Tarihi evler görenleri tarih yolculuğuna çıkartıyor. Afyonkarahisar’ın Çavuşbaş semtindeki restore edilerek eski görünümlerine kavuşturulan tarihi konaklar ve evler, Türk mimarisini yaşatıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen birçok turistin konakladığı Afyonkarahisar’da ziyaret etmek isteyenler için şahane bir durak olan KALE KONAK farklı bir özelliğiyle de dikkat çekiyor. Bizlerin aslında bir işletme olarak bildiği konak aynı zamanda İsçeli çiftinin yaşam alanları.
Nezih bir aile işletmesi olan Kale Konak, aynı zamanda İsmahan ve Osman İsçeli çiftinin evleri. Dikkat çeken hikâyesiyle ilgi gören Kale Konak’ta tüm aile bireyleri yaşam alanları olan bir odada hep birlikte kalıyor. Bunun yanı sıra konağın tarihi yapısını bozmadan gelecek nesillere aktarmak isteyen çift, ziyaretçilerini de bu tarihten mahrum bırakmak istemiyor. Kendi evlerinin bir oda dışındaki tüm yaşam alanlarını, misafirler için tarihi bir işletmeye dönüştüren Osman İsçeli, yaşadığı süreci Türkeli Gazetesi’ne anlattı.
“9 YILDIR HEM EVİMİZ, HEM EKMEK TEKNEMİZ”
Kale Konak’ta gelen misafirlere aile sıcaklığında hizmet veren çift, tarihi yerlerin unutulmamasının önemine dikkat çekti. Konağın tarihi yapısı hakkında bilgi veren Osman İsçeli; “Bu konak 1902 yapımı tam 121 yıllık bir bina, geçmişten günümüze korunmuş bir yapı. İnşallah bizlerde gelecek nesile bırakabiliriz diye umuyorum. 2014 yılına kadar sadece ev olarak kullanılıyordu. Şimdi ise hem ev hem işletme olarak kullanıyoruz, 9 yıldır konakta işletmecilik yapıyoruz. Aslında amacımız büyükşehirlerde apartmanlarda oturan, buraya ziyarete gelen insanların bu evleri ve tarihi yapıları görüp tarihine şahitlik edebilmeleri. Sizler mesela misafirimiz oldunuz, gördünüz burası sadece ev olarak kullanılırken gören diğer insanlarda sizler gibi soruyordu. Bu sokakların ve konaklardaki yaşamın ziyaret edilip görülmesi gerektiğini düşünerek bu işletmeyi açtık.” Dedi.
“BİR ODAYI KENDİMİZE YAŞAM ALANI OLARAK AYIRDIK”
İşletme sahibi Osman İsçeli, yaşadıkları evin nasıl işletmeye dönüştüğünü anlattı. Aile bireylerini bu süreçte ikna etmenin zor olduğuna değinen İsçeli; “İnsanlar semtimize geldiklerinde yemek yiyebilecekleri, dinlenebilecekleri, çay kahve içecekleri bir yer arıyorlardı. Bizde belli yerleri tarif edip başka yerlere yönlendiriyorduk. Düşündüm ve buna bir çare bulamamız lazım dedim. İşletme fikrini bulduğumda ev halkını ikna edipte buraya bir işletme açmak biraz zor oldu. Neticede hiç kolay değildi bizde burada yaşıyoruz. Şu anda hem işletme hem de ev olarak kullanılıyor bir odayı kendimize yaşam alanı olarak ayırdık. Bir de çatı katı var. Normalde bir evde; oturma odası misafir odası yatak odası vardır bizim tek yaşam alanımız her şeyimiz bir odada ve beraber yaşıyoruz. Gelen misafirlerimizi de işletmede ağırlıyoruz. Bu tip evlerde yaşam alanı diye bir yer var biliyorsunuz. Bizde tüm aile o yaşam alanını kullanıyoruz.” İfadelerini kullandı. >>ÖZEL HABER: HİLAL PARLAK
HİLAL PARLAK