Kemik Erimesi Nedir, Nasıl Durdurulur? Prof. Dr. Hasan Toktaş Cevapladı
AFSÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hasan Toktaş, kemik erimesi (osteoporoz) hakkındaki soruları yanıtladı.
Yayınlanma :
20.10.2025 18:08
Güncelleme :
20.10.2025 18:08


Prof. Dr. Hasan Toktaş, osteoporozun Latince’de “gözenekli kemik” anlamına geldiğini belirterek, kırıklara yatkınlıkla birlikte düşük kemik mineral yoğunluğu (BMD) ile seyreden bir rahatsızlık olduğunu ifade etti. Bu hastalığın, kemiğin iç yapısındaki değişikliklerden kaynaklandığını vurguladı.
Kemik erimesi; kırıklara, sakatlıklara ve yaşam kalitesinin azalmasına neden olan; kemiğin içini boşaltıp kalitesini bozduğu için kırık olana kadar bulgu vermeyen, bu yüzden de “sessiz hırsız” olarak adlandırılan bir hastalıktır.
Osteoporoza bağlı kırıklar genellikle kalçada, bileklerde ve omurgada görülür. Kalça kırıkları çoğunlukla ameliyat gerektirirken, bilek kırıkları alçı tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi müdahale gerektirebilir.
Yaşlılarda en sık görülen kırıklar; omurga, bilek ve kalça kırıklarıdır. Kemiklerin zayıflaması, omurlarda kompresyon (çökme) kırıklarına yol açabilir. Bu çökme kırıkları zamanla omurganın gücünü ve şeklini değiştirerek kronik sırt ağrısına, kamburluğa veya boy kısalmasına neden olabilir.
Osteoporoz İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Prof. Dr. Toktaş, osteoporoz risk faktörlerini şöyle sıraladı:
Cinsiyet ve Yaş: Kadınlarda kemik kütlesinin erkeklerden daha düşük ve kemiklerin daha küçük olması nedeniyle osteoporoz riski daha yüksektir. Erkekler ise özellikle 70 yaşından sonra risk altındadır. Yaş ilerledikçe kemik kaybı hızlanırken, yeni kemik oluşumu yavaşlar.
Vücut Büyüklüğü: İnce kemikli ve minyon tipli kadın ve erkeklerin osteoporoz geliştirme riski, iri kemiklilere kıyasla daha fazladır.
Aile Öyküsü: Ebeveynlerden birinde osteoporoz veya kalça kırığı öyküsü bulunması, riski artırır.
Hormon Seviyeleri: Menopoz sonrası kadınlarda östrojen seviyesinin düşmesi, menopoz öncesi kadınlarda hormonal bozukluklar veya aşırı fiziksel aktivite nedeniyle âdet yokluğu sonucu östrojen düşmesi ve erkeklerde düşük testosteron seviyeleri osteoporoz risk artışı ile ilişkilidir.
Beslenme: Çocukluktan yaşlılığa kadar kalsiyum ve D vitamini açısından düşük beslenme düzeni, bilinçsiz diyet yapmak, yetersiz protein alımı, fazla tuzlu beslenmek ve günde beş fincandan fazla kahve içmek risk faktörleridir.
Hastalıklar: Bazı hormonal hastalıklar, mide-bağırsak hastalıkları, iltihaplı romatizma gibi romatizmal hastalıklar, bazı kanser türleri ve anoreksiya nervoza osteoporoz riskini artırır.
İlaç Kullanımı: Astım ve romatizma tedavisinde kullanılan kortizon olarak bilinen ilaçlar, epilepsi ilaçları ve bazı meme-prostat kanseri ilaçlarının uzun süreli kullanımı kemik kaybı riskini artırabilir.
Yaşam Tarzı: Düşük fiziksel aktivite seviyeleri, uzun süreli hareketsizlik, kronik olarak aşırı alkol tüketimi ve sigara içmek osteoporoz ve kırıklar için önemli risk faktörleridir.
Osteoporozun Tanısı Nasıl Konulur?
Osteoporozun tanısı; bel bölgesi omurgada, kalça eklemi bölgesinde veya ön kolun bilek bölgesinde yapılan kemik yoğunluğu ölçümü (kemik dansitometresi) ile konulur.
Kemik dansitometresi ölçümünde T-skoru -2,5 veya daha düşük bulunması ile teşhis edilir.

Erkeklerde ve menopoz öncesi kadınlarda Z skoruna bakılır ve tanı, muayene, laboratuvar ve röntgen bulgularına göre konur.
Çocuklarda tüm vücut kemik dansitometresi Z skoruna bakılır.
T skoru osteoporoz sınırından daha yüksekte olan hastalarda risk faktörleri mevcutsa da osteoporoz tanısı konulabilir.
Kimler Risk Altındadır?
Prof. Dr. Toktaş, özellikle risk altında olan grupları şöyle sıraladı:
Kadınlarda: Menopozdan sonraki ilk beş ila yedi yıl içinde kemik kaybı hızlıdır. Özellikle 40 yaşından önce yumurtalıkların alınması veya başka bir sebeple erken menopoza girenler risk altındadır.
Zayıf veya minyon tipli kadınlar, sigara içenler, alkol tüketenler, hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürenler.
Ailesinde kalça kırığı öyküsü olanlar.
Hormonal bozukluğu olanlar, kemik metabolizma hastalığı olanlar, tiroit hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, kronik böbrek yetmezliği olan hastalar ve kronik karaciğer hastaları.
Felç veya hastalık nedeniyle uzun süreli hareketsizlik de kemik kaybına neden olabilir.
Osteoporoz Nasıl Tedavi Edilmektedir?
Kemik kaybını durdurmak ve kırık riskini azaltmak için en öncelikli önlemler; sigarayı bırakmak, alkol tüketimini azaltmak, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmaktır.
Osteoporoz tıbbi bir rahatsızlıktan veya kullanılan ilaçlardan kaynaklanıyorsa, doktorunuz bu durumu değerlendirip mümkünse ilacınızı değiştirmeli; mümkün değilse osteoporoz açısından tedavi ve düzenli kontrol gereklidir.
Osteoporozun tedavisinde ilaç tedavileri kullanılır. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon uzmanları ve endokrinoloji uzmanları öncelikli olarak osteoporoz tedavisi ile ilgilenen hekimlerdir. Hekimler hastaya uygun ilacı önerecektir.
Osteoporoz ilaç tedavisi alırken ek olarak kalsiyum ve D vitamini kullanılması gerekmektedir.
Vücudun kemikleri beslemek için kalsiyum ve D vitaminine ihtiyacı vardır. Süt ürünleri ve koyu yeşil yapraklı sebzeler en çok kalsiyum içeren gıdalardır. Balıklar ve deniz ürünleri de kalsiyum ve D vitamini içeriği yüksek besinlerdir.
D vitamini, "güneş vitamini" olarak da bilinir. Cilt, doğrudan güneş ışığı gördüğünde D vitamini üretir. Besinlerle kalsiyum ve D vitamini alımına önem verilmelidir.

Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: