyor, gece gündüz çalışıp fedakarlık yapmamız gerekebiliyor. Doktor olmak isteyen herkese sonuna kadar tavsiye ediyorum, kesinlikle çok memnunum ve hiçbir zaman da pişman olmadım. Sürekli olarak tetikte olup bir şekilde hastaya faydanızın olabileceği şekilde çalışmak gerekiyor.
- Meme Farkındalığı ve Rutin Taramaların Önemi?
“Rutin Taramalarını İhmal Etmesinler Ve Sağlıklarına Önem Versinler”
Doç. Dr. Esra Özgül; Sağlıklı insanların bile yılda bir kez check up’tan geçmesi gerekiyor. Bu radyolojik check up’ta olabilir. Bayanlarda meme, karın, troid ultrasonu ile genel kontrolleri ihmal etmemeleri gerekiyor. Bu şekilde rastladığımız çok fazla kanser de oluyor ya da takip gerektiren lezyon da saptıyoruz. Erkekler de genelde kırk yaşından sonra şah damarı doppleri, troid ve karın ultrasonu yapıyoruz. Özellikle bayan hastalarda meme kanseri ciddi anlamda yüksek bir oranda görülüyor otuz yaşından itibaren çok sık görüyoruz. Aile hikayesi olmayan kişilerde de çok sık karşımıza çıkıyor. Rutin taramalarını ihmal etmesinler ve sağlıklarına önem versinler.>>ÖZEL HABER: HİLAL PARLAK
HİLAL PARLAK