“Mesleki Eğitim Merkezleri, Altın Bilezik Takan Kurumlardır”

Taytak, eğitimin aileden okula uzanan dört temel direk üzerinde yükseldiğini vurgularken, mesleki eğitimden dijital güvenliğe kadar pek çok başlıkta önemli mesajlar verdi.

“Eğitimin Temeli Aileden Okula Uzanan Bir Bütündür”

Konuşmasında eğitimin bir çocuğun hayata bakışını ve insanlarla ilişkisini şekillendirdiğini belirten Taytak, eğitimin dört sağlam sütun üzerinde yükseldiğini ifade etti: Aile, mahalle ve sosyal çevre, okul ve öğretmen. Bu alanlardan birinde yaşanacak zafiyetin eğitim yolculuğunu eksik bırakacağını kaydeden Taytak, öğretmenliği MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözleriyle “hamlığı olgunlaştıran ustalık” olarak tanımladı. Öğretmenlerin, Türkiye’nin aydınlık geleceğinin mimarları olduğunu dile getirdi.

“Altın Bilezik Emekliliğe Sayılmalı”

Mesleki eğitimin önemine ayrı bir parantez açan Taytak, üniversite mezunu işsizliğine karşın sanayinin usta ve tekniker ihtiyacına dikkat çekti. Mesleki Eğitim Merkezlerini “altın bilezik takan kurumlar” olarak nitelendiren Taytak, bu merkezlerde okuyan öğrenciler adına ödenen primlerin yalnızca kısa vadeli sigorta kollarını kapsamasının bir mağduriyet oluşturduğunu söyledi. Emekliliğe sayılmayan bu primlerin uzun vadeli sigorta kapsamına alınmasının, mesleki eğitimi daha cazip hale getireceğini ifade etti.

“Öğretmen Atamalarında Şeffaflık Güveni Artırır”

Öğretmen atamalarında uygulanan mülakat sistemine de değinen Taytak, adayların kendilerini adil, şeffaf ve eşit bir değerlendirme süreci içinde hissetmelerinin önemine vurgu yaptı. Bu beklentinin bir eleştiriden ziyade samimi bir temenni olduğunu belirten Taytak, yapılacak iyileştirmelerin eğitim camiasında birlik ve güven duygusunu güçlendireceğini söyledi.

“Dijital Karmaşaya Karşı Ortak Duruş Şart”

Dijital çağın çocuklar ve gençler üzerindeki etkilerine dikkat çeken Taytak, millî ve manevî değerleri zedeleyebilecek bu süreci “dijital karmaşa” olarak tanımladı. Dijital mecraların küresel bir kuşatma aracına dönüştüğünü belirten Taytak, Avustralya’daki uygulamalara işaret ederek tüm siyasi partilere ortak hareket çağrısında bulundu. Çocukların psikolojik ve fiziksel güvenliğinin siyaset üstü bir mesele olduğunu vurguladı.

“Akran Zorbalığı Değil, Akran Nezaketi”

Taytak’ın konuşmasında öne çıkan başlıklardan biri de kamuoyuna duyurduğu yeni yaklaşım oldu. Dilekçe Komisyonu bünyesindeki Alt Komisyon’da, “Akran Zorbalığı” ifadesi yerine “Akran Nezaketi” kavramının, tüm siyasi partilerin uzlaşısıyla kabul edildiğini açıkladı. Yeni ifadenin, olumsuz davranışı etiketlemek yerine empatiyi, dayanışmayı ve doğru davranışı teşvik ettiğini belirten Taytak, medya kuruluşlarına da bu pozitif dili kullanma çağrısı yaptı.

“Eğitim, Türkiye Yüzyılı’nın Merkezinde”

Türkiye Yüzyılı hedeflerinde eğitimin belirleyici rol oynadığını ifade eden Taytak, savunma sanayiinden yapay zekâya, genetik bilimlerden ileri teknolojiye uzanan başarıların güçlü akademik kadroların eseri olduğunu söyledi. Sanayi ile üniversite arasında daha güçlü bağlar kurulması gerektiğini belirten Taytak, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’a çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

Konuşmasının sonunda Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını dileyen Taytak, Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’e hayata geçirilmesi planlanan yeni eğitim modelleri dolayısıyla başarı temennilerini iletti. Taytak, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere görevleri başında şehit olan tüm öğretmenleri rahmet ve minnetle anarak, Genel Kurul’u saygıyla selamladı.

>>Yasin AY