"KUAFÖRLÜK MESLEĞİ'NİN AHİLİK İLİŞKİSİ İLE DEVAM ETMESİ GEREKİYOR"
Yayınlanma :
15.12.2020 08:05
Güncelleme :
15.12.2020 16:03
Türkeli Gazetesi esnaf ziyaretlerini aralıksız bir şekilde sürdürmeye devam ediyor.
Bu hafta ilimizin Yeni Saraçlar Çarşısı girişinde bulunan, işletmeciliğini Halil Çıvgınoğlu’nun yaptığı Filiz erkek kuaförüne konuk olduk.
Afyonkarahisar’da erkek kuaförü olarak hizmet veren Halil Çıvgınoğlu, baba mesleği olan kuaförlük mesleğini yapmaktan mutlu ve gururlu olduğunu ifade etti. Otuz yıldır kuaför olarak hizmet verdiğini aktaran Çıvgınoğlu, Pandemi nedeniyle insanların tıraş olmaya gelirken temkinli olduğunu ve iş yerinde salgın süreci ile ilgili gereken tüm tedbirleri aldığını aktardı.
KUAFÖR ÇIVGINOĞLU’NA KONUK OLDUK
Kuaförlük mesleğinin, bazı sıkıntılarının olduğunu belirten kuaför Halil Çıvgınoğlu: “Baba mesleği olan kuaförlük mesleğini devam ettiriyorum. Filiz erkek kuaförü olarak yaklaşık 30 yıldır bu sektörün içerisindeyim. Mesleğimi devam ettiriyor olmaktan son derece gururluyum. Tabi ki her meslekte olduğu gibi bizim yapmış olduğumuz kuaförlük mesleğinin de bazı sıkıntıları bulunuyor. Pandemi süreci ile birlikte işlerimizde %60’ın üzerinde bir gerileme var. İnsanlar korku içerisinde temkinli yaklaşıyorlar. Fakat bizler iş yerimizde gereken tüm tedbirleri aldık. Tek kullanımlık havlular, tek kullanımlık örtüler, dezenfektanlar, maskeler, iş yerimizin sterilizasyonu gibi önemli önlemleri aldık”dedi.
“AYNI ANDA ÜÇ KİŞİYE HİZMET VERİYORUZ”
Müşterilerine kuaför hizmeti verirken randevulu bir sistem ile çalıştıklarını ifade eden kuaför Halil Çıvgınoğlu: “Dükkânımızda sıra oluşacak şekilde kalabalık olarak müşteri bekletmiyoruz. İşletmemizin mevcut koltuk sayısı kapasitesinden dolayı, aynı anda üç kişinin içeriye girmesini sağlayarak tıraşını gerçekleştiriyoruz. Bunu yaparken de sosyal mesafe kurallarına uyarak mesafeli şekilde müşterileri koltuklarına alıyoruz”dedi.
“SÜRECİN İLERİYE TAŞINDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Bir esnaf olarak ülkemizde oluşan pandemi sürecini değerlendirecek olursak diyerek sözlerini sürdüren Çıvgınoğlu: “Bizim düşüncemize göre esnafımız can çekişiyor ve çok zor bir durumda diyebiliriz. Devletimizin kesin olarak bir karar vermesi gerekiyor. Bu salgın halini bir sonraki döneme taşımak mı, yoksa komple bitirmek mi arasında öncelikle buna bir karar verilmesi gerekiyor. Çünkü süreç gittikçe uzuyor ve esnafın sıkıntıları da her geçen gün artıyor. Yani sürecin öteleştirilip, ileriye taşınıldığını düşünüyorum. Bunun nedeninin de oluşabilecek hastane yoğunluğunun azalması, önüne geçilmesi için yapıldığını tahmin ediyorum. Küçük esnafımız hem maddi hem de manevi olarak zor günler geçiriyor”dedi.
“OKULDAN MESLEĞE DEĞİL, MESLEKTEN OKULA GİTTİK”
Çıraklık eğitim merkezine 1993 yılında girişinin bulunduğunu aktaran kuaför Halil Çıvgınoğlu: “Bu konu hakkında da bizlere belirtilen şu ki; çıraklık eğitim merkezine başlamış olduğunuz ve almış olduğunuz sigorta, sigortalılık günü değil, sigorta başlangıcı olarak devam edecek ve emekliliğe sayılmayacak şeklindeydi. Bizler okuldan mesleğe, staja değil, meslekten okula gittik. Bu yüzden bu mevcut sıkıntımızı ifade etmek istiyorum. Bizler bu sonuçla çok ötelenmiş bir şekilde emekliliği hak ediyor durumuna geliyoruz. O da bizleri sıkıntıya düşürüyor”dedi.
“ERKEN EMEKLİLİK İSTİYORUZ”
Sigorta ve Bağ-kur arasında bir eşitsizlik olduğunu söyleyen Çıvgınoğlu: “Aynı zamanda sigorta ve bağ-kur aynı çatı altında toplandı, adı altında olmasına rağmen emekli olurken bağkurlunun 25 yılı doldurması gerekiyor, sigortalının da 20 yılı doldurması gerekiyor. Bu konuda da bir eşitsizlik olduğunu düşünüyorum. Yani emeklilik açısından sigorta ve bağkurun eşit olması gerekiyor. Bakıldığında bizler mesai saati olarak, bir memurun çalıştığı mesai saatleri şeklinde çalışmadığımız için, aradaki mesai saati farkının da bizlere erken emeklilik olarak bir pay şeklinde verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mesailerimiz insanların normal mesai saatlerine göre oldukça çok uzun bir süreyi kapsıyor. Normal dönemde on üç saat gibi bir sürede çalışıyoruz. Oluşan tüm bu durumlardan dolayı mesleki rahatsızlıklarımızda meydana geliyor. Bu nedenle erken emeklilik istiyoruz”dedi.
“MESLEĞİMİZ SAYGINLIĞINI KAYBETME NOKTASINDA”
Meslek edindirme belgelerinin birçok yerde verildiğinin altını çizen Halil Çıvgınoğlu: “Meslek edindirme kurslarında da meydana gelen eşitsizlikler var. Bizim mesleğimiz üç, beş ay gibi stajlarla kısa zamanlarda kolay kazanılabilecek bir meslek türü değildir. Mesleğimize usta, çırak ilişkisi, ahilik ilişkisi ile devam edilmesi gerekiyor. Böyle olması lazım ki, kuaförlük mesleği diğer, yeni gelecek nesillere aktarılabilsin ve devam etsin. Bu sebeple mesleğimiz neredeyse saygınlığını kaybetme noktasına geliyor. Büyük açıda da aslında saygınlığını yitirdi. Çünkü bu belgeler halk eğitim merkezleri tarafından veriliyor. Cezaevine giren insanlara verilebiliyor bu belgeler, meslek edindirme kurslarından veriliyor bu belgeler. Daha sonraki zaman zarfında, bizim odamız ve mesleki okullar kursa devam belgesi ile iş yeri açılış belgesi veriliyor. Belediyemizde bunları onaylıyor. Bu durumlar devam etmekte olan esnafımıza büyük ölçüde zarar veriyor. Bu sıkıntılarda bizleri yıpratıyor”dedi.
“İŞVEREN CEZALANDIRILMAMALI”
Kendileriyle eşit statüde çalışan diğer meslek kollarıyla aynı denetlemelere tabii tutulmak istediklerini ifade eden kuaför Halil Çıvgınoğlu: “Bizlerle eşit şekilde çalışan meslek grupları bulunuyor. Örnek vermek gerekirse hamamcılarla bizim işçi çalıştırma statümüz eşittir. Onlarda personeli yüzdeli bir şekilde çalıştırıyor, bizlerde aynı şekilde yüzdeli olarak personel çalıştırıyoruz. Bir sigorta müfettişi bizlere denetlemeye geldiğinde, iş yerinde iş yerini sorguluyor ve yargılıyor. İş yerinde personelin yapmış olduğu bir hatanın, ya da eksikliğin cezasını işverene kesiyor. Bizlerde aynı statüde diğer eşit meslek grupları gibi, aynı denetleme kurallarını istiyoruz. Yani bir sigorta, ya da bir maliye müfettişi bizleri denetlemeye geldiği zaman sadece işvereni değil de, yüzdeli çalışan personele de sorular sormalı ki, sigortanızı yatırıyor musunuz, verginizi ödüyor musunuz şeklinde personeli de denetlemelidir. Bundan dolayı işveren cezalandırılmamalı ve personelde sorumluluğunu bilip, takip etmelidir. Devletimizden bizleri de bu şartların altına kapsamalarını istiyoruz”dedi.
“ÇAPRAZ BİR İKİLEM VAR”
Bay ve bayan kuaförü olarak karışık bir şekilde kuaförlük hizmeti veren kuaför salonlarının çalışma günlerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan berber Çıvgınoğlu: “Bir diğer sorunumuz, kuaförler odamızın kararları adı altında süre gelen bir durumumuz var. Bizlerin on senenin üzerinde Pazar günleri işletmeyi açmama gibi alınmış olan bir kararı var. Fakat şöyle bir durum var; bayan ve erkek kuaförü olarak, karışık bir şekilde çalışmak isteyenler, örnek bayan kuaförlerinin kendi kapatma günlerine uyması gerekiyor. Ya da erkek kuaförlerin kapatma günlerine uymaları gerekiyor. Pazar günleri açık olan bayan kuaförler, erkek müşterileri de tıraş için kabul ediyorlar. Bu şekilde çapraz bir ikilem var. Bu konuya da odamızın gereken aksiyonu almasını rica ediyoruz”dedi.
Özel Haber: Yasin AY
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: