Milli Mücadele paneli gerçekleşti
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürlüğü, Kocatepe-Büyük Taarruz Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürlüğü, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanlığı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanlığı tarafından “102. Yılında Atatürk’ün Samsun’a Çıkışı ve Milli Mücadele” çevrim içi paneli düzenlendi.
Yayınlanma :
22.05.2021 08:00
Güncelleme :
22.05.2021 08:00


Çevrim içi olarak AKÜ Youtube hesabından yayınlanan ve moderatörlüğünü AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin’in yaptığı panelde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş ile AKÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanlığı Öğr. Gör. Gülden Yürektürk konuşmacı olarak katıldı. Moderatör AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gürsoy Şahin’in selamlama konuşmasının ardından Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Altıntaş “19 Mayıs 1919’a Giden Süreç” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti’nin Mondros Mütarekesini imzalamak zorunda kalmasından sonra Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkma sürecinin başladığını kaydeden Altıntaş, “1918 yılında Osmanlı ateşkes imzalamak için arayışlar yapmaya başlamıştı. Rauf Bey’in başkanlığında Mondros’ta bir mütareke imzalandı. Bu mütarekenin 7. ve 24. maddesi ağır şartlar içeriyordu. Mütareke çok ağır şartlar içeriyordu ama şartlar gereği imzalanmak zorunda kaldı. Ekim sonları itibariyle bakıldığında Filistin-Suriye cephesi çökmüştü. Mustafa Kemal 7. Ordu komutanıydı. 7. Ordu, Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına bağlıydı. Dolayısıyla Osmanlı ordusu son çırpınışlarını gösteriyordu” diye konuştu.
“İngilizleri durdurmayı başardı”
26 Ekim 1918’de Mustafa Kemal’in İngilizleri durdurduğunu ifade eden Altıntaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Teslim olmayan subaylardan bir tanesi Mustafa Kemal’di. 26 Ekim 1918’de İngilizleri durdurmayı başardı. Dolayısıyla Mustafa Kemal’in 7. Ordu komutanı olarak İngilizleri durdurmayı başarması Misak-ı Milli sürecinde bizim güney sınırımızın belirlenmesinin yolunu açtı. Mustafa Kemal, 26 Ekimde Osmanlı Devleti’nin Katma’da son zaferini gerçekleştirdi. Mustafa Kemal, Türk ordusunu yok etmeyi hedefleyenlere karşı son bir direniş muharebesi gösterdi ve Katma’da İngilizleri durdurdu. Aynı zamanda Halep’in kuzeyinde de hat oluşturdu. Mustafa Kemal, birliklerine vermiş olduğu talimatta kuzeye hiç kimsenin geçirilmemesi gerektiğini, Türklerin meskûn olduğu bölgelerin vatan toprağı olarak kabul edilmesi gerektiğine dair kırmızı hat çizdi. Mustafa Kemal, bu hattan hiç kimsenin geçirilmemesi ve mücadele edilmesi gerektiğini emrindeki birliklere ifade etti. 7. Ordu komutanı olarak Mustafa Kemal aynı zamanda başta İskenderun, Reyhanlı, Belen bölgesinde direniş merkezleri oluşturması talimatını verdi. Bölge halkının bundan sonraki yapılacak olan mücadele için fikri altyapısı oluşturdu. Kilis bölgesinde ilk direniş merkezinin kurulması talimatını verdi. Mustafa Kemal, Kilis’e giderek vatansever insanlarla görüştü. Direniş için hazırlık yapmalarını söyledi.”
“Geldikleri gibi giderler”
Mustafa Kemal’in Hatay-Antakya bölgesini teslim etmediği için Ahmet İzzet Paşa tarafından görevden alındığını ifade eden Altıntaş, Mustafa Kemal’in İstanbul’a geliş sürecini ve faaliyetlerini şöyle anlattı:
“Ahmet İzzet Paşa 7. Ordu ve Yıldırım Orduları Komutanlığını lağvediyor. Bunun üzerine Mustafa Kemal trenle Adana’dan İstanbul’a hareket ediyor. Mustafa Kemal’in İstanbul’a geldiği an İstanbul, fiilen işgal edilmişti. Mustafa Kemal, İstanbul’a geldiğinde hemen karşıya geçemiyor. Çelik Ormanı dedikleri İtilaf Devletlerinin donanmasının İstanbul Boğazına yerleşmesini bekliyor. Cevat Abbas ile Mustafa Kemal Haydarpaşa Garında bekliyor. Kendini karşılamaya gelen Rasim Ferit Talay ile görüşüyor. Ortam tabi çok iç karartıcıdır. Mustafa Kemal böyle bir tablo ile karşılaşacağını hiç ummamıştır. İtilaf Devletleri donanması yerleştikten sonra Kartal istimbotu ile Mustafa Kemal, Cevat Abbas ve Rasim Ferit Talay İtilaf Devletleri donanmasının arasından boğazdan geçmeye çalışıyorlar. Orada Mustafa Kemal ümitsizlik içinde olan arkadaşlarını teselli edici mahiyette ‘geldikleri gibi giderler’ sözünü söylüyor. Cevat Abbas da ‘Paşam inşallah bunların gönderilmesi size nasip olacak’ diyor. Mustafa Kemal, İstanbul’a geldikten sonra annesinin yanına gidiyor. Daha sonra eski sadrazam Ahmet İzzet Paşa ile görüşüyor. Mustafa Kemal görüşmesinde Ahmet İzzet Paşa’nın kabineyi kurmasını Tevfik Paşa’nın ise güvenoyu almamasını görüşecekti. Tevfik Paşa bir şekilde güvenoyu alarak kabineyi kurdu. Mustafa Kemal’in düşüncesine göre Ahmet İzzet Paşa kabinesi tekrar kurulduğunda Harbiye Nazırı olarak Milli Mücadeleyi İstanbul’da başlatmayı hedefliyordu. Ancak bu siyasi hedefi başarıya ulaşamamıştır. Mustafa Kemal, İstanbul’da Ali Fethi Okyar ve Rasim Ferit Talay ile beraber Minber gazetesini çıkaracaktır. Aynı zamanda Sultan Vahdettin ile 3-4 defa görüşmesi söz konusudur. Yakın arkadaşları olan Ali Fuat, Kazım Karabekir, İsmet Paşa, Ali Fethi Okyar gibi kişilerle görüşecektir. Burada Mustafa Kemal’in yapmaya çalıştığı şey; İstanbul’da siyasi olarak ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı son olarak silahlı mücadeleye girişilmesi gerektiği düşüncesini ortaya koymaya çalışmaktır. Dolayısıyla Mustafa Kemal buradaki çalışmalarında, İstanbul’da her şeyin yapıldığını, yapılacak bir şeyin kalmadığını, son çarenin Anadolu’ya geçilmesi gerçeğinin herkes tarafından kabul edilmesini sağlamaya çalışmıştır. Mustafa Kemal bütün çareleri aradıktan sonra Anadolu’ya geçilmesi gerektiğini görmüştür.”
“Önder kimliği karşımıza çıkıyor”
“Samsun’a Çıkıştan TBMM’nin Açılışına Kadar Yaşanan Gelişmeler” konusunu anlatan AKÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanlığı Öğr. Gör. Gülden Yürektürk ise Milli Mücadelenin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Milli Mücadelede bir devamlılığın olduğunu söyleyen Yürektürk, “Milli Mücadelenin hazırlık devresi dendiğinde Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışıyla başlatıp, Misak-Milli hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışına kadar giden süreci ele alırız. Milli Mücadelede bir devamlılık, bir döngü vardır. Samsun’a çıkmadan önce ve çıktığında dahi Mustafa Kemal’in asker kimliğinin yanında bu evreden sonra aydın kimliği de ortaya çıkıyor. Aydın, lider ve önder kimliği karşımıza çıkıyor. Kırım Savaşından tutun Kut’ül Amare’ye kadarki süreçte biz savaşların cephede başlamadığını ve cephede sonuçlanmadığını öğrendik. Mustafa Kemal bunun farkında ve bu yüzden Milli Mücadele konusunda halkın ulusal bilince ulaşmasına ve insanların milli bilinç kazanmasına çok önem veriyor” ifadelerini kullandı. >>TÜRKELİ
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: