AFYON'UN TEK VANTROLOGU HATİCE KALAYCI

KUKLA SANATIYLA TOPLUMSAL DEĞERLERİ MASALLARLA ANLATIYOR

Afyonkarahisar’daki tek vantrolog (kukla sanatı) sanatçısı olan Hatice Kalaycı, kukla sanatının eğitici ve öğretici bir mesaj araç olarak toplumsal değerleri ve mesajları aktarmanın eğlenceli bir yol olduğunu ifade etti. Kalaycı, “En büyük hayalim bir tiyatro ekibiyle çocuk tiyatrosu sahnelemek.” dedi.

Afyonkarahisar’da vantrolog (kukla sanatı) sanatını tek yapan sanatçı olan Hatice Kalaycı, ‘Leblebi’ ismini verdiği kuklası ile kendine özgü ve eğlendirici hikâyeleriyle gösteriler düzenleyerek kukla sanatını toplumsal ve eğitici bir mesaj aracı olarak kullanarak çocukların ve yetişkinlerin kalplerine dokunuyor. Afyonkarahisar’da vantrolog sanatını tek yapan kişi olarak kendisinden, sanatı ve kendisi hakkında bilgiler aldık.  

 “BU İŞE KENDİ DİKTİĞİ KUKLA İLE BAŞLADIM”

Kukla sanatına çocukluğundan itibaren ilgi duyduğunu dile getiren Kalaycı, “Sesimi değiştirerek birçok oyuncağı konuşturuyordum. Bu durum çocuklarım olunca da devam etti. Onlarla oyun oynarken oyuncakları birlikte konuşturuyorduk. 2017 yılında oğlum anasınıfından döndüğünde elinde bir kağıt kuklayla eve geldi. Onunla konuşarak küçük bir video çektim. Bu video öğretmeni ve arkadaşları tarafından çok beğenildi, hatta küçük bir gösteri yapmam için okula çağırıldım ama o zamanlar bende o cesaret yoktu. Daha sonra pandemi döneminde kendim elimde bir vantrolog kuklası diktim. Bir taraftan videolar izlerken ağ kımıldatmadan konuşmak çok ilgimi çekti. Bunun üzerinde ayna karşısında biraz çalışıp, sosyal medyada buna yönelik online ders veren kişilerin yaptığı işleri inceledim. Çocuklarımla, sosyal medyada YouTube'da videolar çekerek kendi kendimi geliştirdim.” diye konuştu.

“BU SANATI AFYON’DA BENDEN BAŞKA YAPAN YOK”

Kukla sanatının Afyonkarahisar’da henüz bilinmediğini kaydeden Kalaycı, “Daha çok okulöncesi öğretmenlerin ilgi alanına giren vantrologluk Türkiye’de popülerliğinin armasına karşın, Afyonkarahisar’da benden başka yapan kimse yok.  Benim bildiğim bir okul öncesi öğretmeni ders materyali olarak kullanıyor. Brnden başka meslek olarak yapan kimse yok. “Leblebi” ismini verdiğim kuklam ile okulöncesi eğitim veren kurumlarda, AVM’lerde, çocuk şenliklerinde ve otellerde gösteriler yapıyorum. 

“KUKLA SANATI EĞİTİCİ VE ÖĞRETİCİ BİR MESAJ ARACI”

Kukla sanatının eğitici ve öğretici bir mesaj aracı olduğunu kaydeden Kalaycı, “Kukla sanatının eğlencenin ötesinde eğitici bir yönü var. Örneğin, tasarrufla ilgili bir şey aktarılmak istendiğinde, kuklam ile canlandırdığım senaryo ile aktardığımda çocuklar üzerinde büyük bir etkisi oluyor. Ben gösterimi yaparken, çocuklar kukla gösterileriyle eğlenirken aynı zamanda öğrenip hayal dünyalarını genişletiyor. Ben özellikle çocuklara yönelik kukla gösterileri aracılığıyla toplumsal değerleri ve önemli mesajları aktarmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.” dedi

“EN BÜYÜK ZORLUĞUM KUKLA SANATINA İLGİSİZLİK”

Kukla sanatını icra ederken karşılaştığı en büyük zorlukların teknik sorunlar olduğunu belirten Kalaycı, “En büyük sıkıntım genellikle ekipman, sahne ve yardımcı oluyor. Diyaframdan konuştuğum için gösterilerim kısa sürüyor. Araya dans eşliğinde bir müzik girdiğinde o süre zarfında sesimi dinlendiriyor, daha sonra kaldığım yerden devam ediyorum. Bu konuda kendimi biraz eksik hissediyorum. Ayrıca, gösteri yapmak istediğimi teklif ettiğim okul idarecilerinin kukla sanatından bir haber olmaları beni ziyadesiyle üzüyor.” diye konuştu.

“EN BÜYÜK HEDEFİM ÇOCUK TİYATROSU SAHNELEMEK”

Kukla sanatıyla ilgili gelecekteki proje ve hedeflerini aktaran Kalaycı, “Kendimi geliştirmek için sürekli olarak pratik yapıyorum. En büyük adımlarımdan bir tanesi Çocuk Gelişimi bölümünü okumaya başlamam oldu. İleride, sadece anneler ve çocuklar için kullanabileceğim bir mütevazi bir kafe açıp orada belirli saat aralıklarında çocukları eğlendirmek istiyorum. Ama en büyük hedefim bir tiyatro ekibiyle çocuk tiyatrosu sahneleyerek daha geniş kitlelere ulaşmayı amaçlıyorum.” dedi.

LEBLEBİ'NİN SESSİZLİĞİ KORKUTU

Kukla sanatı yaparken en unutulmaz anlarından bir tanesi paylaşan Kalaycı, “Kızımın arkadaşının doğum gününe giderken kuklamız Leblebiyi'de getirmemizi istediler, orada küçük bir gösteri yaptıktan sonra kuklamı kızımın da olduğu çocukların yanına bırakıp yetişkinlerin olduğu bölüme geçmiştim, daha sonra arkadaşımın 3-4 yaşlarında kızı gelip ‘teyze Leblebiye bir şey oldu’ dedi. O an nasıl korktum acaba saçımı koptu gözümü çıktı diye düşünerek heyecanla ne oldu diye sordum, oda ‘artık konuşmuyor’ cevabını verdi. Benim için hem konik hem de düşündürücü bir andı.” ifadelerinde bulundu.

>>ÖZEL HABER