O vahşete İHH’dan sert tepki
Sakarya'nın Kaynarca ilçesinde dokuz aylık hamile Suriyeli Mefta Emani'yi 10 aylık bebeğiyle birlikte katledilmesi olayına tepkiler çığ gibi büyüyor. İHH Afyonkarahisar Şube Başkanı Ahmet Ertürk olayın “Suriyeliler evine dönsün” kampanyasının neticesi olduğunu söyledi.
Sakarya'da Suriyeli 9 aylık hamile kadınla 10 aylık bebeğini vahşice katlettiklerini itiraf eden 2 zanlı, tutuklandı. Sivil toplum kuruluşları da, ormanlık alanda hamile bir kadın ile 10 aylık bebeğinin öldürülmesini kınadı.
Hem Türkçe hem Arapça okundu
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Afyonkarahisar Şube Başkanı Ahmet Ertürk Cumartesi günü Afyonkarahisar’da yaşayan Suriyelilerle birlikte basının karşısına çıktı ve olayı bu noktaya getirenlere tepki gösterdi. Basın açıklaması hem Türkçe, hem de Arapça yapıldı.
Suriyeli düşmanlığının son aşaması
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Afyonkarahisar Şube Başkanı Ahmet Ertürk yaptığı açıklamada, “Sakarya'da 6 Temmuz 2017 tarihinde 9 aylık hamile Suriyeli kadının tecavüze uğrayıp, 10 aylık bebeğiyle birlikte katledilmesi, son günlerde mültecilere yönelik gerçekleştirilen sosyal operasyonun neticesi olmuştur. Başta medya olmak üzere bazı kesimlerin özellikle benimsediği nefret dili, bir kaç menfur hadisenin kışkırtılarak yayılması ile sanatçı ve siyasetçilerin de bu lince destek vermesi, bugün gelinen noktanın müsebbibidir. Bu utanç verici hadisenin son günlerde özellikle pompalanan Suriyeli düşmanlığının son aşaması olduğunu kaygıyla gözlemlemekteyiz” dedi.
Bazı basın organları ve siyasilere tepki gösterdi
Ertürk, “Suriyeliler aleyhine işlenen nefret suçlarının Türk toplumunun merhamet ve vicdani anlayışı ile bağdaşmadığı, bu propagandaların şiddete varan daha büyük sorunlara yol açacağı uyarılarını defalarca dile getirmiştik. Sakarya'da yaşanan böylesine canice gerçekleşmiş bir olayda Suriye halkına yönelik nefret söylemlerinin payı büyüktür. Bu haberin bazı basın mensuplarınca aktarılması esnasında benimsenen haber dili ve üslubu da bunun en somut delili olmakla birlikte sorunun önem ve büyüklüğünü daha net şekilde ortaya koymaktadır. Bu söylemler kamuoyunda Suriyeli mültecilerin sahipsiz görülmesine ve rahatlıkla mağdur edilmesine kapı açmaktadır. Sosyal medyada #SuriyelilerEvineDönsün etiketiyle başlatılan gülünç kampanya bunun en acı örneklerindendir. Bu söylemlerin akabinde Suriyelilerin Türkiye’de suç oranını artırdığına ilişkin gerçeği yansıtmayan bir takım bilgilerin de yaygınlaştırılmaya çalışıldığını görmekteyiz” diye konuştu.
Linç kampanyasında payı olan herkes cezalandırılmalı
“Sivil Toplum Kuruluşları olarak Suriyelilere karşı yürütülen linç kampanyasında payı olan herkesin gerekli cezayı alması için hukuki süreç başlatılması gerektiğini ifade ediyoruz” diyen Ertürk sözlerine şöyle devam etti: “Mültecilere karşı yapılan provokasyonlar karşısında toplumun her kesimince hak, adalet ve vicdan süzgecinden geçirilmiş bir tutum izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Adeta ikinci bir darbe kalkışması niteliğinde olan bu provokasyon ve saldırıları lanetliyoruz.”
“Her türlü nefret suçu ile mücadele edeceğiz”
“Bu saldırının mağdurlarının yanında yer alarak faillerinin cezalandırılması sürecini takip etmekteyiz” diyen Ertürk sözlerini, “Ancak Sivil Toplum Kuruluşları olarak asıl olarak bu gibi olayların asıl sebebi olan provokasyonları yürüten kişi ve kurumların da hukuki ve toplumsal yaptırımlarla karşılaşması gerektiğini vurgulayarak, mültecilere karşı gerçekleştirilen her türlü nefret suçuna karşı mücadele edeceğimizi, kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” ifadeleri ile noktaladı.
Basın açıklamasının ardından Suriyeli çoğu kadın ve erkeklerle dua edildi, fotoğraf çekinildi. >>>>Oktay Yüksel
Yorumlar
Kalan Karakter: