OPR. DR. LEVENT KÜÇÜKÇANKAYA : “MODERN SAĞLIK TEKNOLOJİLERİYLE ORTOPEDİDE İLERİ BİR NOKTADAYIZ”

Ortopedi ve Travmatoloji Doktor Opr. Dr. Levent Küçükçankaya, ortopedi alanının “40-50 yıl içinde büyük gelişmeler gösterdiğini ifade etti. Küçükçankaya,"Teknolojideki ilerlemeler sayesinde aparat, cihaz, platin ve protezler artık çok daha kaliteli, hastayla uyumlu ve kolay uygulanabilir. Ortopedi alanında şu anda oldukça ileri bir seviyedeyiz." dedi.

Afyonkarahisar’da yaklaşık 20 yıldır Fuar Hastanesinde Ortopedi ve Travmatoloji Doktoru olarak görevi yapan Opr. Dr. Levent Küçükçankaya, Türkeli Gazetesi’ne en sık karşılaşılan ortopedik hastalıklardan, Kırık ve çıkıkların tedavisinde son yıllarda gelişmiş cerrahi ve teknolojik yöntemlerden, bebeklerde ve çocuklarda sıkça görülen ortopedik hastalıklardan ve ortopedik rahatsızlıkların tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyonun önemi gibi merak edilen pek çok soruyu cevapladı.  

“ORTOPEDİK HASTALIKLAR YAŞ GRUPLARINA GÖRE FARKLILIK GÖSTERMEKTEDİR”

Ortopedi ve travma vakalarında en sık karşılaştığı vakalardan bahseden Opr. Dr. Küçükçankaya, Ortopedi polikliniğine başvuran hastaların çoğunluğunun yaş grubuna göre değişiklik gösterdiğini belirtti. Opr. Dr. Küçükçankaya,  “ Genç grupta sıkça karşılaştığımız sorunlar arasında yaralanmalar, tendon problemleri, tendinit dediğimiz zorlamaya bağlı şikâyetler, kas hasarları, düşme ve çarpma sonucu oluşan kırıklar ve çıkıklar bulunur. Ayrıca, kazalarda tendon kesilmeleri ve kas kopmaları gibi şikâyetlerle de karşılaşabiliriz. Orta yaş ve üzeri hastalar genellikle diz kireçlenmeleri, kalça kireçlenmelerine bağlı ağır ağrılar ve benzeri sorunlarla başvururlar. Çocuk grubunda ise doğuştan gelen rahatsızlıklarla, bebeklik döneminde başvurular gerçekleşebilir. Travmalar her yaş grubunda görülebilir; bebeklerden ileri yaşlara kadar geniş bir yelpazede karşımıza çıkar. Çok ileri yaş grubunda ise genellikle osteoporoz (kemik zayıflığı) nedeniyle kendiliğinden oluşan patolojik kırıklarla hastalar bize başvurur. Artroz da yaşlı grupta sıkça görülen bir rahatsızlıktır; bu kireçlenmeyi en çok dizde görmekteyiz, ardından kalça rahatsızlıkları da olabilmektedir. Osteoporoz, primer konumuz olmasa da, ileri yaş grubundaki hastalarımızda ilgilenip çözüm bulduğumuz konular arasında yer alır.” dedi.

“ORTOPEDİ OLARAK OLDUKÇA İYİ BİR NOKTADAYIZ”

Son 50 yılda ortopedi alanında özellikle kırık, çıkık tedavisinde büyük gelişmeler yaşandığını ve bu gelişmeler ile tedavilerin kaliteli ve hastaya uyumlu hale geldiğini söyleyen Opr. Dr. Küçükçankaya, “Kırık ve çıkık tedavisinin ortopedi alanında uzun bir geçmişi yoktur. Tıpta bu tür rahatsızlıklarla ilgilenilmesi uzun yıllardır sürmektedir. Son zamanlarda özellikle 40-50 yıl içinde ortopedi birçok alanda büyük gelişmeler göstermiştir, özellikle travmalı hastalara yaklaşım konusunda. Ameliyat malzemeleri olarak teknikler geçmiş yıllara nazaran çok farklı olmamakla birlikte, teknolojinin gelişmesiyle birlikte kullandığımız aparat, cihaz, platin ve protezler çok daha kaliteli, hastayla uyumlu ve kolay uygulanabilir hale gelmiştir. Ameliyatlarımızda kırıklarda genellikle metal plaklar, diz ve kemik içine yerleştirilebilen çiviler kullanıyoruz. Eklemlerde ise protez uygulamaları yapıyoruz. Örneğin, 30 yıl önce çok kaba ve uyumsuz protezler bulunurken, şimdi çok çeşitli, metal kalitesi yüksek ve hasta uyumu çok iyi olan protezler kullanmaktayız. Her geçen yıl imkânlar daha da iyileşiyor ve şu anda ortopedi olarak oldukça iyi bir noktadayız.” diye konuştu.

“BEBEKLERDE GELİŞİMSEL KALÇA ÇIKIKLIĞINA ERKEN MÜDAHALE ÇOK ÖNEMLİ”

Bebeklerde ve çocuklarda görülen ortopedik hastalıklar ve bu hastalıkların tedavisi Hkkında bilgilendirmelerde bulunan Opr. Dr. Küçükçankaya, “ Çocuklar doğduğunda bazı doğuştan gelen kusurlarla karşılaşılabiliriz. Bunlar arasında en sık karşılaşılanlar şunlardır: çarpık bacak, ayakların yamuk olması, boyunda eğrilik, ekstremitelerde doğumda zorlamaya bağlı hareket kısıtlılığı ve gelişimsel kalça çıkıklığı gibi sorunlar bulunabilir. Birçok hastalık görülebilir, ancak bunlar oldukça nadirdir ve detaylarına çok girilmesine gerek yoktur. Bebek doğduğunda, çocuk doktorları muayene sırasında herhangi bir anomali fark edebilirler. Çarpık bacak, ekstremitelerde hareket kısıtlılığı veya boyunda hareket kısıtlılığı gibi sorunları gördüklerinde, hastayı ortopedi uzmanına yönlendirirler. Biz de bu hastaları değerlendiririz. Muayene sonrası gerekli olan testler, ultrason gibi incelemeleri yaparız. Eğer tedavisi erken başlanması gereken bir hastalık söz konusuysa örneğin çarpık ayak ve kalça çıkıklığı, hemen gerekli tedaviye başlarız.” şeklinde konuştu.

“EN BÜYÜK YARDIMI FİZİK TEDAVİDEN ALIYORUZ”

Ortopedi alanının, fizik tedavi ve rehabilitasyonla koordineli bir şekilde çalıştığını ve yapılan ameliyatlardan sonra hastalarda güçlendirme ve eklem açıklığının sağlanması gereken aktiviteler için fizik tedaviye yönlendirdiklerini ve bu konuda onlardan yardım aldıklarını ifade eden Opr. Dr. Küçükçankaya, “Travma sonrası ameliyat ettiğimiz ve uzun süre immobilize, hareketsiz kalan eklemlerde sertlik ve kireçlenmeler oluşabilir. Bu sorunların giderilmesi için fizik tedaviden destek alırız. İç içe geçmiş müdahaleleri biz yapıyoruz, ancak fizik tedavi bu süreçte önemli bir yardım sağlar. Ayrıca, ameliyat önermediğimiz hastaları da fizik tedaviye yönlendirip, fizik tedavi yoluyla iyileşmelerine katkıda bulunuruz.” ifadelerinde bulundu

ORTOPEDİK ALANDA HANGİ DURUMLARDA CERRAHİ İŞLEM GEREKİYOR?

Ortopedik cerrahi gerektiren durumların neler olduğunu, hangi durumlarda cerrahi müdahale gerektirdiğini gazetemize açıklayan Opr. Dr. Küçükçankaya, “Yaş grubuna bağlı olarak çok çeşitli uygulamalarımız bulunmaktadır. Örneğin, çarpık ayakta ilk başlarda düzeltici alçı tedavisi uygularız. Ancak, bu tedavi sonuç vermezse, tendonlar ve kemikler üzerinde düzenleme yapılan ameliyatlar gerekebilir. Kalça çıkıklığında da benzer şekilde, eğer diğer tedaviler etkili olmazsa, eklemin kalçaya oturtulması ve açık ameliyatlarla düzeltilmesi gerekebilir. Genç yaş grubundaki yaralanmalarda, eğer kırık varsa ve kapalı yöntemlerle (alçı, atel, cihaz gibi) iyileşme sağlanamıyorsa, ameliyat yoluna başvururuz. Bu durumda, platinler, plaklar ve çiviler kullanarak hastayı ameliyatla iyileştiririz.” dedi. >>> ÖZEL HABER – ELİF KELEM