Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den  Korkutan Deprem Uyarısı!

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir’deki bazı diri fayların deprem üretme zamanının geldiğini belirterek, özellikle Tuzla, Gülbahçe ve Seferihisar faylarına dikkat çekti.

Batı Anadolu’daki 200'e yakın aktif faya işaret eden Sözbilir, bu fayların 6 ila 7 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu söyledi. Sözbilir, “Son yüzyılda sadece 8’i kırılmış durumda. Geriye kalan faylar hâlâ kırılmayı bekliyor. Bu da bölge için ciddi bir risk oluşturuyor.” İfadelerine yer verdi.

“İzmir’de 337 Yıldır Yıkıcı Deprem Olmadı”

İzmir’de karada 17, denizde ise 23 olmak üzere toplam 40 fay bulunduğunu aktaran Prof. Dr. Sözbilir, İzmir’in tarihindeki son büyük depremin 1688 yılında, 6.8 büyüklüğünde meydana geldiğini hatırlattı. O depremde yaklaşık 10 bin kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Sözbilir, 30 Ekim 2020’de yaşanan ve 6.6 büyüklüğünde olan Sisam Depremi'nin, İzmir’in kara faylarından kaynaklanmadığına dikkat çekti.

“Yani İzmir’deki diri faylar henüz kırılmadı. Yaptığımız detaylı araştırmalar, bu fayların belli aralıklarla deprem ürettiğini ve bu sürelerin dolmak üzere olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Tuzla, Gülbahçe ve Seferihisar faylarında tehlike büyüyor.”

“Gelenbe Fayı Gerilimi Transfer Ediyor”

Batı Anadolu’nun jeotermal potansiyeline de değinen Prof. Dr. Sözbilir, Simav Fay Zonu üzerindeki hareketliliğe dikkat çekti. Fayın, 1970 Gediz Depremi'ne neden olduğunu belirten Sözbilir, özellikle Gelenbe Fayı üzerinden Balıkesir, Akhisar ve Soma gibi bölgelere gerilimin transfer edildiğini vurguladı.

“Bu bölgelerde de sismik hareketlilik artabilir. Fayın kendisi kırılmasa bile üzerindeki stresi başka bölgelere aktarıyor, bu da dolaylı olarak riskin büyüdüğü anlamına geliyor.”

“İzmir’i Depreme Hazır Hale Getirmeliyiz”

Prof. Dr. Sözbilir, İzmir’in mevcut yapı stoğu, zemin yapısı ve yoğun nüfusu nedeniyle büyük bir depreme karşı hazırlıksız olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşüm, acil eylem planları, toplanma alanlarının belirlenmesi ve deprem farkındalığı eğitimlerinin artırılması gerektiğini söyleyerek, "İzmir’i mutlaka depreme hazır bir kent konumuna getirmeliyiz." dedi.