“PROJELERİMİZİN HAYATA GEÇMESİ İÇİN BÜTÇE DESTEĞİ GEREKİYOR”
Mevlana’nın torunu olan Sultan Divani Hazretleri tarafından, Mevlevilik kültürünün ikinci adresi konumuna gelen Afyonkarahisar’da bu kültürün yaşatılması için 15 yıl önce kurulan Afyonkarahisar Mevlevi Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği faal olarak çalışmalarını sürdürüyor. Derneğin aktif faaliyetlerde bulunduğunu ifade ederek 2023 yılının Mevlana Yılı olarak belirlenmesi ile daha geniş bir çalışma içerisine girdiklerini anlatan Dernek Başkanı Hacer Aran, projelerinin hazır olduğunu ancak bütçelendirme noktasında desteğe ihtiyaç duyduklarını söyledi.
“MEVLEVİLER BAŞ OLMA DÜŞÜNCESİYLE ASLA BİR ŞEYE GİRMEZLER”
Mevlevi Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hacer Aran; “15 yıldır biz burada Mevlevilik ile ilgi hizmet vermeye çalışıyoruz. Bu hizmetlerimiz kendimizce yetebildiğimiz, yetişebildiğimiz kadar oluyor. Tamamen Afyonkarahisar halkına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Tabii ki hizmetlerimiz yeterli ölçüde değil, sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Derneğimizin hedefleri noktasında kısa, orta ve uzun vadeli çalışmalar kapsamında biz daha henüz orta vadeye gelemedik. Bu durumu maddi sıkıntılar veya sivil toplum kuruluşlarının bakış açıları etkiledi. Bu şartlar çalışmalarımızda biraz düşüyor ve bizde biraz daha kendi kabuğumuza çekilmek zorunda kalıyoruz. Bu şartlar altında daha geleneksel çalışmalar yapıyoruz. Örneğin aşure etkinlikleri veya mevlit günleriyle ilgili programlar, ramazan ayıyla ilgili programlar ya da vuslat programları olsun bunlar bizim 15 yıldır yaptığımız programlar. Bu senenin en güzel tarafı, Cumhurbaşkanımız tarafından 2023 yılının Mevlana yılı ilan edilmesi oldu. Bu da bizi çok duygulandırdı ve çok hoş oldu. Bu süreç gelişirken maalesef deprem meydana geldi. Deprem süreci de hayata geçirmek istediğimiz düşüncelerimizi biraz sekteye uğrattı. Depremden hemen önce Sayın Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı çağırmıştı. Valimizin de çok güzel yaklaşımları var ve bu düşüncelerine bizde katkı sağlamak istediğimizi belirttik. Çünkü Mevlevilikte öncelikle amaç birliği sağlamaktır. Mevleviler biz baş olacağız düşüncesiyle asla bir şeye girmezler. Birliğe devamlı hizmet etme noktasında bulunmaları gerekiyor. Hz. Mevlana böyle anlatıyor. Vahdet-i vücudu anlatıyor. Bu noktada yapılacak çalışmalara gönlümüz zaten açık hem de imkanlarımızı açmayı düşünüyoruz. Şimdiye kadar yapılan çalışmalarla ilgili ve hedeflenen çalışmalarla ilgili Sayın Valimize büyük bir dosya verdik. Mevlana yılı ilan edilmese de zaten biz bu çalışmaları yapıyoruz. Bu sene Mevlana yılı ilan edilince geniş kapsam yapma niyetiyle yola çıktık. Kültür bakanlığımız bu noktada hangi çalışmaların yapılacağı belirlendikten sonra illerde bu kapsamda çalışmalarını yapacak inşallah. Bizler para kaynaklı dernekler olmadığımız için etkinliklerimiz noktasında yetişemediğimiz noktada devletimizin de desteklerini bekliyoruz” dedi.
“AFYONKARAHİSAR’IN DA MEVLEVİLİK KÜLTÜRÜYLE ÖNE ÇIKMASI GEREKİYOR”
Dernek olarak okullarda daha önce yaptıkları eğitim çalışmasını yeniden yapmanın gönlümüzden geçtiğini dile getiren Hacer Aran; “Okullarda yaptığımız eğitimlerle daha önce 7 ila 8 bin öğrenciye ulaşmıştık. 45 dakikalık bir eğitim gerçekleştirmiştik. Çocuklarımıza Hz. Mevlana’yı ve Sultan Divani Hazretlerini anlatmıştık. Afyonkarahisar’ın Mevlevilikte ikinci büyük merkez olduğunu, onlara kendi büyüklerini ve kendi şehirlerini anlatmaya çalışmıştık. Çok da güzel geri dönüşler almıştık. Arkasından yarışmalar yapmıştık. Resim yarışması olsun, şiir yarışması olsun bu yarışmalardan gelen çalışmaları sergilemiştik. Valiliğimizle paralel çalışmalar yapmak tabii ki birinci hedefimiz. Hz. Mevlana yılında ayrılık olmadan beraber gitmek ilk hedefimiz. Senenin ikinci altı ayında etkinlikler düzenleyebiliriz. Örneğin Afyonkarahisar’da vuslat programı yapmayı düşünüyoruz. 4 veya 5 gün olacak şekilde planlıyoruz. Çok güzel bir yürüyüşle başlayarak, aşureyle, seminerlerle, konferanslarla çok güzel bir etkinlik olur gerçekten. Dünya Hz. Mevlana’yı tanıyor ama Afyonkarahisar Sultan Divani Hazretlerini maalesef tanımıyor. Sultan Divani Hazretleri’nin Afyon’da ikinci pir olması, Pir-i Sani diye geçmesi, batın başı geçmesi aynı zamanda buranın şems hocası olması bu özelliklerinin öne çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Konya gibi Afyonkarahisar’ın da bu noktada ön plana çıkması gerekiyor. 2007 yılında müzemizin tefrişatını yapmıştık maalesef bunula kaldı. 2023 yılında Hz. Mevlana yılında daha güzel çalışmaların olması gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“ULUSLARARASI ÇALIŞMALARIMIZ BİZİ DAHA AKTİFLEŞTİRİYOR”
Mevlevilik üzerine 2 dernek ile kültürel alanda bir dernek olmak üzere 3 derneğe başkanlık eden Hacer Aran, uluslararası arenada da Mevlevilik kültürünü tanıtma adına çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. Aran; “Afyonkarahisar Mevlevi Kültürünü Yaşatma Derneği ve Uluslararası Mevlevi Derneği olmak üzere Mevlevilik üzerine iki adet derneğimiz mevcut. Ayrıca Kültürel ve İlmi Verimliliği Destekleme Derneğimiz ile de bu alanda hizmet vermeye çalışıyoruz. Uluslararası Mevlevi Derneğini biz proje bazlı olarak açmıştık. Çünkü uluslararası noktada projeler yapıyorduk ve destek almak istiyorduk. Birçok proje yaptık ve Dış İşleri Bakanlığımızla çalıştık. Şimdi Uluslararası Mevlevi Derneğimiz daha aktif hale geldi. Çünkü uluslararası olması bizi daha aktifleştiriyor. Sultan Divani Hazretleri Afyon’da bağlı 25’e yakın merkez açmış. Bu merkezlerin bir bölümü Anadolu’da ama büyük bir bölümü de yurt dışında. Buradan da bu merkezlere ulaşabilmek bize daha evla geliyor ve işlerimizi kolaylaştırıyor” diye konuştu.
“200-300 TL’YE BİR YERDE SEMA DÖNÜLMESİ HOŞUMUZA GİTMİYOR”
Ticari amaçla sema dönülmesinin Mevlelik kültürünün bir parçası olmadığı gibi zikir anlamı taşıyan özelliğinin de istismara uğradığını dile getiren Başkan Hacer Aran; “Bir lokanta açılışı, bir sünnet düğünü veya normal düğünlerde sema olması insanı aslında rahatsız ediyor. Beni önceleri daha fazla rahatsız ediyordu. Bu Mevleviliğe ait bir zikirdir sadece Mevlevilikte yapılsın diye. Ama sonradan insanların bu 10-15 dakikalık süreçlerde bir şeyleri fark ettiğini gördüm. Oradaki küçücük anlarda insanlar içine dönüyor. Belki de nasiplerini yakalamaları için böyle bir işaret yakalamaları gerekiyor. Ama tabii ki çok ticari olması, çok para konuşulması beni rahatsız ediyor. Çünkü bizim yaptığımız manevi hizmetin ya da manevi halin bir bedeli olamaz. Tıpkı sevginin bir bedeli olamadığı gibi, tıpkı aşkın bir bedeli olamadığı gibi. 200 liraya 300 liraya gidip bir yerde sema edilmesi sonra da üzerine ben Mevleviyim denmesi bizim pek hoşumuza gitmiyor” dedi.
“YILDA BİN 200 ÖĞRENCİYE KURS VEREN KONAĞIMIZI KAPATMAK ZORUNDA KALDIK”
Mevlevilik kültürünün yaşatılması ve anlatılması adına birçok adım attıklarını dile getiren Başkan Aran; “Önceki yıllarda Kültür Sanat Konağı isminde bir konağımız daha vardı. Burada kurslarımızı yapıyorduk. İster istemez bütçeden dolayı bu konağımızı kapatmak zorunda kaldık. Hal böyle olunca şuanda kursları tamamen bitirdik. Daha önce Halk Eğitim Merkeziyle kurslar noktasında protokolümüz vardı. Halk Eğitim Merkezleri çalışmalarını tamamen değiştirince bizde ücretsiz yaptığımız kurslarımızın maliyetlerini kaldıramaz olduk. Yoksa bizim çok büyük kurslarımız vardı, yıllık bin 200 tane öğrencimiz oluyordu. İnsanlara ulaşma noktasında çok daraldık, çalışmalarımız ve projelerimiz daraldı. Şuan yine kurs almak ve öğrenmek isteyenlere bir şekilde yardımcı oluyoruz. Yakın zamanda ebru sergisi açmayı da düşünüyoruz. Genç öğrencilerimizin yaptıkları çalışmaları sergilemek istiyoruz” diye konuştu.
“MEVLEVİLİK KÜLTÜRÜ ULUSLARARASI PROJELERLE GENİŞLETİLMELİ”
Önümüzdeki dönemlerde hayata geçirmek istedikleri çok güzel projelerin olduğunu ifade eden Mevlevi Kültürünü Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Hacer Aran; “Örneğin yıllardır Afyon’da vuslat programı yapılmıyor. Bunun yapılmasını istiyoruz. Yine Sayın Valimize de ilettik bu projemizi. Aynı zamanda bahar aylarında da Sultan Divani Hazretlerinin vuslatı var, bu projeyi de hayata geçirebiliriz. Ücretsiz kurslar düzenleyebiliriz. Ney kursu olsun, ebru kursu olsun ya da hat sanatı kursu olsun hayata geçirilebilir. Bunlar hep tekkede öğretilen şeyler. Sultan Divani Hazretlerinin açtığı 25 merkeze ziyaretler yapılabilir. Anadolu’daki Mevlevihaneler ya da yurt dışındaki Mevlevihaneler geziler düzenlenebilir. Anadolu Mevlevihanelerinin her birinin kendine göre özel halleri vardır. Hepsinin meşrepleri farklı olanları da vardır. Kimisi Nakşi ekolüne yakındır kimisi Meramidir. Bunların kendi ekolleri içerisinde ilahileri var. Mesela bu müziklerin bir araya getirildiği, bu müziklerden bir program ya da o müzikleri oralarda dinleyerek bir arşiv oluşturmak yapılabilir. Kırk Hatimli Aşure’nin daha farklı bir boyutta yapılması projemiz var. Daha uluslararası bir boyuta taşıma gayreti içerisindeyiz. Bunlar bizim düşüncelerimiz ama bir proje haline getirildiğine her türlü çalışmayı yapmaya hazırız. Bu sene Mevlana yılı olduğu için yurt dışında da büyükelçiliklerde çalışmalar yapılabilir. Özellikle Amerika ve Japonya’da Hz. Mevlana’ya büyük ilgi var. Günümüz şartlarında bu tür projeleri üretmek kolay ama bütçelendirmek biraz zor. Bizim de bütçe noktasında desteğe ihtiyacımız oluyor. Ama destek alırken de tahakküm kurarak değil de gerçekten bir çalışma yapılsın diye herkesin kendinden bir şeyler ortaya koyması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
>>ÖZEL HABER: HİLAL PARLAK - HÜSEYİN ER - MUSTAFA KILINÇ
MUSTAFA KILINÇ