“İkiye bölünmüş karpuz gibi bir ülkenin vatandaşlarıyız”
CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkırkan haftalık değerlendirme toplantısındaki gündemi anayasa değişiklik referandum sonuçlarıydı. Demirkırkan referandum neticesinin Türkiye’yi ikiye böldüğünü söyledi.
CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkırkan referandumun ardından basın toplantısı düzenledi. Toplantısında seçim sonuçlarını değerlendirdi.
“Eşit yapıldığını iddia eden var mı?”
CHP İl Yönetim Kurulu Üyeleri ile birlikte parti binasında düzendiği basın toplantısında Yüksek Seçi Kurulu’nu eleştiren Demirkırkan, “CHP İl Başkanlığı olarak göreve geldiğimizden bu yana haftalık basın açıklamalarını yapıyoruz. Tabi bu açıklamanın yarı bir önemi var. Referandumdan sonraki döneme denk geldi. Ben öncelikle henüz kesinlenmemiş sonuçlarla ilgili görüşlerimizi paylaşmak istiyorum. Anayasanın 67. maddesinde seçimler ve halk oylamaları serbest, eşit, gizli, tek dereceli genel oy açık sayım ve döküm esaslarına göre yargı yönetim ve denetim altına yapılır demektedir. Şimdi ben tüm vatandaşlarımızın vicdanına ve sizlerin basın mensuplarının vicdanına seslenmek istiyorum. Halk oylamasının serbest ve eşit şartlarda yapılabildiğini iddia eden var mıdır?” dedi.
“Hayır oyu verenlere teşekkür ediyorum”
Sonucun kesinleşmesinin beklendiğini belirten Demirkırkan, “Kesinleştikten sonrada görüşlerimizi yeniden ifade edeceğiz. Çünkü Türkiye'nin her yerinde itirazlarımız henüz devam ediyor. Referandumda ilan edilen kesinleşmemiş sonuçları ve şuan yaşananlar ülkemiz için yeni yeni sorunlara gerginliklere ve derinleşen ayrışmalara işaret etmektedir. Referandum sürecinin son aşamasında oy verme ve sayım aşamasında dahil itirazlar ve kuşkular maalesef sonucu değiştirebilecek ciddiyettedir. Özellikle mühürsüz zarfların ve geçersiz sayılmasına ilişkin yasa son dakika da Yüksek Seçim Kurulu tarafından geçersiz hale gelmesiyle adeta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin çıkardığı yasa bir kurum tarafından yasaklar altına alınmıştır. Yaşadığımız eşitsiz şartlara devletin tüm imkanlarına karşı verdiğimiz savaşı hep birlikte yaşadık. Sizlerde buna tanık oldunuz ben bu anlamda hayır verenlerin içinde yer alan ülkücülere, sosyal demokratlara, solculara, liberallere, mütedeyyin kesime, muhafazakarlara ve AKP'nin içinden hayır verdiğini düşündüğümüz vatandaşlarımıza öncelikle teşekkür etmeyi bir borç olarak biliyorum” diye konuştu.
“İlimizde 11 sandıkta itiraz ettik”
“Seçim kanununun 98. maddesinde üzerinde İlçe Seçim Kurulu ve sandık kurulu mührü olmayan zarflar geçersiz sayılır denmektedir” diyen Demirkırkan, “bizim seçim yaparken iki tane sandık bölgemiz vardı. Birisi yurt içi sandık bölgesi, birisi yurt dışı sandık bölgesi yurt dışı seçim kurulunda 472 nolu sandıktan çıkan mühürsüz oylar AKP temsilcisi Muhammed Bilal Haliloğlu'nun itiraz dilekçisi üzerine geçersiz sayılmıştır. Aynı seçimden bahsediyoruz. Aynı seçimin içinde yurt dışı oylarla ilgili AKP'li bir temsilci bu oylar geçersiz sayılmalı diye dilekçe veriyor ve 472 nolu sandıkta geçersiz sayılıyor. Yüksek Seçim Kurulu 472 nolu sandıkta 1C, 2C, 1D ve 2D'de açılan zarfların dışında bazı zarfların arka yüzünde mühür olmaması sebebiyle oy zarfları açılmadan geçersiz sayıldı demektedir. Aynı işlem yurt içinde olduğu zaman tamam saymaya devam deniliyor. Bunun hukukla, adaletle bir alakası olamaz. Bunlar sonucu etkiler etkilemez bilemeyiz. Ancak devlet gerçek bir devlet seçimin tarafsız ve hiçbir şaibeye bulaşmadan götürülmesinden sorumludur. Devlete düşen görev budur. Biz bununla ilgili elimizde bulanan ıslak imzalarla ve kanıtlarla birlikte gerekli girişimleri yapıyoruz. Dün Genel Merkezimiz Yüksek Seçim Kurulu'na başvuruda bulundu. Afyonkarahisar özelinde Bolvadin İlçemizde tüm sandıkların yeniden sayılması yönünde bir itirazımız oldu. Ancak ilçe seçim kurulu Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim günü gönderdiği mesajı kale alarak bu dilekçeyi kabul etmedi. Yani görüşmeye dahi almadı. Dün Merkez ilçe Başkanımız Afyonkarahisar'da 11 sandık için itirazda bulundu. Diğer ilçelerimizde de bir iki küçük itirazımız var ama toplamda çok fazla değil” dedi.
“Netice alınana kadar beklenmeli”
Demirkırkan konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Özellikle seçim günü doğu ve güneydoğuda yaşanan sıkıntılardan biraz bahsetmek istiyorum. Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre, 961 adet seçmen sandığında kullanılan oyların tamamında yüzde yüz evet çıkmıştır. Bunlar; Şanlıurfa'nın Akçakale, Viranşehir, Hilvan Muş'un Hasköy Yozgat, Çekerek ilçeleri Sakarya'nın Akyazı ilçesi bu sandıklardan yüzde yüz evet oyu çıkmıştır. Bu aslında dikkat edilmesi gereken bir husustur. Bu sandıkları geriye dönük incelediğiniz zaman önümüzde geçirdiğimiz Haziran ve Kasım seçimleri sonuçlarına baktığınız zaman bu sandıklarda hatırı sayılır oranda muhalefete ait MHP'ye CHP'ye ait oyların olduğu gözükmektedir. Bu oyların tamamı evet çıkan sandıklar 960 sandık incelendiğinde bunların yüzde 30'ununda katılımın yüzde yüz olduğu görülür. Yani o sandık bölgesindeki herkes genci, yaşlısı seçime katılmış. Yüzde 85 olan seçim oranı orda yüzde yüze çıkmış. Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde atılan imzaların hepsinin tek tip aynı elden çıktığı ispat edilmiştir. Ben şunu anlatmaya çalışıyorum. Devletin görevi seçimi hiçbir şaibe olmadan bittiğini göstermektir. Bunlar sandığın sonucunu etkiler yada etkilemez ama vatandaşların kafasındaki ne ufak bir kuşkuya yer bırakacaksa o zaman sıkıntıya sebep olabilir. Geçtiğimiz dönem Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı iki tane aday yarıştı küçük bir farkla Cumhurbaşkanı seçildi ancak hiç böyle iddialar ortaya atılmadı. Bu sefer gerek partilerden gerek vatandaşlardan gerek AGİT'ten temsilciler bu seçimde gerçekten sıkıntılar yaşadığını iddia etmektedir. Biz şuanda adeta ortadan ikiye bölünmüş bir karpuz gibi bir ülkenin vatandaşlarıyız. Şu anda iktidarımıza düşen vatandaşlarımıza düşen soğuk kanlı bir şekilde bu sonucu irdelemek kesin sonuçlar açıklanıncaya kadar itirazlar sonuçlanıncaya kadar da hiç kimsenin kazandım yada kaybettim cümlesi kullanmamasını biz salık veriyoruz. Çünkü içinde yaşadığımız süreç sonuçlarında hem sosyal hem ekonomik anlamda ülkemiz için sıkıntılar yaşatabilecek boyuttadır.”
“Dürüst sayılan her oya saygı duyarız”
İtirazlar netleştikten sonra sandıktan çıkan her türlü sonuca saygı duyacaklarını ifade eden Demirkırkan, “Daha önceki basın toplantılarında da sıklıkla söyledim bu seçim başa baş gidiyor. Başa baş giden bir seçimde Anayasa'nın tüm toplumun kesimlerini kapsayıcı olması ihtimalinin bu seçimde olmayacağını fikrimi sizlerle hep paylaşmıştım. Bugünde yanı şeyi söylüyorum. Yüzde 51'le kabul edilen bir Anayasa'ya yüzde 49'la karşı çıkan bir gurup var demektir. Bu ülkemizi kapsayıcı bir durum ortaya çıkarmayacaktır. Tıpkı 1960 Anayasası'nın yüzde 68'lerle kabul edilmesi, 12 Eylül Anayasası'nın yüzde 95'le kabul edilmesine rağmen tepkilerin olması gibi şuanda içinde bulunduğumuz duruma da tepkiler olacaktır. Seçimlerden önce hep denildi ki PKK, Kürt oyları hayır olacak. O yüzden sizde evet vermelisiniz propagandası yapıldı. Doğu Anadolu Bölgesi'nde 14 ilde yüzde 57,85 evet çıkmış. Kimin evet kimin hayır dediğini vatandaşlarımız değerlendirmeli. Bu bölgede yüzde 45 hayır oyu çıkmış. Yine HDP'nin çok güçlü olduğu iddia edilen; Van, Muş Hakkari'de AKP'nin oylarını yüzde 10'dan fazla arttırdığı gözüküyor. Afyonkarahisar'la ilgili ise MHP'ye oy vermiş vatandaşlarımızın yaklaşık yüzde 25'inin evet oyu kullandığını düşünüyoruz. AKP'nin içinden de yüzde 5 yada 7 fire verildiğini tahmin ediyoruz. AKP'nin içinde de hayır oyları çıktığını görüyoruz. Hayır blogu olarak baktığımızda Haziran ve Kasım seçimlerine göre daha yüksek oy aldığımızı görüyoruz. İtirazlar netleştikten sonra her türlü sonuca saygı duyarız. Dürüstçe sayılan her oya saygımız vardır. Yaşadığımız süreçte sıkıntılar yaşadık seçim günü sıkıntılar yaşadık. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi sayım anında sakıntılar yaşadık. Sayım yapıldığı anda müşahitler içeri alınmadı. Belirli bir süre sonra içeri alındı. Kanuna göre müşahitler sayım anında içeri alınmalı” dedi.
“Açık oya itiraz ettim”
Demirkırkan’ın ardından Afyon Kocatepe Üniversitesi son sınıf öğrencisi İslam Karahan da seçim günü başından geçen bir olayı basın mensupları ile paylaştı. Karahan açıklamasında, “İlk oy açık oy olarak kullanıldı. Ben buna itiraz ettim. Benim bütün itirazlarıma rağmen kimse bir şey demedi. Biz görmedik gibi bir ifade kullanıldı. Daha sonra bir vatandaş daha eşiyle birlikte geldi ve bana dedi ki ‘ben eşimle birlikte perdenin arkasına gireceğim, eşimin okuma yazması yok nereye vereceğini bilmiyor’ dedi. Biz müdahale ettik. Dedim ki evet istiyorsa beyaza, hayır istiyorsa kahverengine basın dedik. Vatandaş bana, ‘bu böyle olmaz, ben eşimle beraber gideceğim’ dedi. Öyle yapınca ben tepki verdim ve ayağa kalktım. Perdenin arkasında gitmesine izin vermedim. Neyse arkaya girmedi. Kadın oyunu kullandı, kendisi de geldi ve pusulayı aldığı gibi gözümün önünde açık oy kullandı. Anayasamıza göre zaten açık kullananların onu geçersizdir. Ben buna itirazda bulundum. Benim itirazım neticesinde sandık başkanı Yüksek Seçim Kurulunu aradı. Böyle bir durum var diye izah etti. Bunu nasıl değerlendirebiliriz diye sorduğunda sandığa atılmasından dolayı ya böyle olunca geri alma şansımız olmadı. İster istemez kabul etmek zorunda kaldık” dedi.
“Beni tehdit ettiler”
Bu esnada dışarıdan 3 kişinin geldiğini ifade eden Karahan sözlerine şöyle devam etti: “Birisi bana kendini Erkmen AK Parti belde başkanı olarak tanıttı. ‘Sen niye burada bunlara itirazda bulunuyorsun’ diye bana sordu. ‘Burada vatandaşlar ne derse o olacak. Böyle yapma’ diyerek beni tehdit ettiler. Burası küçük bir yer biri sana saldırırsa bütün köy senin başına toplanır. Jandarma da gelse, poliste gelse kimseye senin bunların elinden kurtaramaz’ dedi.”
“Evet”e bastın diyerek vatandaşların üzerine yürüyor”
AK Parti Erkmen Belde Başkanı Erol Koç ise söz konusu iddiaya yanıt verdi. Koç açıklamasında, “Söz konusu kişi vatandaşlara müdahale ettiği doğrudur. Ancak bu kişi sürekli sandığın arkasında oturması gerekirken önünde geziniyordu. Biz bu vatandaşı uyardık ancak dikkate almadı. Daha sonra vatandaşlara sürekli müdahalesi olduğunu gördük. Burası köy yeri, küçük bir yer. ‘Sürekli insanlara müdahale etme, önce kurallara sen uymalısın, ardından insanları uyarmalısın’ diye uyardım. Bu vatandaş açık oy kullanan kişinin üzerine yürüyerek ‘Sen ‘evet’e bastın deyip tepki gösterdi. Ben bunu doğru bulmuyorum. Önce kurallara sen uyuyacaksın, sonra vatandaşları uyaracaksın. Dolayısıyla bir insana sen evete bastın deyip üzerine yürürsen insanda sana tepki gösterir” ifadelerini kullandı.
“Kişi açık oy kullanıyorsa, senin görevin kullandırmamak”
Koç, “Burada o kişinin yapması gereken şey: Eğer birisi açık oy kullandıysa, tutanağı tutup sandık başkanına gerekeni yaptırması gerekecek ama baktığınızda bu vatandaşın oy kullanmasına da müsaade ettikten sonra sorun çıkarıyor. O zaman ben bu kişinin orada aldığı eğitimden şüphe duyarım. Çok iyi bir eğitim almadığı ortada. Yoksa vatandaş açık oy kullanıyorsa, o oyu sandığa attırmaman gerektiğini bilmiyorsun” diye konuştu.
“Beni şikayet edeceksen niye özür diledin”
Koç, “Kaldı ki daha sonra bu vatandaş benim yanıma gelip benden özür diledi. Bu esnaf yanımızda Saadet Partili bir vatandaş vardı. Bu sırada Saadet Partili arkadaşımız bu kişiye sen sandığı niye terk ediyorsun diyerek uyardı ama ona rağmen geldi sandığı terk edip benden özür diledi ve burada yaklaşık yarım saat süre geçti. Bunun ardından basın önünde beni şikâyet etmesini anlamıyorum. Beni şikâyet edeceksen niye özür diliyorsun.” diyerek sözlerini noktaladı.>>>>Oktay Yüksel
Yorumlar
Kalan Karakter: