Kalenin etekleri açık hava müzesi gibi Geçmişin aynası olan eski Afyon evleri buram buram tarih kokuyor. 5 bin yıllık bir yerleşim yeri olan ilimizde 1900’lerin başında yapılan evler, adeta yıllara meydan okuyarak hala dimdik ayakta duruyor. İlimizin kale eteklerindeki yapıları adeta doğal bir müzeyi andırıyor. Evlerdeki tarihi doku ve sokakların tıpkı 100 yıl öncesi gibi aynı şekilde kalması seyri doyumsuz bir manzara sunuyor.Her bir sokakta ayrı bir hava ve ayrı bir manzara var. Evlerin kapılarında binaların yapılış tarihi bile aynı şekilde duruyor. “Bozulmadan kalan ender kentlerden biri” Afyonkarahisar Mevlevihane Müzesi Sorumlusu Hasan Özbunar gazetemize yaptığı açıklamada Afyonkarahisar’ın, tarihinden gelen ve bulunduğu yörenin doğal ve yerel özelliklerini koruyan zengin bir kültüre sahip olduğunu söyledi. Şehrin tarihi semtleri, evleri bozulmadan kalan ender kentlerden biri olduğunu kaydetti. “400 civarında tescilli ev var” Özbunar, “Afyonkarahisar kent dokusu içinde güzel bir yere sahip olan tarihi evler 19.yy.sonu ve 20.yy. başlarında yapılmıştır. Özellikle 1902 yılı yangınından sonra yapılan evler arazinin eğimine uygun olarak birbirini dik kesen yapı adalarında taşla kaplı geniş yolların arasında bitişik nizamda ve her biri farklı planda inşa edilmiştir. Bugün için 31 sokakta 400 civarında tescilli ev SİT alanı olarak koruma altındadır.İki veya üç katlı olarak inşa edilen evlerde zemin kat duvarları genelde taş, üst kat duvarları ahşap iskelet arası kerpiç dolgulu, üstü saman ve çorak toprak karışımı sıvalıdır. Zemin katta taşlık, avlu, kiler, depo, ahır, çamaşırlık, odunluk, samanlık, tuvalet gibi bölümler vardır. Üst katlarda genelde sofaya benzer açılan odalar bulunmaktadır” dedi. Arapça yapılış tarihi yazar İçlerinde misafirlerin ağırlandığı sokağa bakan odaya “Baş Oda” dendiğini söyleyen Özbunar, “Cihannüma denilen çatı katları genellikle kışlık giyecek ve yiyeceklerin saklandığı, çamaşırların kurutulduğu depo gibi yerlerdir. Evlerin dışında zemin katta çevreye saygılı dışarı taşmayan taş merdiven ve korkuluklar ile kapı ve pencereler bulunur.Giriş kapılarının üstünde gayrimüslim evlerinde bugünkü rakamlarla, Müslüman evlerinde ise Arap rakamlarıyla yapının inşa tarihi yazar. Evlerin içindeki tavanlar,ocaklar,yüklükler her birinde ayrı bir işçilik göze çarpar” ifadelerini kullandı. Butik otel ve restoran olarak kullananlar da var Özbunar, “Kültür Bakanlığı ve Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından yaptırılan restorasyon çalışmaları ile turizme kazandırılmaya çalışılan tarihi evler geçmişten bugüne miras olarak gelecek kuşaklara örnek teşkil etmektedir.Bunun yanı sıra özel teşebbüsün restore ederek Butik Otel ve restaurant olarak kullanıma açtığı Şehitoğlu, Mihrioğlu gibi tarihi konaklarda bulunmaktadır” şeklinde konuştu. En yenisi 1912 tarihliAfyonkarahisar’a ait geleneksel evlerin şekillenmesinde etkili olan faktörleri de anlatan Özbunar şöyle konuştu: “ilk etkenin iklim özellikleri, daha sonra kültür, sosyal ilişkiler, yörenin malzeme kaynağı, inşaat ustalarının becerisi vb. olduğu söylenebilir.Yapım tarihleri itibariyle çoğunluğu 1900’lü yılların başlarına ait olan evlerden en eskisi 1900 yılına, en yeni tarihli olanı da 1912 yılına aittir. Evlerin bu tarihlere ait olmasındaki etken, Afyonkarahisar’da meydana gelen ve yaklaşık 1300 evin yandığı 1902 yılındaki büyük yangındır. Afyonkarahisar merkezdeki araştırması yapılan evlerin hepsi tesciledilerek koruma altına alınmıştır. Trafik açısından günümüz gereksinimlerine cevap veremiyor 1902 yılında Afyonkarahisar’da yaşanan büyük yangın sonrası Afyonkarahisar için yeni bir imar planı hazırlanarak kentin büyük ölçüde yeniden inşa edildiğini belirten Özbunar, “Bu yeni düzenlemeler sonucunda geleneksel dokunun, özellikle trafik açısından, günümüz gereksinimlerine cevap verebildiği söylenemez. Afyonkarahisar evlerinin mimari özellikleri ile gösterişli oldukları görülmektedir. Afyonkarahisar evlerinin oldukça iyi plan özelliklerine sahip olduğundan bahsetmektedir. Kentte avlu kültürü olmamakla beraber, sadece bir evde avlu kapısına rastlanmıştır. Evler avlusuz olduğu için, ön cepheleri doğrudan sokağa açılmaktadır” dedi. Yarısı 2, yarısı 3 katlı ve iklime göre inşa edilmiş İklim özelliklerinden dolayı incelenen Afyonkarahisar evleri avlusuz, bitişik nizam ve ağırlıklı olarak ahşap karkas ve kerpiç dolgu malzemesi ile inşa edilmiş. Tamamı tescilli olan incelenen konutların; % 46’sı iki ve % 54’ü ise üç katlı. Alt katlar belli biryüksekliğe kadar kesme ve moloz taş yığma, üst kısımlar çatıya kadar ahşap karkas kerpiç veya tuğla dolgulu olarak inşa edilmiş. Taşlık da denilen, taş kaplı geniş zemin katlar dışarıya karşı korunaklı olup; mutfak, kiler, tuvalet, hizmetçi odası gibi amaçlarlakullanılan servis mekanlarını kapsıyor. Sofralar ahşaptan, tavan sade Özbunar, “İncelenen Afyonkarahisar evlerinin büyük çoğunluğu (% 91) iki tarafı oda sıralı (çoğunlukla da dört odalı) orta sofa tipidir. Dış sofalı tip oldukça azdır (% 9) ve sofa avluya bakmaktadır. Diğer geleneksel Türk konutlarında olduğu gibi Baş oda sokak cephesinde yer almış, özenli bir işçilik, donatım ve süslü tavanı ile diğer odalardan daha nitelikli inşa edilmiştir. Evlerin sofalarının sokağa bakan cephelerinde sedirler yerleştirilmiştir. Sofanın diğer tarafında katla arasında ilişkiyi sağlayan ahşap merdiven yer alır.Sofaların ahşap döşemesi ve tavanı oldukça sade ve basit görünümdedir. Sofaların pencereleri, oda pencerelerine oranla daha sık ve büyüktür. Çıkmalar evlere ayrı bir hava katıyor “Afyonkarahisar evlerinde çıkmalar, yapıya estetik bir değer kazandırmıştır” diyen Özbunar, “Çıkmalar, manzaraya yönelmek veya yer kazanmak için, üst katlardan altı boş olarak dışarıya taşırılmıştır. Çıkmalar; düz, testere dişi ve çokgen şeklindedir. Her üçü de, ahşap payandalarla desteklenmiştir. Payandalar düz veya S şeklindedir. S kıvrımlı payandaların uçlarında torna sarkıtlar bulunmaktadır. Çıkmaların alt kısmı genellikle ahşap kaplamalıdır.Afyonkarahisar merkezdeki bazı evlerde “Cihannüma” olarak isimlendirilen çatı katı odası günlük kullanımdan uzak, zemin ilişkisinden kopuk bir şekilde tasarlansa da, konutun görünümüne anıtsal bir ifade kazandırmaktadır. Bu anıtsallık cihannüma’nın cephede eksensel simetrik bir konumda yer almasıyla artmaktadır. Bazı evlerin cihannüma önlerinde yer alan üçgen alınlıklı, torna sarkıtlı süslemeli balkonlar binaya ihtişam kazandırmıştır. İncelenen 22 Afyonkarahisar evinin sadece 7 tanesinde cihannüma bulunmaktadır.Yaz mevsimi kısa kışlar uzun sürmektedir. Bu sebeple, günlük yaşamın büyük kısmı kapalı mekanlarda geçmekte olduğundan bu bölgelerde açık avlu kültürü oluşmamıştır. Avlulu evlerin yaygın olduğu sıcak bölgelerde hava sıcaklıkları insanların havadar ve açık mekanlarda yaşamalarına imkan sağlamaktadır. O bölge insanları evde geçirdikleri zamanın büyük bir bölümünü evlerinin önünde yer alan avlularında geçirmektedirler. Afyonkarahisar gibi yerleşim bölgelerinde ise böyle bir gereksinim yoktur ve bu bölgelerde avlulu ev sayısı yok denecek kadar azdır” dedi. >>>>Oktay Yüksel
GÜNDEM
30 Haziran 2017 - 18:24
Kalenin etekleri açık hava müzesi gibi
GÜNDEM
30 Haziran 2017 - 18:24