Uluslararası Mevlevi Mevlevi Kültürünü Yaşatma (USMEV) Derneği Başkanı Hacer Aran, Afyonkarahisar’ın Mevlevîliğin ikinci büyük merkezi olduğunu dile getirdi. Aran, Hz. Mevlânâ’nın 752. Vuslat yıldönümü için Afyonkarahisar’da 12–17 Aralık arasında düzenlenecek Şeb-i Arûs, etkinlikleri hakkında bilgi verdi.

— VUSLAT YILDÖNÜMÜ YAKLAŞIYOR. ÖNCE AFYONKARAHİSAR’IN MEVLEVÎLİKTEKİ YERİNİ SORALIM. KONYA’NIN BİRİNCİ MERKEZ OLDUĞUNU BİLİYORUZ. AFYONKARAHİSAR NEDEN ÖNEMLİDİR?
“Evet, Afyonkarahisar tarih boyunca Mevlevîliğin ikinci büyük merkezi olmuştur. Burasını ikinci büyük merkez yapan isim ise Sultan Divânî Hazretleri, yani bizim Pir-i Sânî’mizdir. Bütün Mevlevî kaynaklarında Sultan Divânî Hazretleri Pir-i Sânî olarak anlatılmış, tarif edilmiş ve büyük bir saygıyla zikredilmiştir. Sultan Divânî Hazretleri burada hem şeyh olduğu hem de ilmî ve bâtınî derinliği nedeniyle Mevlevîlik geleneğinde çok özel bir yere sahiptir. Hatta “bâtın başı”, yani Mevlevîlikteki manevî ilimlerin başı olarak da bilinir. Elbette Mevlevî yolunun birincisi Hazreti Mevlânâ’dır; Sultan Divânî Hazretleri ise onun ardınca gelen ikinci pirdir. Afyonkarahisar ayrıca Şems ocağıdır; Şemsî bir yapı, daha celalli, daha gizemli bir manevî tavrı vardır. Sultan Divânî Hazretlerinin de semayî, divane ve divânî olmak üzere üç mahlası vardır. Bu üç mahlasın sonuncusu olan “Divane”, onun kalenderî ve kutb makamına işaret eder.”
— “VUSLAT” DİYORUZ. HZ. MEVLÂNÂ’NIN VEFATINDAN BAHSEDERKEN NEDEN “ÖLÜM” DEĞİL “VUSLAT” KELİMESİ KULLANILIYOR?
“İlahi aşkta “vuslat”, yani kavuşma vardır. Hz. Mevlânâ için de hakikate yürüdüğü gece Şeb-i Arûs, yani “düğün gecesidir”. Çünkü ayrılığın bittiği, en sevgiliye kavuştuğu gecedir. Hz. Mevlânâ, “Benim arkamdan ağlamayın, çünkü ben en sevgiliye kavuşuyorum” diye vasiyet etmiştir. Dünya bağlarından kurtulup daha manevî bir hâle geçişini böyle tarif eder. “Beni andığınızda yanınızda olurum” diyerek de bir nevi gönül tesellisini bırakır. Mevlevîlikte biz ölüm kelimesini kullanmayız. Ölmek sonlanmak demektir. Biz “Hakk’a yürüdü”, “sırladı” deriz. Çünkü beden hırkasını bırakıp ruh hırkasına dönüş söz konusudur. İnsan zaten Allah’tan gelir ve yine Allah’a döner. Bu nedenle vuslat olarak anılır.”

— AFYONKARAHİSAR’DA BU YIL PROGRAM NASIL OLACAK?
“Biz 17 yıldır burada Vuslat dâhil birçok Mevlevî programı yürütüyoruz. Bu yıl da belediyeyle protokol yaptık ve 12 Aralık’ta başlayıp 17 Aralık’a kadar sürecek bir etkinlik haftası hazırladık.
12 Aralık – Açılış Günü, Sevgi ve Vuslat Yürüyüşü: Anıtpark’tan başlayacak, yolda sema dönüşleri yapılacak. Tekkeye varıldığında sema gösterisi, hat ve ebru sergisi, Mevlevîhanelerdeki 18 görevi anlatan özel sergi açılacak. Ardından aşure ikramı yapılacak. Protokol konuşmaları ve canlı ebru workshop gerçekleştirilecek.
13 Aralık – Mesnevî Sohbeti, Mesnevî sohbetini ben yapacağım. Hz. Mevlânâ’nın Kur’an ve hadisleri aşk diliyle yeniden yorumladığı bu büyük eseri üzerine konuşacağız. Ardından sema gösterisi olacak.
14 Aralık – Şiir Gecesi, “Hz. Mevlânâ ile Şiirde Buluşmak” temalı bir şiir ve tasavvuf musikisi gecesi düzenlenecek. Yedi şiir ve yedi tasavvuf eserinden oluşan bir program hazırlanıyor.
16 Aralık – Ayin-i Şerif, Üniversite Kültür Merkezi’nde dört kapı öğretisinin işlendiği büyük bir Ayin-i Şerif icra edilecek.
17 Aralık – Vuslat Günü, Sabah camilerde Mevlid-i Şerif okunacak. Saat 15.00’te Mevlevîhane’de dinleti, ardından sema ve has eten lokma ikramı yapılacak. Akşam Mevlid-i Şerif ile program tamamlanacak.”
— BELEDİYE MECLİSİ’NDE DERNEĞİNİZİN “ULUSLARARASI” İBARESİ TARTIŞMA KONUSU OLDU. BUNUNLA İLGİLİ DEĞERLENDİRMENİZ NEDİR?
“Eyvallah. Öncelikle biz bu şehrin evladıyız. Yıllardır bu topraklarda Mevlevîlik hizmeti veriyoruz. Ben hem Sultan Divânî Mevlevihane’sinde yetiştim hem de farklı Sivil Toplum kuruluşlarında, Birleşmiş Milletler dahil birçok görevde bulundum. “Uluslararası” kelimesi tüzüğümüzde özellikle vardır; çünkü Mevlevîlik yalnızca yerel bir kültür değildir. Afyon’un ikinci büyük merkez oluşunu dünyaya anlatmak için yurt dışı projelerine açık olmak istedik. Nitekim UNESCO’nun Mevlânâ yılını ilan ettiği dönemde bu amaçla derneği kurmuştuk. Ben aynı zamanda Afyonkarahisar Mevlevî Kültürünü Yaşatma Derneği’nin de başkanıyım. Bu şehirde Mevlevîlik adına açılan ilk derneğin kurucu ve ikinci dönem başkanlığını yaptım. Çalışmalarımız herkes tarafından bilinmektedir. Meclisteki tartışmanın eksik bilgiden kaynaklandığını düşünüyorum. Oradaki arkadaşların çoğu bizi tanır. Bizim hiçbir gizli faaliyetimiz olmaz; kapımız herkese açıktır. 17 yıldır Mevlevî Konağı’nın gönüllü bekçisiyiz burada hizmet ediyoruz. Sormak, öğrenmek isteyen kim olursa gelsin; her konuda yardımcı oluruz.”>> ÖZEL HABER\ ELİF KELEM - KADİR KAPLAN
Yorumlar
Kalan Karakter: