Psikiyatri Uzmanı Uzman Doktor Hasbek’den, Kaygı Bozukluğu İle Baş Etmek İçin Önemli Öneriler: “Kaygınızı Yönetmek Mümkün ve Tedavi Edilebilir Bir Süreçtir”
Özel Fuar Hastanesinde görevli Psikiyatri Uzmanı Uzman Doktor Ekrem Hasbek “Kaygı Bozukluğu ile baş etmek için önemli öneriler” başlıklı bilgilendirmelerde bulundu. Uzman Doktor Hasbek, kaygının yaşamın doğal bir parçası olduğuna dikkat çekerek, herkesin zaman zaman kaygı yaşayabileceğini belirtti.
“KAYGI, KONTROLSÜZ VE SÜREKLİ HALE GELDİĞİNDE YAŞAM KALİTESİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR”
Kaygının sürekli hale geldiğinde yaşamı olumsuz etkileyeceğini söyleyen Uzman Doktor Hasbek, bu tür bir sürekli kaygı durumu halinde kişide birçok sağlık sorunlarına da yol açabileceğini vurguladı.
Hasbek, “Kaygı, yaşamın doğal bir parçasıdır ve belirli bir düzeyde olduğunda hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olabilir. Ancak kontrolsüz ve sürekli hale geldiğinde iş, sosyal yaşam ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Herkes zaman zaman kaygı yaşayabilir. Sınavlar, iş hayatı, maddi konular veya sağlıkla ilgili belirsizlikler kaygıya neden olabilir. Ancak kaygının aşırı ve kontrol edilemez hale gelmesi, günlük yaşamı zorlaştırabilir. Çarpıntı, nefes darlığı, kas gerginliği, mide problemleri gibi fiziksel belirtilerle birlikte huzursuzluk, odaklanma güçlüğü, sürekli kötü senaryolar kurma gibi düşünceler kaygı bozukluğunun belirtileri arasında yer alır.” dedi.
“NORMAL KAYGI VE KAYGI BOZUKLUĞU ARASINDA BÜYÜK FARKLAR VAR”
Normal kaygı ve kaygı bozukluğu arasındaki farkın ne olduğuna da değinen Hasbek,
“Sağlıklı kaygı, bireyin hedeflerine ulaşmasını sağlayan ve mevcut durumu değerlendirmesine yardımcı olan bir mekanizmadır. Örneğin, yaklaşan bir sınava hazırlanırken ders çalışma konusunda duyulan endişe, bireyi motive edebilir. Ancak gelecekle ilgili sürekli olumsuz senaryolar kurmak, kontrol edilemeyen durumlar hakkında yoğun kaygı hissetmek işlevselliği bozabilir. Bu tür kaygılar, yaşam kalitesini düşüren bir bozukluk haline gelebilir.” diye konuştu.
“KADINLARDA KAYGI BOZUKLUĞU DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”
Kaygı bozukluğunun, tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmadığını ifade eden Hasbek, birçok nedenin bu rahatsızlığın gelişiminde etkili olabileceğini söyledi.
Hasbek, “Kaygı bozukluğu, tek bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmaz. Genetik yatkınlık, beyin kimyasındaki değişiklikler, kişilik özellikleri ve stresli yaşam olayları bu rahatsızlığın gelişiminde etkili olabilir. Kadınlarda, mükemmeliyetçi bireylerde ve yoğun stres altında çalışan kişilerde daha sık görüldüğü bilinmektedir.” şeklinde konuştu.
“KAYGI BOZUKLUĞU, TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR RAHATSIZLIKTIR”
Kaygı bozukluğunun tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğuna dikkat çeken Hasbek, bireyin yaşam tarzında yapacağı bazı değişikliklerin kaygıyı azalttığını belirtti.
Hasbek, “Kaygı bozukluğu tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Tedavi sürecinde hastanın ihtiyacına göre ilaç tedavisi, bilişsel davranışçı terapi veya her ikisi birden uygulanabilir. Bununla birlikte, bireyin yaşam tarzında yapacağı bazı değişiklikler de kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilir. Spor yapmak, vücuttaki stres hormonlarının azalmasını sağlar ve kaygıyı hafifletebilir. Dengeli beslenmek ve yeterli uyku almak da sinir sistemini destekleyerek yine kaygıyı azaltmaya yardımcı olur. Bunun yanı sıra; Nefes egzersizleri, meditasyon ve bilinçli farkındalık çalışmaları kaygıyı yönetmede etkili olabilirken, sevdiklerinizle zaman geçirmek, ilgi duyduğunuz alanlara yönelmek de ruh sağlığınızı korumada önemli rol oynar. Kaygı bozukluğu zamanla kronik hale gelerek yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilir. Bu nedenle, belirtiler uzun süre devam ediyorsa bir uzmandan destek almak önemlidir. Unutmayın, kaygınızı yönetmek mümkün ve tedavi edilebilir bir süreçtir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: